İnşaat ve Malzeme

Türkiye’de Panel Üretimi Son Yıllarda Büyük Atılım Gösterdi

Panel sektörü Türkiye'de hızla büyüyen alanlardan biri haline geldi. Türkiye'nin üretim gücü, Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarıyla desteklenen bu sektör, sadece iç pazarda değil, küresel ölçekte de önemli bir oyuncu konumunda. PANELDER Başkanı Celalettin Hakan Katırcı ile sektöre dair bir söyleşi gerçekleştirdik.

PANELDER (YALITIMLI PANEL ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ) Başkanı Celalettin Hakan Katırcı, Türkiye'deki panel sektörünün son yıllarda nasıl büyük bir ivme kazandığını ve sektördeki gelişimleri ele alarak ST İnşaat Yapı & Malzeme dergisinin Mayıs sayısı için konuştu. Katırcı, Ar-Ge yatırımlarının sektörü nasıl dönüştürdüğünü, yerli üreticilerin karşılaştığı zorlukları ve Türkiye’nin panel üretimindeki küresel konumunu detaylarıyla dergimizle paylaştı. Sektörün büyüme hızını ve inovasyon çalışmalarını masaya yatıran Katırcı, Türkiye'nin panel ihracatındaki başarısını da vurguladı.

FOTO: Celalettin Hakan Katırcı – PANELDER (Yalıtımlı Panel Üreticileri Derneği) Başkanı / Mekpan Panel Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye'de panel üretimi son yıllarda nasıl bir gelişim gösterdi? Sektörün büyüme hızını nasıl değerlendiriyorsunuz?

"PANEL SEKTÖRÜ EN HIZLI BÜYÜYEN SEKTÖRLERDEN BİRİ"

Panel sektörü Türkiye’de son on yılda en hızlı büyüyen sektörlerden biri oldu ve bu alandaki potansiyelin ne denli büyük olduğunu ortaya koydu. Montaj kolaylığı, enerji ve ses yalıtımı gibi avantajlar sayesinde sandviç paneller, inşaat sektörünün olmazsa olmazları arasında yerini aldı. 2024 yılı itibarıyla pazar büyüklüğünün 152 milyon dolar seviyesine ulaştığını görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda da ortalama yüzde 7,88’lik bir büyüme bekleniyor ve bu da bizi 2032’de yaklaşık 278 milyon dolarlık bir pazara taşıyacak. Bu tablo, Türkiye’nin sadece iç pazarda değil, küresel ölçekte de ciddi bir oyuncu olduğunu açıkça gösteriyor.

Panel sektörünün Türkiye’deki inşaat ve yapı malzemeleri sektöründeki yerini nasıl tanımlarsınız?

Panel sektörü artık sadece bir yapı malzemesi değil; Türkiye’nin sanayi gücünü temsil eden, yüksek katma değerli bir alan haline geldi. Endüstriyel tesislerden tarım yapıları ve lojistik merkezlere, soğuk hava depolarından enerji santrallerine kadar pek çok yapıda sandviç panellerin kullanımı her geçen gün artıyor. Özellikle çelik konstrüksiyon sistemlerle birlikte panel kullanımı yüzde 40’ın üzerine çıkmış durumda. Enerji verimliliğine olan ilginin artması, sürdürülebilirliğe verilen önem ve zamandan kazanç sağlayan montaj pratikliği panelleri ön plana çıkarıyor. Kısacası, sektörümüz yapı dünyasının dinamik kalbinde yer alıyor.

 AR-GE ve inovasyon çalışmaları açısından sektörün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni nesil panel teknolojileri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Sektörümüz artık sadece “üreten” değil, aynı zamanda “yenilik geliştiren” bir yapıya büründü. Ar-Ge ve inovasyon yatırımları, bizi dünya pazarında rekabetçi kılan en önemli unsur haline geldi. Bugün Türkiye’deki üreticiler PUR, PIR ve taş yünü dolgulu panellerde hem ısı hem ses yalıtımında hem de yangın dayanımında Avrupa standartlarını yakalamış durumda. Özellikle B-s1-d0 sınıfı yangın dayanımına sahip ürünlerimiz, Avrupa pazarında elimizi güçlendiriyor.

Ayrıca çevre dostu üretim teknolojileri de ön planda. Pentan bazlı sistemler, karbon ayak izimizi azaltma yolunda önemli bir adım. Geri dönüştürülebilir malzemeler, enerji verimliliği yüksek paneller, artık standartlarımız arasında. PANELDER olarak Ar-Ge çalışmalarını tüm üreticilerimiz için teşvik ediyor, sektörümüzün bu yöndeki gelişimini destekliyoruz. Yakın gelecekte akıllı paneller, dijital izleme sistemleri ve entegre enerji çözümlerine uyumlu yüzey teknolojilerinin çok daha yaygın hale geleceğini öngörüyoruz.

Yerli üreticilerin karşılaştığı temel zorluklar nelerdir? Hammadde temini, üretim süreçleri ve lojistik konularında yaşanan sıkıntılar neler?

Elbette başarı kolay gelmiyor; sektörümüz birçok zorlukla mücadele ediyor. En başta, hammadde teminindeki dışa bağımlılık öne çıkıyor. Özellikle poliüretan ve galvaniz sac gibi kritik girdilerin büyük bir bölümü ithal ediliyor. Bu durum döviz kurlarındaki dalgalanmalardan doğrudan etkilenmemize sebep oluyor.

Bunun yanında enerji maliyetleri, üretimimizin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor. Yüksek enerji fiyatları kârlılığımızı zorlayabiliyor. Bu yüzden enerji verimliliğine yönelik yatırımlar bizim için artık bir tercih değil, zorunluluk.

Lojistikte ise kara taşımacılığına olan bağımlılık hâlâ çok yüksek. Demiryolu ve denizyolu taşımacılığının yeterince gelişmemiş olması, ürünlerimizin hem iç hem dış pazarda rekabetçi şekilde taşınmasını zorlaştırıyor.

Önemli zorluklardan biri de, birçok sektörün de serzenişte bulunduğu kalitesiz, “merdiven altı” diye de tabir edilen niteliksiz ürünlerin ve tasarruf edildiği zannedilerek bu ürünlere olan artan talebin veya düşük farkındalığın markalı/kaliteli üretim yapan firmaları rekabette zorlaması. Ülkemiz ne yazık ki, deprem kuşağında yer alan ve acı tecrübelerle kaliteli ürün seçmesi gerektiğini öğrenen bir coğrafyaya sahip. Bu farkındalıkla müşterilerin bugün ödedikleri fiyatla değil, sürdürülebilir ve dolayısıyla kullanım ömrü uzun ürünleri seçmesi için, toplumu bilgilendirmeye çalışıyor ve böylece ülke ekonomimize katma değer sağlamayı arzuluyoruz.

Son olarak, nitelikli iş gücü bulmak da her geçen gün daha büyük bir sorun haline geliyor. Sektörümüz, teknik bilgiye sahip, üretim süreçlerine hâkim insan kaynağına fazlasıyla ihtiyaç duyuyor. PANELDER olarak tüm bu alanlarda kamu ve özel sektör iş birliğini önemsiyor, sektörümüzün önünü açacak politikaları destekliyoruz.

Türkiye’de üretilen panellerin iç pazar ve ihracattaki payı hakkında bilgi verebilir misiniz? En çok hangi ülkelere ihracat yapılıyor?

Türkiye bugün panel ihracatında dünyada söz sahibi ülkelerden biri konumuna geldi. Ürettiğimiz panellerin yaklaşık yüzde 60-65’i iç pazarda değerlendirilirken, kalan kısmı başarıyla ihraç ediliyor. İç pazarda özellikle organize sanayi bölgeleri, altyapı projeleri ve büyük ölçekli sanayi yapıları panellere ciddi talep gösteriyor.

İhracat tarafında ise 2023-2024 itibarıyla dünya genelindeki toplam sandviç panel ihracatının yüzde 46’sını Türkiye gerçekleştirdi. Bu çok büyük bir başarı! Başta Rusya, Kazakistan, Romanya, Bulgaristan, Irak ve Azerbaycan gibi ülkeler, Türk panellerini kalite, fiyat ve teslimat avantajlarıyla tercih ediyor. Avrupa standartlarındaki üretim yapımız, hızlı teslimat kabiliyetimiz ve coğrafi avantajımız, bizi sadece bölgesel değil küresel ölçekte de öne çıkarıyor.

PANELDER olarak vizyonumuz; ihracatta katma değeri yüksek, çevre dostu ve teknolojik ürünlerle yeni pazarlara açılmak ve Türkiye’yi panel üretiminin merkez üssü haline getirmek.

Röportajın Tamamı ST İnşaat Yapı & Malzeme Dergisinin Mayıs Sayısında!

ST İNŞAAT YAPI & MALZEME DERGİSİ