İnşaat ve Malzeme

“Kendi Hatalarımızı Depremlere Yüklüyoruz”

DEGÜDER Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Sinan Türkkan, ST Endüstri Radyo’da gerçekleşen “Depreme Dayanıklı Binalar” programına konuk oldu. Türkkan, birçok önemli konu hakkında açıklamalarda bulundu.

DEGÜDER Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Sinan Türkkan, ST Endüstri Radyo’da gerçekleşen “Depreme Dayanıklı Binalar” programına konuk oldu. Türkkan, güçlendirme konusında açıklamalarda bulundu.

FOTO: DEGÜDER BAŞKANI İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ SİNAN TÜRKKAN

Güçlendirmenin onarım, tadilat ve tamiratla karıştırıldığını söyleyen Sinan Türkkan, "Güçlendirme, binanın deprem performansını yükseltme çalışması olup, binayı 3 boyutlu olarak ele alarak, binanın yetersizliklerini tespit ederek giderilme çalışmasına denir. Güçlendirilmiş bir bina, deprem performansı açısından yeni bir binadan farkı yoktur. Güçlendirme işlemi için binanın hasarlı olması gerekmiyor, hasar almayan binalarda da sisteminde, malzemesinde veya zemin yapısında yetersizlik var ise güçlendirme yapılabilir. Güçlendirme çalışması inşaat mühendisliğinin bir uzmanlık alanı olup yapılan tüm çalışmalar bilimsel verilere dayanır." dedi.

"BİNAYI BOŞALTMADAN DA GÜÇLENDİRME YAPILABİLİR"

Binayı boşaltmadan da güçlendirme yapmanın mümkün olduğunun altını çizen Türkkan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunun için binanın fiziksel durumu ve statik sisteminin uygun olması gerekir. Deprem performansının yükseltilmesinde çeşitli güçlendirme yöntemleri kullanılıyor, ancak 6 Şubat depremlerinden sonra karbon fiber uygulaması ve sismik sönümleyiciler gibi çeşitli yöntemler sıklıkla kullanılmaktadır. Şehirlerde zemin problemlerine, genellikle şehirlerin plansız büyümesi neden olmaktadır. Hızlı ve çarpık kentleşme, zemin problemi olan bölgelerde yapılaşmaların artmasına neden olmuştur. Planlama doğru olmazsa, uzun vadede kayıplar ve ileriye dönük sorunlar olacaktır.”

“DEGÜDER, GÜÇLENDİRME KONUSUNUN DOĞRU ANLAŞILMASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Türkkan, "Güçlendirme konusunda birtakım sorunların varlığını anlatmaya çalışıyoruz. Güçlendirme yapmanın en önemli 2 engeli var; biri bürokratik engel, diğeri finansal desteklerin yetersizliği." diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "DEGÜDER, güçlendirme konusunun doğru anlaşılması açısından büyük bir öneme sahip. DEGÜDER olarak bürokratik engellerin ortadan kaldırılması ve finansal desteklerin sağlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. KDV konusu oldukça önem taşıyor. Binayı yıkıp yeniden yaparsan yüzde 2 KDV, güçlendirme yaparsan yüzde 20 KDV alınıyor. Bu konunun düzeltilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 6 Şubat depremlerinde, Hatay’da güçlendirme yaptığımız bir bina yıkılmadı ve biz o binanın güçlendirmesini 2008 yılında yapmıştık." 

Korozyon ve güçlendirme konusunun ilişkisine değinen Türkkan, “Nüfus artışı ve ekonomik problemlerden dolayı izolasyondan vazgeçmişiz. İzolasyonun önemini bina yapımında daha iyi anlatmamız gerekiyor.” dedi.

“İMAR BARIŞI SORUNLARI ÇÖZDÜ ANCAK PROBLEMLERİ DE BERABERİNDE GETİRDİ”

İmar barışı konusu hakkında da açıklamalarda bulunan Türkkan, “İmar barışı, ülkemizdeki vatandaşların birtakım problemlerini çözdü ancak başka sorunları da beraberinde getirdi. Ülkemizde toplam 20 milyon bina bulunuyor. Bu binaların 10 milyon 500 bini imar barışı için müracat etmiştir ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunun 7,5 milyonınu onayladı. Ben binaları 4 gruba ayırdım: 1)Ruhsatlı ve iskanlı binalar, 2)Ruhsatlı ve iskansız binalar, 3)İmar barışına girmiş binalar, 4)Kaçak binalar olarak ifade edebiliriz. İskân ne demektir diye soracak olursanız, yapı kullanım belgesidir.” diye konuştu.

Güçlendirme ile sürdürülebilirlik ilişkisi konusu hakkında görüşlerini paylaşan Türkkan, “Sürdürülebilirlik, binanın yapımından, kullanım süresi boyunca ve de tekrar yıkılıp yok olmasına kadar geçen sürede çevreye ve doğaya zarar vermeyecek şekilde binanın dizaynının yapılması demektir. Ayrıca bina yıkmanın karbon salımına etkisi de çok yüksek.” açıklamasında bulundu.

Yapı önemli bir iştir diyen Türkkan, sözlerini şöyle tamamladı: “İstanbul’da 650 bin konutun riskli olduğunu biliyoruz. Yapı önemli bir iştir, doğru proje ve doğru uygulama ile sağlıklı ve güvenli binalara sahip olabiliriz. Son söz olarak vatandaşlarımız, yaşadıkları binalarıyla yüzleşmeliler ve deprem performans analizi yaptırmalılar. Kendi hatalarımızı depremlere yüklüyoruz, depremler olmaya devam edecek. Dolayısıyla bizim tedbir almamız gerekiyor. Deprem doğa olaylarından biri, depremler olmazsa içme suyu bile bulamayız.”