Haber: Bikem Ögünç Demir
Tüm dünyada önde gelen, patlamaya karşı koruma sistemleri ve hizmetleri sağlayıcısı olan IEP Technologies, 60 yılı aşkın bir süredir yanıcı toz veya buhar patlamalarını baskılama, izole etme ve tahliye etme özelliklerine sahip koruma çözümleri sunuyor ABD, Almanya, İsviçre, Birleşik Krallık, Fransa ve Türkiye'de uygulama mühendisleri, bölge satış müdürleri ve saha mühendislerinden oluşan ekipleriyle sistemler tasarlama ve bu sistemlerin bakımını yapma alanlarında faaliyet gösteren IEP Technologies’in Genel Müdürü Emre Ergun ile toz patlamalarını ve tesislere verdiği zararları anlattı.
Türkiye ofisini 2015’in sonlarında kurulan ve 7 yıldan bu yana bu konuda Türkiye'de direkt olarak hizmet veren IEP Technologies, ağırlıklı olarak endüstriyel toz patlamalarına ve bunları engelleyecek metotların belirlenmesine yoğunlaşarak bu alanlarda sistem üretiyor. Proseslerde yaşanabilecek istenmeyen duruşların uzaması ya da planlanmamış duruşların maliyetlerinin azaltılması şirketin görevlerinden biri. Bunları mümkün olduğunca en az maliyetle en hızlı şekilde çözmeye çalışan IEP Technologies Türkiye ofisini bu nedenle hayata geçirdi. Buradaki sistemlerin saha bakımlarını daha önce yurt dışından yaptıklarını ama artık tamamen Türkiye’de gerçekleştirdiklerini söyleyen Emre Ergun, şunları aktardı: “Endüstriyel patlama korunması sektörünün, özellikle toz patlamaları alanında dünyada çok fazla oyuncusu, çok fazla uzmanı yok. 2015’ten bu yana bizim misyonlarından biri bu bilgiyi hem Türkçeleştirmek ve Türkiye'den verebilmek. Toz patlamaları çok bilinen, herkesin bilinçli olduğu bir konu değil. Konunun bilincinde olanlar, özellikle bu tarz olayları yaşamış şirketler. Şu anda talep gelen her bölgeye bir gün içinde gidebiliyoruz.”
ALEV KAYNAKLARINI AYIRT EDEN AKILLI SİSTEMLER
IEP Technologies’in iki ana uygulama alanı var: Patlama korunma ve patlama engelleme. Patlama korunmayı bir tesiste toz patlaması riski varsa patlama oluştuktan sonra etkilerini azaltmak ve yayılmasını engellemek olarak açıklayan Ergun, “Sunduğumuz ürünlerin bir kısmı bu alana hitap ediyor. Örneğin, patlama tahliye kapakları ekipmanın zarar görmesini engelleyen sistemlerdir. Patlama sönümleme sistemleri ise patlamaları erkenden algılayıp başladığı anda -saniyeler içinde- devreye giriyor. Bu sistemle patlamaya sebep olan bazı unsurlar daha patlama oluşmadan ortadan kaldırılıyor. Örneğin, bunlardan biri kıvılcım algılamalı sönümleme sistemleri çözümümüzdür. Yalnızca patlamalarda değil yangın risklerine karşı da kullanılan bir sistemdir bu. Akıllı sistemler alev kaynaklarını ayırt edebiliyor, yani sıcak parçacık mı yoksa yüksek sıcaklık kıvılcımı mı anlayabiliyor. Kıvılcımı soğutan bu sistemler sayesinde üretim durmuyor. Taradığı bölgeden, belli bir süre içinde, birden fazla kıvılcım geçiyorsa sistem, ‘Bu, tesadüfi ve tek bir kıvılcım ya da küçük çaplı bir bozulma değil, geri planda bir yangın başlamış olabilir. Ekipmanda bir bozulma söz konusu olabilir’ diyor aslında. Gerekli acil durum uyarılarını gönderiyor” diye konuştu. Ergun sözlerini şöyle sürdürdü: “IEP Technologies olarak bir, ürünlerimizle sunduğumuz hizmetin yanı sıra tesisleri ziyaret ederek o ana kadar alınan önlemleri inceleyip nasıl sistemler kurulması gerektiğine dair önerilerde de bulunuyoruz. Tüm sistemleri standartlarla uyumlu hale getirmek adına yönlendirmeler yapıyoruz. Müşterilerimizin risklerini daha kolay belirlemelerinde yardımcı oluyoruz. Aynı zamanda yüksek risk grubundaki ekipmanları koruyoruz. Patlamalara karşı korunma veya engellemede kimi zaman birçok uygulamanın eş zamanlı yapılması gerekebiliyor.”
TOZ PATLAMASI İLE YANGIN AYNI ŞEY DEĞİL
Toz patlaması, yanıcı bir malzemenin toz halinde (toz teknik tanımı 500 mikron altındaki küçük taneciktir) havada uçuştuğu durumlarda, bir alev kaynağıyla bir araya geldiğinde hızlı bir yanma reaksiyonu başlatmasıdır. Bu toz vericileri, yüzey alanları çok fazla olduğundan hızlı bir şekilde ortamda bir yanma gazı oluştururlar, ısı çıkartırlar. Bu da diğer zerrecikleri yakar. Böylelikle zincirleme bir reaksiyon başlar. Tabi bu kapalı hacim içinde gerçekleşir. Basınç kümelenmeye başlar ve patlama basıncını oluşturur. Bu basınca dayanamayan birçok ekipman da beraberinde patlar ve her şey çok hızlı olup biter. “Kaçacak ya da bir düğmeye basıp bir şey devreye alacak bir vaktiniz yok. Dolayısıyla toz patlamalarının yangınlardan farkı çok hızlı gerçekleşmeleridir” diye konuşan Emre Ergun “Bu nedenle daha önceden bir risk çalışması yapılarak hangi önlemlerin alınacağı ve hangi ekipmanların korunacağına dair karar verilmelidir. O şartlarda patlama, koruma ya da engelleyici sistemleri devreye almak önemli. Örneğin, yerdeki toz patlamaz ama tozu havayla temizlerseniz havalanan toz alev kaynağıyla temasta bulunabilir. Dolayısıyla ortam temizliğine önem verirken, tozların yalnızca ekipmanlar içinde kalmasına izin verecek ekipmanları kullanmalıyız. En başta alınabilecek önlemlerden biri alev kaynaklarını kontrol edebilmektir. Çok kolay alevlenebilen toz çeşitleri var. Bu da alev kaynaklarını kontrol etmenin tek başına yeterli olmayacağını gösteriyor bize. Yani bir gün patlama olacağı varsayımıyla ekipman bakımından zayıf olduğunuz alanları güçlendirmelisiniz. İşletmelerin ilk başta bir risk analizi yapması gerekiyor” dedi.
SÜREÇ TASARIM AŞAMASINDA BAŞLIYOR
Emre Ergun’a göre endüstriyel tesislerde patlamalara karşı önlemlerin daha tesis tasarım aşamasındayken alınması oldukça önemli. Tesis kurulumu sırasında risk analizi yapıldığında patlamaya karşı engelleyici önlemleri almanın daha kolay olduğunu hatırlatan Ergun, işletmelerin yapması gereken daha birçok şey olduğunun da altını çizdi ve şöyle konuştu: “Risk analizleri yapıldıktan sonra prosedürler de doğru uygulanmalı. Bu noktada karşımıza kullanılan malzemelerin özelliklerinin belirlenmesi, yanma ve parlamaya karşı hassasiyetlerinin belirlenmesi gibi konular çıkıyor ve bu bilgiler gerekli güvenlik önlemlerini tasarlayabilmek için bize gerekiyor. Bizim işletmelerde en fazla yaptığımız şey sanıyorum bir sistemin patlamaya karşı korunmasını sağlamak. Ancak bu, patlama olmayacağı anlamına gelmiyor. Buna sebep olan etkenlerin işletmeler tarafından çok iyi belirlenip kontrol altına alınması konusunda zorluyoruz ki sistemimiz sadece en gerektiği anda devreye girsin. Bu da işletmelerde bazen kültürel değişikliklere sebep oluyor. Zira kimi işletmelerde bazı tehlikeli durumlar seneler içinde alışkanlık haline gelebiliyor. Örneğin, yerde bekleyen ve önemsenmeyen tozlar, ikinci patlama riskleri dediğimiz riskleri yaratıyor ve bunun kontrolü neredeyse imkansız. Birçok durumda tesislerle kültürel değişiklikler gerekiyor.”
Toz patlamalarının neredeyse %75’inin gıda, ahşap ve metal tozlarından kaynaklandığını belirten Ergun, yanıcı tozların yüklü miktarda içeriye taşındığı, yapılandığı ve işlendiği yerlerin riskli yerler olduğunu ifade etti. Örnek olarak mobilya fabrikalarını gösteren Ergun, çok farklı sektörlerde bu tip patlamaların oluşabileceğini vurgulayarak “Bazen hiç beklemediğiniz yerlerde de olabiliyor, örneğin bir gofret fabrikasında… Kabartma tozu, un, yumurta tozu, şeker tozları, aromatik tozlar, bunların hepsi yanıcı tozlardır” dedi.
KRİTİK NOKTA: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
IEP Technologies Genel Müdürü Emre Ergun’a göre sürdürebilirlik buradaki kritik nokta… Özellikle işletmelerin kapasite arttırdıkça bir anda yüklü miktarda üretime geçtiklerini, herkes büyümek istediğini ancak büyümenin beraberinde riskleri de getirdiğini işaret eden Ergun, küçük ölçekli bir işletmeyken üretimde uygulanan tekniklerin kapasite arttıkça yetersiz kalabileceğini de hatırlattı. “Burada risk maliyetlerini düşünmeniz gerekir. Risk maliyetleri sigorta şirketlerinin çok iyi bildiği konulardır ama bence bunları öncelikle işletmelerin bilmesi gerekir” diyen Ergun son olarak şunları söyledi: “Toz patlamaları ve diğer patlamaların bir numaralı etkisi çalışanlar üzerinde oluyor. Ölümlü kazalar, yaralanmalar yaşanabiliyor. Burada asıl düşünülmesi gereken çalışan güvenliği ve motivasyonu olmalı. Bir çalışanın iş yerine her gün korkarak gitmesi beraberinde motivasyon ve verim kaybı getirir. Öte yandan plansız duruşlar uzarsa pazar kaybı da yaşarsınız. Pazar kaybı ise rekabette büyük bir dezavantajdır. Bunun yanı sıra patlamalarla beraber malzeme ve ekipmanların da kaybedildiğini hatırlatmak isterim. Hammaddeniz zarar görebilir. Elbette patlama sonrasında kanuni yaptırımlar vardır. Bunlarla ilgili ceza ve yaptırımları da göz ardı edemezsiniz. Sonuç olarak, yanıcı tozları işleyen her işletme risklidir. Önlemlerinse risk analizi doğrultusunda alınması gerekir. Bu konuyla alakalı Amerikalı bir iş insanından duyduğum bir cümleyi aktarmak isterim: ‘Bir şirketin itibar kazanması 20 yıl, bu itibari kaybetmesi 5 dakika sürer’” Dolayısıyla riskleri en başta belirlemek ve tedbirleri doğru şekilde uygulamak işletme itibarı açısından son derece değerlidir.