Roca Türkiye Fabrika Müdürü Gökçer Gümüş depolarına yaptıkları yatırımlar ve depolama süreçlerindeki teknolojilere ilişkin merak edilenleri anlattı.
Yeni depo, tesis veya teknoloji yatırımı kararını verirken öne çıkan kriterler hakkında konuşan Gümüş, şunları söyledi: "Yeni depo, tesis veya teknoloji yatırımı kararlarımızı verirken, global pazardaki trendler, müşteri yönelimleri ve hedef pazar analizleri gibi kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca, sektöre ait en güncel üretim teknolojilerini aktif olarak takip ediyor ve bu bilgileri kısa, orta ve uzun vadeli planlarımızla birleştiriyoruz. Yıllık yatırım stratejimiz çerçevesinde, ihtiyaçlarımızı önceliklendirerek yatırımlarımızı stratejik bir şekilde yönlendiriyoruz. Depo yatırımları için öne çıkan kriterler arasında, lojistik verimlilik, maliyet etkinliği, teknolojik uyumluluk ve sürdürülebilirlik yer alıyor. Yeni tesis yatırımları ise, üretim kapasitesinin artırılması, teknolojik yeniliklerin entegrasyonu ve operasyonel verimliliğin sağlanması gibi faktörleri göz önünde bulundurarak belirleniyor. Bu süreçte, global trendler ve müşteri beklentileri doğrultusunda en uygun stratejileri geliştiriyoruz, böylece hem kısa vadeli hem de uzun vadeli hedeflerimizi başarıyla gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz."
"YETENEKLERİMİZİ GÜÇLENDİRDİ"
Yakın dönemde depolarında imza attıkları yatırımlar hakkında konuşan Gümüş, "Geçtiğimiz yıl, depolarımızdaki süreçleri optimize etmek için kapsamlı bir proje başlattık. Bu projede, tüm malzeme trafiğini baştan aşağı inceledik ve süreç mühendisliği kapsamında tüm işlemleri sıfırdan tasarladık. Depolarımızda yerleşim planlarında yaptığımız değişiklikler, bu sürecin önemli bir parçasıydı. Yatırımlarımızın sonucunda, hem malzeme kabul ve sevk süreçlerinde büyük bir hız kazandık hem de izlenebilir, isabetli ve hatasız bir operasyon yapısına sahip olduk. Bu iyileştirmeler, iş güvenliğini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda müşterilerimize daha hızlı ve doğru sevkiyat yapabilme yeteneğimizi de güçlendirdi." dedi.
"İç lojistik süreçlerimizde ve depolarımızda otomasyonu sağlamak amacıyla, gelişmiş teknolojiler kullanıyoruz." diyen Gümüş, sistemi şu şekilde açıklıyor: "Üretilen parçaların üretim atölyelerindeki takibini etkin bir şekilde gerçekleştirmek için, ürün rotasına bağlı olarak barkodlu parça takip sistemi uyguluyoruz. Bu sistem, her bir parçanın hareketini detaylı bir şekilde izlememize olanak tanırken, hata payını minimize ediyor. Tüm iç depo transferleri, bu barkodlar üzerinden el terminalleri ile otomatik olarak gerçekleştiriyor. Bu teknoloji sayesinde, malzeme akışını hızlandırarak, sevk süreçlerinde önemli ölçüde verimlilik sağlıyoruz."
SÜREKLİ İYİLEŞTİRMEYE ULAŞABİLİYORUZ
"Depo yönetim sistemlerimiz (WMS) ve ERP entegrasyonları, tüm depolama ve üretim süreçlerimizin kalbinde yer alıyor." diyen Gümüş, sözlerini ise şu şekilde noktaladı: "Bu sistemlerin sunduğu hız ve verimlilik avantajları, operasyonlarımızda önemli bir fark yaratıyor. El terminalleri kullanarak yapılan malzeme transferleri ve üretim çıktıları işlemleri, sürecin hızını artırıyor ve verimliliği önemli ölçüde yükseltiyor. Canlı üretim ve makine durumu takibi sayesinde, üretim akışımızı kolaylıkla izleyebiliyor ve yönetebiliyoruz. Depolarımızda ise, hücre adreslemeli envanter ve miktar kontrolü gibi sistemler sayesinde hem hatasız hem de sürekli olarak iyileştirilmeye açık süreçlere ulaşabiliyoruz. Bu entegrasyonlar, üretim süreçlerimizde şeffaflık ve kontrolü artırırken, hataları minimize ediyor ve sürekli iyileştirme için sağlam bir temel oluşturuyor."