Türkiye’nin ilk ve tek yerli otomatik depolama sistemleri üreticisi olan TMT Makine Kurucu Ortağı Seyit Kemal Kapusuz ile şirketin sektörel duruşunu, ürün gamını ve 2023 hedeflerini konuştuğumuz, ayrıca otomotiv ve yan sanayi depolarına ilişkin değerlendirmelerini aldığımız bir röportaj gerçekleştirdik.

Sektöre nitelikli mühendislik hizmeti verdiklerini dile getiren Kapusuz, Lockcell markası ile çıktıkları yolda her sektör ve endüstriyel ortam için otomatik dikey depolama sistemleri tasarlayan ve üreten bir Türk şirketi olarak, yıllara dayanan mesleki deneyim ve tecrübelerini ST Depolama Çözümleri Dergisi’yle paylaştı…

Seyit Kemal Bey okuyucularımız için bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

Memnuniyetle. İsmim Seyit Kemal KAPUSUZ. 1982 yılında Yozgat’ta doğdum ve 3 çocuk babasıyım. Üniversite öğrenimimi 2004 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olarak tamamladım. Mezuniyet sonrası talaşlı imalat sektöründe çalışma hayatına atıldım, çalışma hayatım boyunca birçok sektörde farklı projeler içerisinde yer aldım. Bu sayede otomotiv, havacılık, savunma, medikal gibi birçok sektörü yakından tanıma fırsatım oldu. Endüstriyel tasarım, yazılım konularında kendimi geliştirdim. 2010 yılında Yuta Makineyi ve 2013 yılında ise TMT Makine firmalarını kurarak, sektörde nitelikli mühendislik hizmeti veriyor ve Türkiye’de bir ilk olan otomatik depolama sistemlerinin üretimini yapıyoruz.

TMT Makine, otomobil ve motor parçaları gibi ağır ve hacimli nesnelerin depolanmasını sağlayan otomasyon destekli otomatik depolama sistemleri üretmektedir.

TMT Makine nerede ve nasıl kuruldu? Bizlere biraz kurumunuzun yapısından ve sektördeki konumundan bahsedebilir misiniz?

TMT Makine 2013 yılında 3 girişimci mühendis tarafından kurulmuştur. Bugün ise bünyesinde 7 farklı ürün grubu ile sektöründe ilk ve tek yerli üretim yapan üreticisidir.

"Sürdürülebilirlik Sadece Bir Hedef Değil Aynı Zamanda Varoluş Nedeni" "Sürdürülebilirlik Sadece Bir Hedef Değil Aynı Zamanda Varoluş Nedeni"

TMT Makine, Lockcell markası ile çıktığı yolda her sektör ve endüstriyel ortam için otomatik dikey depolama sistemleri tasarlayan ve üreten bir Türk şirketidir. TMT Makine aynı zamanda, farklı türlerdeki ürünlerin küçük elektronik parçalardan medikal ilaç sektörüne, kalıp sektöründen otomobil ve motor parçaları gibi ağır ve hacimli nesnelerin depolanmasını sağlayan otomasyon destekli otomatik depolama sistemleri üretmektedir.

Temel ilkemiz, müşteri memnuniyetini birinci önceliğimiz kabul ederek, müşterilerimize değer katan çözümler sunmak, çalışanlarımızın sürekli gelişimini sağlayarak mutlu ve güvenilir bir çalışma ortamı sağlamak ve katma değerli teknolojik makinalar üretmektedir.

Akıllı depolama sistemleri alanında tasarımcı ve üretici olarak faaliyet gösteren şirketinizin ürün gamından bahsedebilir misiniz?

TMT Makine olarak ürün portföyümüzde en ufak ürünlerden çok yüksek tonajlara kadar depolama seçeneği sunduğumuz 7 farklı ürün grubumuz bulunuyor. Bunlardan Lockcell Tower, bilgisayar kontrollü otomatik dikey asansörlü depolama sistemidir. Kısıtlı alanlarda maksimum yükseklik kullanılarak efektif dikey depolama yapılır. Dinamik bir asansör sistemi olan Lockcell Tower azami 15 m yükseklikte ve tepsi başına 990 kg’lık bir kapasiteye kadar geniş bir ürün depolama seçeneği sunmaktadır.

Diğer bir ürünümüz Lockcell Plus’ta ürünlerin depolanması ve alınması dikey zincirli döngüler üzerine monte edilmiş ve raf adı verilen hareketli taşıyıcılar ile sağlanmaktadır.

Diğer ürünümüz Lockcell rOund, küçük ölçekli ürün gruplarının depolanması için maksimum kilitli göz seçeneği sunmaktadır. Otomatik depolama sistemlerinde Lockcell rOund yeni nesil bir sistemdir. Maksimum 2340 kilitli göze ulaşabilen Lockcell rOund ebat ve göz sayısı ile sınıfında tekdir.

Bir diğer ürünümüz Lockcell Box, küçük ve orta ölçekli ürün gruplarının depolanmasını sağlayan kilitli akıllı depolama sistemleridir. Otomatik Depolama Sisteminde yeni nesil Lockcell Box’ın bir modülünde maksimum 16 kilitli göze ulaşmaktadır. Bu özelliğinden dolayı çok çeşitli ürünlerin depolanacağı gibi tüketimi yüksek olan IGS (KKD) ürünlerinin güvenli depolanması da mümkündür.
Son olarak Lockcell X ise tek tek ürün alımının sağlanması için geliştirilmiş bir otomatik depolama sistemidir. Çekmece yapısı kademeli olarak açılır ve ürünlere tek tek ulaşılır. Bu makine sayesinde kıymetli ürünlerin güvenliği ve stok tutarlılığı sağlanmış olunur. Lockcell X maksimum 102 Raf ile 1326 kilitli göz seçeneği sunmaktadır. Lockcell Talas otomatik depolama yazılım sistemi ile birlikte gelen Lockcell X, daha çok küçük ölçekli ve pahalı ürünlerin depolanmasında kullanılır.

Şirketinizin otomotiv ve yan sanayi sektörüne yönelik çözümleri nelerdir?

Otomotiv ve yan sanayi sektörüne yönelik olarak aslında hammadde alım sürecinden başlayıp, ürünlerin üretilip depolanmasına kadar olan süreçte kullanabilecekleri hem depolama da hem de stokların yönetilebilmesi ve takibi için bir envanter yönetim ve depolama sistemleri sunuyoruz.

Fabrika alanının çok kıymetli olması, yeterli alanların olmayışı, ürünlerin dikey olarak depolanmasının artılarından sadece bir tanesi. Bu süreçte öncelikle müşterilerimizi dinliyor ihtiyaçlarına en uygun özümler sunmak için birçok analiz ve değerlendirme sonucunda kendilerine ister tek ürün çeşidiyle, isterlerse komple depolama çözümü sunmaktayız.

Şirketinizin otomotiv ve yan sanayi sektöründe en çok rağbet gören ürünü hangisi ve sağladığı avantajlar neler?

Aslında bunu tek bir ürün ile sınırlamak çok doğru değil. Çünkü Lockcell olarak müşterilerimize komple bir çözüm sunuyoruz. Müşterilerimizin ne depolamak istedikleri, ürünlere erişim süreleri, günlük hareket kabiliyetleri gibi parametreleri dikkate alarak, hammadde deposundan imalatta kullanılan ürünlerin depolanmasına kadar olan süreçte farklı ürünler sunuyoruz.

Bunlardan en çok hareket gören ürünler Lockcell Tower, Lockcell Round ve Lockcell Box ürün gruplarımız. Lockcell Tower ile dikey depolama sağladığımız için depolama sahasında yerden ve zamandan tasarruf sağlarken Lockcell Round ve Box ile imalat sahasında kesici takım depolamadan iş güvenliği ekipmanları depolanması gibi çalışanların da birebir ürün alımında kullandıkları ve ürünlerin %100 kontrol altına alındığı ve takibinin yapıldığı sistemlerdir.

Sizce otomotiv ve yan sanayi sektörünün depolama sürecindeki en büyük zorluğu nedir? Bu soruna nasıl bir çözüm üretilebilir?

Ben buna sadece otomotiv sektörünün değil tüm imalat sektörünün problemi olarak bakıyorum. Sanayinin belli bölgelerde yoğunlaşması arsa ve bina maliyetlerinin aşırı derecede artması ile yatırımcılar büyümenin önündeki en büyük engel olan işletme alanlarını doğru şekilde kullanamıyor. İşletme alanları yeterli olmayıp ve doğru bir şekilde de depolanma yapılamayınca yeni yatırımlar için maalesef yer kalmıyor ve şirketlerin birçoğu bu sebepten dolayı kapasitelerini artıramıyor. Ya da mevcut yer yetmediği için şanslı işletmeler çevrelerinde veya birçok işletme daha uzaklarda yeni yerlere depo kiralama ile bunun önüne geçmeyi planlıyor; bu ise hem lojistik anlamında hem depolar arası ürünlerin yönetiminde bazı aksaklıklara ve ek maliyetlere sebep oluyor. Bunların önüne geçmek için firmalar, mutlaka bina inşa aşamasındayken depolama alanlarını iyi belirlemeliler ve mutlaka dikey depolamaya yönelip maksimum alandan faydalanmaları gerekir.

Bizimle tasarım aşamasından başlayarak ürünlerin sevkine kadar geçen süreçleri paylaşır mısınız?

Birçok ürün grubumuzu aslında bazı noktalarda standart modüler bir hale getirdik. Bu noktada müşterilerimizi dinleyip onlara en uygun çözümü belirledikten sonra tasarım ekibimiz bu yönde çalışmalarını hızlı bir şekilde tamamlıyor, ardından imalat sürecini başlatmış oluyoruz.

İmalat sürecimiz lazer kesim büküm işlemleri sonrasında montaj ve boya atölyelerinden geçtikten sonra Plc, yazılım ve elektronik sistemlerin montajı ile son buluyor. Tamamlanan tüm ürünler %100 kontrol ve testlerden geçtikten sonra artık sevkiyata hazır hale gelmiş oluyor.

Otomotiv ve yan sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmalar, depolama süreçlerine sizce yeteri kadar önem veriyor mu?

Bu sistemler aslında yurtdışında yıllardır kullanılan sistemler ama maalesef fiyat noktasında pahalı sistemler olduğu için bu zamana kadar çok tercih edilmemiş. Bu sistemleri biz üretmeye başladıktan sonra da zaten yurt dışı firmaları fiyatlarını aşağı yönde çekmeye başladılar. Özellikle Endüstri 4.0 sonrası bu sistemler daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Firmalar da avantajlarını gördükleri için şu an itibarıyla sektörün önem verdiği bir konu haline gelmeye başladı.

İş gündeminizi öğrenebilir miyiz? 2022 yılını şirketiniz ve sektör açısından değerlendirir misiniz?

2022 sonuna geldiğimiz şu günlerde bu yılın değerlendirmeleri ve 2023 yatırımlarımız üzerinde yoğunlaştık. 2022 dünya ve ülkemiz için zor bir yıl olduysa da gelecek için ümitli bir düşüncemiz var. Pes etmeden yılmadan en iyiyi üretmeye devam edeceğiz. Ülkemiz ekonomisinde bizim de bir payımız olmasından gurur duyuyoruz.

2023 yılı için yatırım planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

2023 yılı içinde tasarımı bitmiş olan yeni ürün gruplarımızı devreye alacağız. Makine parkurumuzu %100 artırmayı planlıyoruz. Bununla birlikte imalatımızı da en az aynı oranda artırmayı hedefliyoruz.

İhracatımıza 2022 yılında 5 ülke ile başladık; 2023 yılında 15 ülke ile kendimize hedef koyduk. Yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarımız ile ülkemizi ve ürünlerimizi her mecrada gururla sergileyecek yeni pazar arayışlarımız devam edecek.

Editör: Haber Merkezi