Depolama Çözümleri

OTTOBO 2024’TE GLOBAL BİR OYUNCU OLMAYA HAZIRLANIYOR

Ottobo Genel Müdürü Burhan Turgut Ulutürk: “2024 yılı bizim için büyümenin pik yaptığı bir yıl olacak; projeksiyonlarımızı buna göre ayarladık. Yine bir yatırım turumuzu daha 2024 yılında tamamlayacağız.”

Röportaj: Ayşete Yavaş

2015 yılından bu yana AMR sektöründe faaliyet göstermekte olan Ottobo, 2024 yılında yurt dışı açılımına hız kazandırmayı hedefliyor. Avrupa ve İngiltere pazarında ısınma turlarını tamamlayan şirketin 2024 hedefi Amerika pazarı. Ottobo Genel Müdürü Burhan Turgut Ulutürk ile Ottobo’nun gündemini ve gelecek projeksiyonlarını konuştuk.

Turgut Bey sizleri tanımak isteriz…

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra Almanya’da Lojistik Mühendisliği yüksek lisansımı tamamladım. Sonrasında Türkiye’de Kuehne Nagel ve DHL firmalarında çözüm geliştirme, otomasyon-robotik sistem tasarımları üzerine görevler aldım. Ardından 5 yıl Alman SDZ şirketinde danışman olarak görev aldım ve 2020 yılında Ottoplan danışmanlık şirketini kurdum, halen Ottoplan danışmanlık şirketinde kurucu danışman olarak görev yapmaktayım. 

Ottobo şirketinin kuruluşu ve sektöre girişi nasıl oldu?

Üniversite ve iş hayatından arkadaşlarımla kurduğumuz Ottobo’nun temelleri, Amazon gibi e-ticaret devlerinin mobil robot teknolojilerine yatırımlarını hızlandırdığı 2015 yılında atıldı. Farklı sektörlerden sekiz kişilik kurucu ekibimizin uzmanlık alanları; tedarik zinciri ve lojistik operasyonlarının sistem ve proses mühendisliği. 2020 yılında şirketimizi kurduk ve şu an 30 kişilik bir ekibimiz var. E-ticaret özellikle pandemiyle birlikte bir ivme yakaladı ve bu durum kalıcı hale geldi. Hacimlerin bir anda artması sektörü hazırlıksız yakaladı 3-5 sene sonra karşılaşılacak hacimleri sektör bir anda karşısında buldu. Buna ne kaynak ne de teknoloji olarak hazırlıklı değildik. Bu yüzden özellikle personel kaynağı konusunda çok büyük sıkıntılar yaşandı. Teknoloji ve yatırımlar tarafında ise hammadde ve kompanent tedarik sıkıntıları şirketlerin bu ani artışa hızlı cevap verememelerine neden oldu. Üzerinde çalıştığımız konsept de tam olarak bu noktada çözüm sunmakta. Çok fazla teknoloji ve altyapı yatırımı gerektirmeden robotlarla mevcut operasyonları daha verimli kullanabilmenize olanak sağlamakta ve esneklik kazandırmaktadır.

Türkiye, Avrupa ve İngiltere'de teknolojiye yönelik yatırımlarımız devam edecek. Bu bölgelerde varlığımızı artırarak küresel bir oyuncu olmaya çalışıyoruz.

İş gündeminizi öğrenebilir miyiz? 

Yeni projelerin hayata geçirilmesi ve Ar-Ge faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ile kendi sistem ve ekipmanlarımızın geliştirilmeleri gündemimizde. Türkiye, Avrupa ve İngiltere'de teknolojiye yönelik yatırımlarımız devam edecek. Bu bölgelerde varlığımızı artırarak küresel bir oyuncu olmaya çalışıyoruz.

Otonom robotlara olan ilgi ve talepte küresel çaplı bir artış yaşıyor. Birçok şirketin otonom mobil robot pazarına girme hamlelerinin yanı sıra küçük ve orta ölçekli şirketlerde bu sektördeki varlıklarını güçlendirmeye çalışıyor. Siz bu süreci nasıl yorumluyorsunuz? 

Otonom mobil robot pazarı dediğimiz aslında içerisinde birçok disiplini ya da maliyet kalemlerini içeren bir pazar. İçerisine girdiğiniz bu pazarda büyük oyuncu olmak sizi her zaman bir adım önde başlatır ancak buradaki büyük oyuncu olmak sadece büyük sermayeniz olması anlamına gelmiyor. Bu pazarda doğru hamleler ve mümkün olduğunca az hata yapmanız gerekiyor. Aksi halde geri dönüşü olmayan bir yola girersiniz. Küçük ve orta ölçekli firmaların burada işi daha zor elbette. Ancak pazardaki boşlukları çok iyi değerlendiren küçük ve orta ölçekli firmalarla karşılaşıyoruz. Yukarıda belirttiğim sermaye işin sadece bir parçası olduğu için bu tip firmalar doğru teknoloji, ekip ve iş birlikçilerle çalışarak çok daha iyi işler yapabiliyorlar. Çözüme daha kolay odaklanabildikleri için üretim anlamında çok güzel işler çıkıyor. Arkasından da büyüme geliyor. Onlarsız bu pazarın olması da mümkün değil, çok kritik oyuncular ve çok büyük değer katan firmalar var. Ottobo bunu direkt deneyimlemiş bir şirket aslında.

Bu pazarda doğru hamleler ve mümkün olduğunca az hata yapmanız gerekiyor. Aksi halde geri dönüşü olmayan bir yola girersiniz.

Ottobo’nun her geçen gün kızışan rekabet ortamında elini güçlendiren etmenler neler? Ürünleriniz, piyasadaki rakiplerinden hangi özellikleriyle ayrılıyor?

Biz aslında çözüm odaklı bir firmayız. Robot portföyümüzü çeşitlendirirken robotları çözümün sadece bir parçası olarak görüyoruz. Bu yaklaşımımızdan dolayı ürün ve hizmet portföyümüzü doğru şekilde çeşitlendirebiliyoruz. Müşterinin lojistik operasyonlarındaki ihtiyaçlarını gözlemleyerek ürün ve servislerimizi geliştiriyoruz. Bunun haricinde WMS olarak adlandırdığımız Depo Yönetim Sistemimiz bizi rakiplerimizden bir adım öne çıkarıyor. Bunun haricinde ürünlerimiz modüler tasarım, kolay entegrasyon odaklı ve insan ile çalışan işbirlikçi operasyon odağımız bizi diğer rakiplere göre avantajlı hale dönüştürüyor. AR-GE konusu bizim için çok önemli, kendi teknolojimizi kullanmak ve üretimimizi kontrol edebilmek planlarımız dahilinde. Bu yatırımlarımızın faydaları bize kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede geri dönüş sağlayacağı için rakiplerimize göre elimiz daha güçlü olacak. Daha az dışa bağımlılık ve üretim maliyetlerimizi kontrol edebildiğimiz ortamı geliştirmeye çalışıyoruz

LogiMat 2023 fuarında kablosuz şarj sistemlerinin tedariği için Wiferion ile dört rakamlı bir sözleşme imzaladığınız haberini aldık. Konuya ilişkin neler söylemek istersiniz?

Wiferion çok önemli bir çözüm ortağımız ve mobil robotlar ile otonom araçlarda fiziksel temas olmadan enerji aktarımını sağlayan teknolojiler geliştiriyorlar. Onlar da bizim çözümlerimizi ve hedeflerimizi dinledikten sonra birbirimizden iyi elektrik aldık. Biliyorsunuz güvenlik ve operasyon sürekliliğini arttırmak adına kablosuz şarj teknolojisini kullanıyoruz. Birlikte çalışmaya ve çözümler geliştirmeye devam ediyoruz.

Yurtdışında hem Avrupa hem de İngiltere de genişleme kararı aldık ve ofislerimiz Hollanda ve İngiltere’de konumlandırdık. Ottobo’yu global bir oyuncu haline getirecek ilk adımları attık.

AMR teknolojisinde son yenilikler ve trendler neler? Küreselde hangi gelişmeler yaşanıyor?

Her başlık altında saatlerce konuşulabilecek bir konu bu aslında. Çünkü AMR bir otonom arabadan neredeyse farksız ve kendi birçok teknolojiyi barındırıyor. Robot sayıları artıyor ve sayılardaki bu artış robotların kontrolü, birlikte hareket etmesi, iletişimi ve diğer sistemler ki bunlar da yine farklı robotlar olabilir, robotların koordinasyonu gibi konularda sorunlar yaratıyor. Artık robotların bir bütün halinde hem kendi içinde hem de diğer sistemlerle hareket etmesi yani birbirleriyle haberleşmeleri konusunda gelişmeler çok fazla.

Yeni trend olarak aslında AMR’lar bildiğimiz bir noktadan diğer noktaya giden robotlar olmaktan çıkıyorlar. Taşıma fonksiyonlarının haricinde daha iyi gözlem yapabiliyorlar yani bulunduğu çevreden sürekli veri toplayabiliyor. Bu diğer robotlar olabilir, insanlar olabilir ya da bulunduğu ortamdaki diğer işler olabilir. Robotların yaptıkları işlem yükü artıyor. Bulundukları noktada ürün tanımlama, kol ile alma ve bırakma gibi özellikler AMR’lara entegre edilmeye başlandı. Tabi bu gelişmelerin bir kısmı zamanla süreçlere dahil olacak ya da kullanılmayacak. 

Navigasyon konusundan daha zorlu ya da dinamik ortamlarda daha verimli hale geliyorlar. Halen lidar mı yoksa kamera mı sorusu sorulsa da şu anda çoklu sensör ve farklı öğrenme modelleri ile robotlar daha hızlı ve akıllı hale geliyorlar.  

2024 yılı bizim global bir oyuncu olduğumuz bir sene olacağı için çok dikkatli hareket ediyoruz. ABD’de 2024 yılı itibarıyla bulunmak istiyoruz. Amerika’nın kendi içindeki dinamikleri çok farklı, o yüzden genişlemeye devam edeceğiz.

2023 yılını şirketiniz ve sektör açısından değerlendirir misiniz?

2023 yılı başında yatırım turumuzu tamamladık. Robotlarımız da geliştirmeler yaptık ve uçtan uça çözüm odaklı bir firma haline geldik. Sadece robot satmıyoruz çünkü. Yurtdışında hem Avrupa hem de İngiltere de genişleme kararı aldık ve ofislerimiz Hollanda ve İngiltere’de konumlandırdık. Ottobo’yu global bir oyuncu haline getirecek ilk adımları attık diyebilirim. Ekibimiz de 2023 yılında büyüdü ve çok güzel bir ekosistem oluşturduk. Yeni bir ofise taşındık. Üretim tesislerimizin ilk adımlarını attık. Artık Ottobo kendi teknolojisini geliştiren ve üreten bir şirket haline geliyor.

2024 yılı için yatırım planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

    2024 yılı bizim için büyümenin pik yaptığı bir yıl olacak; projeksiyonlarımızı buna göre ayarladık. Yine bir yatırım turumuzu daha 2024 yılında tamamlayacağız. Bahsettiğim gibi Ar-ge, üretim tesisleri ve yurt dışına açılımlarımızla beraber satışlarımızda da ciddi artışlar göreceğiz ki kendimizi bu ekosisteme hazırlıyoruz. Tekrar belirteyim 2024 yılı bizim global bir oyuncu olduğumuz bir sene olacağı için çok dikkatli hareket ediyoruz. ABD’de 2024 yılı itibarıyla bulunmak istiyoruz; geçen sene içinde orada katılımlarımız oldu. Avrupa ve İngiltere bizim için bir deneyim olsa da Amerika’nın kendi içindeki dinamikleri çok farklı, o yüzden genişlemeye devam edeceğiz.