“INSOS olarak son yıllarda gösterdiğimiz performansında motivasyonu ile Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda yenilenebilir enerji üretim tesislerinin tasarlanması, kurulması ve işletilmesi işinde daha aktif bir rol almak istiyoruz. Son zamanlarda enerji maliyetlerinde ve tedarikinde yaşanan gelişmeler bu konuda biz ve bizim gibi mühendislik şirketlerine çok ihtiyaç olacağını gösterdi. 2023 yılı INSOS’un Türkiye çapında yeni projeler ve yeni yatırımlar ile büyüdüğü bir yıl olacak. Özellikle GES projelerin yoğun talep göreceği OSB’lerin ve sanayi yatırımlarının yüksek olduğu bölgelerde yeni bölge ofisleri açmayı ve istihdam yaratmayı planlıyoruz” sözleriyle yeni dönem hedef ve projelerini anlatan INSOS Genel Müdürü Alper Sezen, son dönemde hayata geçirdikleri projeler hakkında da bilgiler verdi.
INSOS Enerji firmasının kuruluşundan ve sunduğu hizmetlerden kısaca bahsedebilir misiniz?
INSOS, Yenilenebilir enerji tesislerinde teknoloji ve mühendislik odaklı varlık yönetim hizmetlerinde gördüğümüz açık ve sektörel gelişim potansiyelinin bir sonucu olarak kurulmuştur. 2016 yılında Konya’da, yatırımcıların kısa vadeli yatırım projeksiyonun 150 milyon dolar olduğu bir dönemde, Koyuncu Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Sn. İbrahim Koyuncu’nun tavsiyesi ve liderliğinde kurulmuş, enerji sektöründe önemli yerleri olan Makascı İnşaat A.Ş. ve Anıt Şirketler Grubunun da yatırımcı olarak yer aldığı bir “EPC ve Varlık Yönetim Şirketi”dir.
Temmuz 2016 Yılında, 2 mühendis arkadaşım ve 3 yatırımcı ortağımız ile çıktığımız yolculukta, 6. yılını tamamladığımız şirketimizde, 50 kişilik bir ekip ile 1.500 MW’ın üzerinde güneş enerji santraline hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gerek Varlık Yönetim Hizmetlerimizde gerek Güneş Enerji Santralleri EPC birimimizdeki işlerde 28 şehirde varız. Türkiye’nin en büyük lisanssız GES performans yönetim merkezinin sahibiyiz. Merkez ofislerimiz, Teknokent ofisimiz, depomuz, saha operasyon merkezlerimiz ve tam donanımlı araç / donanım parkımız ile kesintisiz hizmet verebiliyoruz.
Proje odaklı ilerlersek son dönemde yer aldığınız projeler nelerdir? Bu projeye sağladığınız avantajlardan ve verimlilik değerlerinden bahsedebilir misiniz?
Anahtar teslim projelerde her zaman yüksek verimlilik ve performans değerlerine sahip ve yatırımcısına kazandıran projelere imza atıyoruz. Tamamen teknoloji ve ileri seviye mühendislik odaklı uygulamalarımız şu an Almanya, Avustralya ya da ABD’de yapılan iyi mühendislik uygulamaları ile aynı seviyede. Ön tasarım aşamasından itibaren tamamen müşteriye özel terzi usulü çalışıyoruz. Onlarca alternatifi değerlendiriyor, yüksek hassasiyetli simülasyonlar ve kayıp analizleri çıkarıyoruz. Bu detay mühendislik çalışmaları ve bu çalışmalara uygun saha operasyonları sonucu örneğin sektöründe dünyanın en büyük otomobil yedek parça imalat firmaları arasında yer alan AYD Otomotiv ölçeğinde çok daha net bir biçimde ortaya konabiliyor. AYD Otomotiv ile toplamda 20MWp güce çıkacak olan GES projesini imzaladık.
AYD Otomotiv örneğinden ilerleyecek olursak, bu çalışmayı salt tükettiği elektrik enerjisinin bir kısmını ikame etme çabası olarak değil aynı zamanda yoğun çalışan ve ihracat yapan sanayi kuruluşları için güneş enerji santrallerine yatırım yapmanın önemini bilerek yapıyor olması da ayrı bir değer. Bu değer zincirinin farkına varan sanayiciler hem enerji tüketiminde verimliliklerini arttıracaklar hem de 2023’te ölçümlenmeye başlayacak olan AB ülkelerine Sınırda Karbon Vergisi uygulamasından muaf olacaklar. Bölgemizin ihracat lideri AYD Otomotiv gelecekte karşılaşacağı enerji kesintilerine, maliyet artışlarına ve gümrük vergilerine karşı kendisini bir nevi sigortalamış oldu, sürdürülebilir enerji tedarik modeli ile sürdürülebilir bir üretim yapısına kavuştu.
Benzer şekilde Hakan Çelik, Yenar Döküm, Enes Platin, Şimşek Plastik, Kral Silah, Memet Makine, Akdeniz Cam, Aksu Gıda GES projelerinde kurduğumuz santrallerin ortak özelliği, optimum verimlilikte tasarlanmış olmaları idi. Yani daha fazla yapacağınız her birim yatırımın geri dönüşü göreceli olarak daha küçük olacak demek. Bizi diğerlerinden farklı kılan özellik, öncelikle iyi mühendislik alternatifleri hakkında araştırma yapmamız, çeşitli simülasyonlara tabi tutmamız ve ürün seçimini ikinci aşamaya bırakmamızdır. Ürün bağımsız çözümlerimiz sayesinde öncelikle yatırımcımızın tesisine ve coğrafi konumuna en uygun GES teknolojilerine, senaryolarına karar veriyoruz. Daha sonra o senaryolardan fayda-maliyet analizleri ile en ekonomik ve geri dönüşü hızlı çözüme karar veriyoruz.
Enerji kaynaklarının hızla tükendiği günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi daha iyi anlaşılmaya başlandı. Son dönemde bu alanda önemli yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımların önemli bir parçası ve paydaşı olarak INSOS’u Konya’da, Türkiye’de varsa uluslararası arenada yürüttüğü projelere ilişkin bilgi edinebilir miyiz?
Global pazarda, gelişen teknoloji ile güneş enerji tesisleri uygun fiyata daha verimli hale geldi. Mayıs 2019’da yayımlanan yönetmelikle tüketilen noktada üretilen Çatı tipi Güneş Enerji Santrallerinin (GES) kurulumuna merhaba dedik. Bu yönetmelik özellikle endüstriyel tesislerde bugüne kadar âtıl olan çatıların neredeyse tamamını işlevsel hale getirdi. Endüstriyel Sanayi Tesisleri, Hastaneler, AVM’ler, Depo İşletmecileri, Kamu Kurumları ve birçok sektörde çatısı GES kurulumuna uygun her işletme kendi elektrik ihtiyacını kendi üretebilir ve fazlasını tarife fiyatından satabilir hale geldi.
INSOS, bu gerçekleri ve global vizyonu sanıyorum ki iyi okudu ve 2018 yılından itibaren globaldeki en iyi örneklerini inceleyerek gerek ofiste gerek sahada yaklaşık 1 yıl süren AR-GE çalışmaları yaptı. Amerika, Avustralya, Almanya ve Kanada menşeili tasarım, simülasyon ve optimizasyon konularında öne çıkmış teknoloji şirketleri ile olabildiğince fazla mesai harcadı. Geldiğimiz noktada, yüksek performanslı projelendirme, güvenli tesislerin yapımı ve işletilmesi konusunda Türkiye’nin önde gelen şirketlerden biri oldu. Şu anda ise Ağustos ayında Lisansız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler ile birlikte gündeme gelen işletmelerin öz tüketimlerine odaklanmaları, bulundukları dağıtım bölgelerine bağlı kalmadan üretim ve tüketim birleştirme imkanları ile birlikte daha çok Arazi GES taleplerine odaklanmış durumdayız. Diğer taraftan giderek artan depolama ihtiyaçları ve gündeme girmeye başlayan yeni teknolojiler için çözüm paketleri incelemeye odaklanmış bulunmaktayız.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin maliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Son 10 yılda 5.000 USD/kW seviyelerinden 700 USD/kW seviyelerine inen, ölçekli projelerde 550 USD/kW civarında seyreden maliyetlerden (Çatı GES) bahsediyoruz. Rüzgâr enerji santral kurulum maliyetlerinde de güneşteki kadar olmasa da 2.000 USD/kW seviyelerinden 1.400 USD/kW seviyelerine önemli bir düşüş var. Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetlerinde de inişli çıkışlı olsa da rüzgâr enerjisi örneğine benzer bir trend görebilirsiniz.
Okuyucular için; global trendi anlamlandırırken, fiyat değişimleri kadar önemli 2 konu daha var. Birincisi, fiyatlar bu şekilde düşerken, kurulan tesislerin kaynağı enerjiye çevirme oranı, yani kapasite faktörü de hızla yükseliyor. Örneğin 10 yıl önce yüzde 10 civarında olan bir GES’in kapasite oranı şimdilerde %20’ye yaklaştı. İkinci dikkat çeken husus ise, dünyada güneşten üretilen elektriğin birim maliyeti fosil yakıt kaynakları ile üretmekten daha ucuz hale geldi.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının verimliliği hakkında ve yenilenebilir enerji santrali kurabilmenin yolu, bunun için nasıl bir yol haritası yürütüleceği gibi konularda insanların kafalarında soru işaretleri var. Bunları gidermek için neler söylersiniz?
12.05.2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği (Yönetmelik) kapsamında, lisans almadan yenilenebilir kaynaklı üretim tesisleri kurulabilir. Bu mevzuat kapsamında Kamu kurum ve kuruluşlarına tüketim tesislerini birleştirerek başka bir noktada çatı veya arazi uygulamalı GES kurabilme imkânı sağladı. Başvuru aşaması ve projelendirme süreçlerinde doğru mühendislik çalışmaları önem arz etmektedir. Çatı alanı, çatı statik uygunluğu, tüketim tesisi sözleşme gücü, çatı gölge unsurları vb. kısıtlar dikkate alınarak Yönetmelikte belirtilen belgeler ile elektrik dağıtım şirketine başvuru ve bağlantı izni alınarak süreç başlamaktadır. Performans kriterleri dikkate alınarak doğru projelendirme büyük öneme sahiptir. GES kurulum sürecini özetle; 1- Doğru başvuru ve doğru projelendirme 2- Kaliteli kurulum olmak üzere iki başlık altında irdelemek gerekir. Başvuru aşamasından kuruluma kadar, hatta işletme döneminde, konusunda uzman firmalar ile çalışılmasını tavsiye ediyoruz. Maalesef projelerin ilerleyen süreçlerinde ortaya çıkan tüm olumsuzlukların temeli daha başvuru aşamasında yapılan hatalardan kaynaklanıyor. Son bir yılda 150’nin üzerinde projeyi değerlendirme fırsatımız oldu. Süreç içinde çıkması muhtemel sorunlar bir kenara, başvuru sırasında güç, statik hesaplar, kurulum yapılacak alan ve trafo kapasitesi gibi başvuru denkleminin temel unsurlarında yapılan hatalar incelediğimiz başvuruların neredeyse %30’unun henüz başvuru aşamasında iptal olmasına sebep oldu
Kurulumunu yaptığınız güneş enerjisi sistemlerinin verimliliğini nasıl takip ediyorsunuz, teknik destek hizmetleri sunuyor musunuz?
Varlık Yönetim Hizmeti verdiğimiz tüm tesislerin verimliliğini INSOS performans yönetim sistemi olan I-TRACK “Dijital Performans Yönetim Sistemi” ile takip ediyoruz. Günlük 10 milyonu aşan tekil veri akışını yönetiyor, bu verilerden tüm tesislerimizden en yüksek performansı almamız için gerekli olan anlamlı bilgiler üretiyoruz. Güneş enerji santrallerini küçük parçalara ayırarak detaylı performans takiplerini yapıyor ve anlık olarak tespit edilen sorunlara karşı saha müdahalelerinin hızlıca yapılmasını sağlıyoruz. Türkiye genelinde konumlanan saha operasyon merkezlerimizde bulunan tam donanımlı araçlar ve alanında uzman ekiplerimizle bu hizmetleri sağlıyoruz. Biz bu altyapıyı tasarlarken global örneklerinden yola çıkarak her bir arızaya, arızanın cinsi veya lokasyona bağlı olarak 24 ile 48 saat arasında müdahale edebilmeyi hedefledik. Son iki yıl istatistiklerine bakınca görüyoruz ki bu süreler 15 dakika ile 4 saat arasında değişiyor.
Tüm operasyonlarınızda kaç kişiyle hizmet veriyorsunuz?
INSOS, merkez, şubeleri, saha operasyon merkezleri ile toplamda alanında yetkin mühendis, tekniker ve diğer personelleriyle, 50 kişilik çekirdek kadrosuyla hizmetlerini başarı ile yürütmektedir.
INSOS olarak enerji alanında yeni yatırımlar düşünüyor musunuz, hedefiniz nedir?
Biz önümüzdeki 30 yıl boyunca enerji kaynaklarında dünya çapında büyük bir dönüşüm ve değişim bekliyoruz. Artık fosil kaynaklardan enerji üretimi hem iklim anlaşmaları hem maliyet baskısı hem de yeraltı kaynakların kıtlığı nedeni ile trend olmaktan çıktı ve giderek yerini kendini sürekli yeniden üreten, sonsuz doğal kaynaklardan elde edilen ucuz ve temiz enerjiye bırakmaya başladı. INSOS olarak son yıllarda gösterdiğimiz performansında motivasyonu ile Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda yenilenebilir enerji üretim tesislerinin tasarlanması, kurulması ve işletilmesi işinde daha aktif bir rol almak istiyoruz. Son zamanlarda enerji maliyetlerinde ve tedarikinde yaşanan gelişmeler bu konuda biz ve bizim gibi mühendislik şirketlerine çok ihtiyaç olacağını gösterdi. 2023 yılı INSOS’un Türkiye çapında yeni projeler ve yeni yatırımlar ile büyüdüğü bir yıl olacak. Özellikle GES projelerin yoğun talep göreceği OSB’lerin ve sanayi yatırımlarının yüksek olduğu bölgelerde yeni bölge ofisleri açmayı ve istihdam yaratmayı planlıyoruz.
Yenilenebilir enerji konusunda yatırımcılara tavsiyeleriniz nelerdir?
Yenilenebilir enerji yatırımları, uzun yıllar boyunca garantili gelir elde edebileceğimiz yatırımlar oldukları gibi, gelecek nesillerimize daha temiz ve daha yaşanabilir bir dünya bırakmanız için de en güzel fırsattır. Fırsatında ötesinde, diğer birçok alanda da olduğu gibi değişim ve dönüşüme ayak uydurmanın gerekliliğidir. Bu sektöre yatırım yapan işletmeler ki biz onlara ‘akıllı firmalar’ diyoruz, hem işletme enerji giderlerini ciddi oranlarda düşürüyorlar, hem gelişen enerji pazarında birer aktör oluyorlar, hem de işletmelerinin karbon emisyonunu düşürerek önümüzdeki yıllarda devreye girmesi beklenen karbon vergisi muafiyetini şimdiden garantilemiş oluyorlar.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli kullanımını çevre açısından değerlendirdiğinizde çevre temizliği ve çevre sağlığına nasıl bir etki oluşturmaktadır?
Güneş, rüzgâr, su, dalga, jeotermal, biyogaz veya biokütleden elde edilen enerji yüzde 100 temiz ve çevreye zararı olmayan yeşil enerjidir. Şu anda Türkiye’de hidroelektrik hariç tedarik edilen enerjinin yüzde 20’si yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmektedir. Hidroelektriği ekler isek bu rakam yüzde 37’lere çıkıyor. Bu oranı ne kadar büyütür isek, kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil enerji kaynakları o kadar az kullanılacak ve dolayısıyla çevremiz daha az kirletilmiş olacak. Çevre kirliliğinin azaltılması konusunda INSOS doğrudan bir rol oynamaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli kullanımını konusuna gelecek olursak; Türkiye yenilenebilir enerji tesislerinin kurulma süreçlerini, tabi oldukları yasa ve mevzuatları biraz daha gevşetmeli, kolaylaştırmalı, bu yatırımların öncelikle sanayi kuruluşları tarafından yapılması teşvik edilmeli, belediyeler ve enerji tüketimi yüksek olan kamu kurum ve kuruluşlarına da yasal zorunluluklar getirilmeli. Örneğin belediyeler kendi beton veya asfalt üretim tesislerinin enerji ihtiyaçlarını mutlaka yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamalı, evsel sistemlerde, konut projelerinde enerji dönüşümünü basitleştirilmeli ve kolaylaştırılmalıdır. Güneş veya rüzgâr, kullanılmadıkları her gün hem cebimizden hem yarınımızdan çalmaktadır.
Yeşil mutabakat kapsamında karbon ayak izi olarak adlandırılan yeni proje yeşilin korunması ve tabiatın temiz kalması adına ne tür katkılar sunacak? Şirketinizin bu konudaki yaklaşımı nedir?
Avrupa Yeşil Mutabakatı (The European Green Deal), Avrupa Birliği’nin ekonomisini sürdürülebilir kılmak için geliştirilmiş bir önlemdir. Sürdürülebilirliği sağlamak için iklimsel ve çevresel sorunların fırsata dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Bu dönüşüm ise herkes için adil ve ekonomik olmalıdır. Avrupa Birliği 2050 yılı itibarıyla Karbon Nötr olma hedefini, Avrupa İklim Yasası ile kurumsal bir taahhüt olarak deklare etti. Bu hedef ulaşmak üzere de iktisadi kurumları aşağıdaki aksiyonları almaya zorunlu kıldı:
• Çevre dostu teknolojilere yatırım yapılması,
• Sanayide inovasyon süreçlerinin desteklenmesi,
• Özel ve toplu taşımanın daha temiz, ucuz ve sağlıklı olarak sunulması,
• Enerji sektörünün karbonsuzlaştırılması,
• Binaların daha enerji verimli hâle getirilmesi,
• Küresel çevresel standartların geliştirilmesi için uluslararası kurumlara uyum
INSOS olarak küçükte olsa bu yolda adımlar atmaya başladık. Özellikle personelimiz, müşterilerimiz, iş ortaklarımızı gibi kendi eko-sistemimizde Karbon Emisyonunu Azaltma ve Yeşil Enerjiyi Yaygınlaştırma konularında bilinçlendirme faaliyetlerine başladık. Geçmişte EIF Dünya Enerji Kongre ve Fuarına kullanılmış tahta palet ve OSB gibi tamamıyla geri dönüşümlü malzemelerden imal edilmiş bir stant ile katıldık, bir tane bile aydınlatma spotu kullanmadık, ben dahil tüm tanıtım personelimizi internet üzerinden online bağlayarak uzaktan sunumlar yaptık. Bu sayede 5 tondan fazla Karbon Emisyonu tasarrufu sağladık. Bu küçük ama bilinçli bir gelecek için atılmış büyük bir adımdı.
Son olarak eklemek istediğiniz başka hususlar var mı?