Görüntü işleme teknolojileri, insan-makine etkileşimini radikal düzeyde geliştirmeye başlamış durumda. Artık makinelerle konuşarak, jest ve mimiklerimizle, hatta bakışlarımızla bile iletişim kurabilme noktasına çok yaklaştık. Örnekler var ama henüz yaygın değil. Giyilebilir teknolojiler bu noktada belirleyici oluyor. Pratik uygulamalardan biri de sürücü asistanı konusu. Araç içi sistemlerde, sürücünün göz hareketlerini ve yüz ifadesini analiz ederek yorgunluk belirtilerini tespit eden teknolojilerin ilk örnekleri şu an mevcut. 
Öte yandan endüstriyel ortamlarda, çalışanların hat başındaki hareketlerini analiz eden sistemler sayesinde iş güvenliği arttırılabilmekte ve çalışma verimliliği optimize edilebilmektedir. Sonuçta bütün bunların iş gücüne yansımasının çok yönlü olacağı çok açıktır. 

Öte yandan bu teknolojiler sayesinde engelli bireylerin iş gücüne katılımı da artabilir. Görme engelli bireyler için geliştirilen görüntü tanıma sistemleri, onların daha bağımsız çalışmalarını sağlayabilir. Bir diğer çalışma koşullarındaki değişim holografik asistan konusudur. Bugün uzaktan yapılan online toplantılar gelecekte, yerini holografik asistanlara bırakacaktır. Bu sayede uzaktan çalışma konusu yaygın hale gelerek toplantılar günlük rutinimizin bir parçası haline gelebilir. Bu sayede trafik derdi, elektrik, su yemek gibi harcamalar ortadan kalkarak iş yerleri için büyük tasarruf imkanı yaratacaktır. Özetle bu tip teknolojiler, çalışma hayatımızı tamamen değiştirecek ve iş- yaşam dengesini yeniden şekillendirecektir.

HOLOGRAFİK GÖRÜNTÜLEMENİN GELECEĞİ PARLAK

E3tam Kurucusu Sedat Sami Ömeroğlu gelecekte bu teknolojilerde ne tür yeniliklerin beklendiğini ve gelecekte görüntü işleme teknolojileriyle ilgili en büyük zorlukların neler olacağını değerlendirdi.

Bu tip soruların hayal gücümüzü zorlar nitelikte olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Ömeroğlu, "Örneğin yapay zeka destekli görüntü sentezi o kadar gelişecek ki, muhtemelen sadece bir metin yazarak yada konuşarak istediğimiz görüntüyü oluşturabileceğiz." dedi.

Otomasyonda Büyüyen Karmaşıklığa Mükemmel Çözüm Otomasyonda Büyüyen Karmaşıklığa Mükemmel Çözüm

Holografik görüntüleme ve 4D görüntüleme teknolojilerinin de çok heyecan verici gelişmelere gebe olduğunu söyleyen Ömeroğlu şöyle devam etti: "Belki de yakın gelecekte, sevdiklerimizle karşılıklı gelerek, dokunarak koklayarak genel anlamda 5 duyumuzu kullanarak kurduğumuz iletişimler yerini holografik görüşmelere bırakabilir. Kanımca bu uzak olmayan gelişmelerin insanlık için olumlu olmayacağını düşünenlerdenim. Beyin-bilgisayar arayüzlerinin olası gerçek olması ise başlı başına ele alınması gereken bir konu; işin teknolojik alt yapısı yanında felsefi boyutları çok derin olan konudur. Düşüncelerimizle bilgisayarları ya da bazı nesneleri hatta robotları kontrol edebileceğiz.  Bu müthiş gözüküyor ama aynı şekilde bizim de kontrol altında olacağımız çok kesin. Bizim biyolojik bir robot haline gelecek olmamız çok büyük olasılıktır. Kişisel haklarımız ortadan kalkabilir. Bize ait sır kalmayabilir.

Zihnimizde canlandırdığımız görüntüleri doğrudan bir ekrana aktarabileceğiz. Ama bu başka bir iradenin istemiyle istemsiz olarak da gerçekleşebilir. Bugünkü aşamada bu teknolojilerin etik ve sorumlu kullanımını sağlamak için ön çalışmalar var. AB’de özellikle deep fake gibi teknolojilerin kötüye kullanımını önlemek için yasalar çıkartılıyor. Bugün bile veri gizliliği ve güvenliği de kritik konular kategorisindedir. Sybernetik artık herkesin için en öncelikli konudur."

“ESNEK AMA ETKİLİ YASAL DÜZENLEMELER GELİŞTİRMELİYİZ”

Bütün bunlar için ilk adımlarda bugünden ele alınması gerekli yaklaşımlar olduğunu söyleyen Ömeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Teknoloji çok hızlı ilerliyor, bu yüzden sürekli kendimizi güncel tutmalı ve yeni beceriler kazanmalıyız. Ama bu noktada farklı disiplinlerden uzmanların bir araya gelmesi çok önemli. Yeni ve daha iyi olmasının yanında genelde insana saygılı teknolojiler geliştirmek için daha çok kolektif Ar- Ge'ye yatırım yapılmalıdır. Kastım çok uluslu olmasıdır. Teknoloji geliştirirken, daha en baştan etik konuları göz önünde bulundurmak esas olmalıdır. Bu bağlamda mühendisler, etik uzmanları, hukukçular ve politika yapıcılar birlikte çalışmalıdır."

Toplumu bu teknolojiler hakkında sürekli bilgilendirmenin ve olası etkileri konusunda farkındalık yaratmanın bir zorunluluk olduğunu ifade eden Ömeroğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: "STK’ların eleştirileri mutlaka dikkate alınmalıdır. Teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen, esnek ama etkili yasal düzenlemeler geliştirmeliyiz. Son söz olarak görüntü işleme teknolojileri inanılmaz bir potansiyele sahip. Doğru stratejiyle, bu teknolojilerin sunduğu fırsatlardan en iyi şekilde yararlanabilirsek geleceğin gerçekten çok heyecan verici olacağı kuşkusuz ama bireysel olarak mutluluğumuza katkı sağlayacak olması da teknolojistlerin ya da onu denetleyenlerin olmazsa olmaz esas hedefi olmalıdır."

E3TAM