“Sıfır iş kazası” vizyonuyla hareket eden PERI Türkiye, kalıp ve iskele sistemlerinde sadece ürün değil, güvenli kurulum, eğitim ve XR destekli dijital çözümlerle fark yaratıyor. PERI Türkiye Satış Müdürü Halil Karaca ile sektördeki dönüşümü, kadın istihdamını ve teknoloji odaklı gelecek planlarını konuştuk.
FOTO: PERI Türkiye Satış Müdürü Halil Karaca
Ürün ve hizmet portföyünüzde hangi sistemler (iskele, kalıp, güvenlik ekipmanları vb.) yer alıyor?
PERI Türkiye olarak, inşaat sektörünün ihtiyaç duyduğu kalıp ve iskele çözümlerini, Alman mühendisliğiyle birleştirerek sunuyoruz. Portföyümüzde perde, kolon ve döşeme kalıp sistemlerinden çalışma iskelelerine kadar geniş bir yelpazede ürün bulunuyor. Ayrıca cephe iskeleleri, tırmanır kalıp sistemleri, taşıyıcı iskele çözümleri ve güvenlik ekipmanlarıyla da projelerin hem verimliliğini hem de güvenliğini ön planda tutuyoruz. Müşterilerimize sadece ürün değil, aynı zamanda proje danışmanlığı, mühendislik desteği ve lojistik hizmetler sunarak, sürecin her aşamasında çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz.
2024 ihracatında genel bir artış söz konusu. Bu yükselişi sektörünüz özelinde nasıl yorumlarsınız? 2025 için hedef ve beklentileriniz neler?
2024 yılı Türkiye ihracatı, özellikle sanayi ürünleri ve mühendislik temelli çözümler alanında yukarı yönlü bir ivme sergiledi. Kalıp ve iskele sistemleri açısından bakıldığında ise bu artış, sektöre doğrudan bir hareketlilik olarak yansıdı. Türk müteahhitlerinin başta Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya olmak üzere yurtdışı projelerde daha görünür hale gelmesiyle, bu bölgelerdeki teknik çözüm taleplerinde de önemli bir artış yaşandı.
PERI Türkiye olarak biz de bu gelişmelerin tam merkezindeyiz. Türkiye’deki üretim ve mühendislik kapasitemizi, global yapımızın sağladığı entegrasyon gücüyle birleştirerek; yalnızca ürün değil, komple sistem çözümleri ihraç ediyoruz. 2024 boyunca PERI Türkiye olarak sorumluluğumuz altındaki ülkelerdeki projelerde daha aktif rol üstlendik.
2025 yılına dair beklentimiz, bu ivmeyi sürdürülebilir bir büyümeye dönüştürmek. Hedefimiz, yalnızca ihracat hacmini artırmak değil, aynı zamanda dijital çözümlerimizle de fark yaratmak. Yapay zeka ve dijital tabanlı uygulamalar gibi teknolojik yaklaşımlarımız sayesinde, çözüm ortaklarımızın zaman ve maliyet yönetimine katkı sunmayı sürdüreceğiz. Ayrıca, bölge pazarlarındaki PERI algısını sadece ürün sağlayıcı değil, aynı zamanda proje ortağı kimliğimizle pekiştirmeyi öncelikli hedeflerimiz arasında görüyoruz.
İskele ve kalıp sistemlerinde güvenlik standartları oldukça önemli. Bu konuda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?
Güvenlik, PERI'nin DNA’sında yer alır. Tüm sistemlerimizi uluslararası güvenlik standartlarına uygun şekilde tasarlıyor ve sahada uygulama kolaylığı sağlayacak şekilde geliştiriyoruz. Sahada yapılan yanlış kurulumların önüne geçebilmek için projeye özel mühendislik desteği, detaylı kurulum kılavuzları ve saha eğitimleri sunuyoruz. Ayrıca, XR görselleştirme teknolojilerini kullanarak, sanal ortamda müşterilerimizi iş sahalarındaymış gibi simültane edebiliyoruz. Diğer bir nokta da geliştirilen pek çok üründe dikkat çeken en temel özelliklerden birinin şantiye sahalarındaki iş güvenliği prosedürlerini üst düzeye çıkartan bir yaklaşıma sahip olmasıdır. Ezcümle; PERI olarak nihai hedefimiz sadece kaliteli ürünler sunmak değil, aynı zamanda inşaat sahalarında “sıfır iş kazası” vizyonuna katkıda bulunmaktır.
İnşaat sektörü geleneksel olarak erkek egemen bir alan. Kadın çalışanların sektördeki varlığı hakkında neler söylemek istersiniz?
İnşaat sektörünün maskülen algısı zamanla değişiyor ve bu dönüşümün önemli bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. PERI Türkiye olarak, kadın mühendislerin, teknikerlerin ve satış uzmanlarının sahada aktif görev almalarını destekliyor; toplumsal cinsiyet eşitliğini yalnızca söylemde değil, uygulamada da yaşatmaya çalışıyoruz. Çeşitlilik ve kapsayıcılığın; yaratıcılığı, problem çözme becerisini ve iş verimliliğini artırdığına inanıyoruz. Kadınların sektörde daha görünür olması, özellikle genç nesiller için güçlü rol modeller oluşturuyor. Bu değişimi desteklemek ve hızlandırmak hepimizin sorumluluğu.
