Cephe denilince akıllara sadece pencere, cam gelse de binanın kabuğu cepheyi oluşturuyor. Mimar Arzu Işıklı cephe ve yapı sektörü ile alakalı açıklamalarda bulundu.


Çatısından tabanına kadar bütün kaplanan alan “cephe” olarak ifade edilmektedir. 10 yıl öncesine veya 20 yıl öncesine bakıldığında neredeyse hiçbir binada mantolama, ısı yalıtımı, enerji kaybı kontrolü bulunmadığını aktaran mimar Arzu Işıklı; “Enerji verimliliğinin öne çıkması, doğal gazın veya elektrik maliyetlerinin artması tüm dünyadaki bu enerjinin doğru kullanılması gerekliliği nedeniyle yapılara ısı ile ilgili kontroller getirildi. Isı yönetmeliği, bu kontrollere göre dikkate alınarak uygulanmaya başladı. Enerji kimlik belgeleri zorunlulukları getirildi. Yönetmeliklerle gelişen teknik gereklilikler piyasaya yansıdı.” diye konuştu.


Bir yapının kabuğunu planlarken birçok yönetmelik ve farklı disiplinlerin olduğunu kaydeden Işıklı, konuşmasına şöyle devam etti:


“Enerji bunlardan bir tanesi. Ama bir yandan yangın yönetmeliğine uygun olması lazım. Ses kontrolü, akustikle ilgili yönetmeliğe uygun olması lazım. Depremle ilgili yönetmeliklere uygun bağlantılar yapılması lazım. Enerjiyi doğru sağlamamız lazım.”

İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, "Sahada Uygulanabilir Optimum Güçlendirme Çözümleri Üretiyoruz" İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, "Sahada Uygulanabilir Optimum Güçlendirme Çözümleri Üretiyoruz"


10 Yıl Öncesine Göre Gelinen Nokta Gayet İyi

Cephe danışmanının veya mühendisin, yapması gerektiği şeyin disiplinleri sağlayan yatırımı da kaynakları da doğru kullanarak yönetmeliklere uygun bir şey çıkarmak olduğunu söyleyen Işıklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada herkesin zaman zaman ödün vermesi gerekebiliyor. Bence 10 yıl öncesine göre gelinen nokta gayet iyi. Hem malzeme değişti hem de şu anda hemen hemen herkes, konutlarında enerji kimlik belgesi alınması gerektiğini biliyor. Depremle ilgili konular çok önemli. Yangınla ilgili yaşanılanlardan dolayı da herkes daha titizleniyor. Daha bilinir detaylar, teknik olarak çözülür durumda.”


Yangın Yönetmeliğinde Daha Bilinçliyiz
Yangın yönetmeliğinde, bir yapının 26 metreden yüksek olduğunda cephede kullanılacak malzemenin yanıcılık ya da yangına tepki sınıfının belli olduğunu ve bu duruma aykırı bir malzeme seçilirse sorun oluşacağının açıklamasını yapan Işıklı; “Yönetmelik neyse yatırımcı da onu söylüyor. Bence bu durumda bilinçli hale gelindi. Bunu yönlendiren ekipler, paydaşlar da bu bilinçte. Bu konuda; malzeme seçimlerinin ve diğer seçimlerin daha doğru olduğunu, uygulamanın da mümkün olduğu kadar mühendisler, danışmanlar ve sahadaki arkadaşlarımızla daha iyi yapıldığını düşünüyorum. Yani yangın yönetmeliğinde daha bilinçliyiz.” dedi.


Işıklı, fazla sesin stres, depresyon, uyku bozukluğu gibi çeşitli etkenlere yol açtığını kaydederek sözlerini şöyle tamamladı: “Ses bir kuvvet. Basınç ve titreşim yüzünden kalp atışlarının hızlanmasına yol açıyor. Dolayısıyla çok da önemli bir konu. Özellikle hastanelerde, ses konusuna daha çok dikkat ediliyor. Sağlık Bakanlığı’ndan gelip akustik ölçümlerini de yaparak ruhsat veriliyor. Artık her bir projenin akustik projesi olması da zorunlu. Bu sadece yapı kabuğuyla da sınırlı değil. Yani yapı kabuğunun bileşenleri, çatı katmanlar ve kalınlıklar uygun seçilmeli. Aynı zamanda katlar ve odalar arasında da duvar kalınlıkları veya ses geçişleri kontrolü de bulunuyor.”
 

Editör: Merve Kaya