Çalışma alanlarının; toplu konut projeleri, ticari yapılar, AVM'ler, villa siteleri, otel binaları, konut ve ticari yapıların bir arada kullanıldığı karma projeler, park ve rekreasyon alanları, özel konut projeleri olduğunu belirten Çevre Peyzaj Kurucusu, Yüksek Peyzaj Mimarı Dilşen Kara, ST Endüstri Radyo'da gerçekleşen "Sürdürülebilir Kentler ve Yapılar" programına konuk oldu. Kara, peyzaja dair konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Ankara Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümünden mezun olan Dilşen Kara, 1992 yılında Çevre Peyzaj firmasını kurdu. Kara, ST Endüstri Radyo’da yayınlanan “Sürdürülebilir Kentler ve Yapılar” programında birçok önemli konu hakkında konuştu.
FOTO: Çevre Peyzaj Kurucusu Yüksek Peyzaj Mimarı Dilşen Kara
Tasarım Süreçleriniz Nasıl İlerliyor?
Öncelikle çalışacağımız alan ile ilgili bu karma proje, ticari yapı, villa sitesi, kamusal alan, park ya da özel villa konutu olabilir. Bildiğimiz bir yapılanma modeli ise mesleki bilgilerimiz, tecrübelerimiz ile bir ön araştırma yaparak tasarım sürecini başlatıyoruz. Fakat daha önce çalışmadığımız tipte ya da çok bilgi sahibi olmadığımız özellikte bir proje ise veya farklı bir coğrafyada, farklı bir kültürde, iklimde bir proje geliştirmemiz söz konusu ise, araştırma süremizi daha uzun tutup tasarım aşamalarımızı daha fazla irdeliyoruz. Öncelikle proje alanına ait verileri topluyoruz. Sınır, konum, mevcut kullanımlar, eğim, toprak, su iklim özellikleri ve benzeri gibi kriterleri öğreniyoruz. Aynı zamanda çalışma sahasına ait olumlu-olumsuz, ses, görüntü ve gürültü kirliliği, iyi-kötü manzara, ulaşım olanakları veya zorlukları gibi kullanım verilerini, ortak paydada nasıl çözümleneceğinin verilerini topladıktan sonra mimarı dinliyoruz. Mimar ne hayal ediyor, ne planlıyor, konsepti nedir, işverenin istekleri nedir? Kullanıcı talepleri doğrultusunda da birçok birleşeni içeren bir tasarım şaması oluşturuyoruz. Bütün bunları ele aldığımız projede, bir konsept proje hazırlıyoruz ve sunuşlara başlıyoruz. Bu sunuşlardan sonra netleşen kesin projede uygulama projeleri ve detaylar şeklinde uygulamaya geçiyor.
Yerel Bitki Türlerinin Peyzaj Tasarımındaki Önemi ve Avantajları Nelerdir?
Kendi coğrafyasında, kendi topografyasında kendi iklim, toprak, su özellikleriyle yetişen türler hatta rüzgâra dayanıklı türlerin seçilmesi hem ekonomik hem de doğa dostu, aynı zamanda sürdürülebilir peyzaj tasarımlarına imkân vermekte. Bu, bitkinin kolay adaptasyonunu sağlayarak dayanıklılığını da arttırır ve bu da projenin sürdürülebilir olmasına öncülük eder. Bunun avantajlarını saymak gerekirse; öncelikle sudan tasarruf sağlar, tabii ki kendi coğrafyasındaki hastalıklara bağışıklık kazandığı için pestisit ihtiyacını da azaltarak toprağın daha sağlıklı kalmasını sağlar, bakım ihtiyacını önemli ölçüde azaltır, işçilik, kimyasal ve gübresel uygulamalarda, fosil yakıt tüketiminde ihtiyacı minimize ederek hem ekonomik hem de yaşadığımız gezegene fayda sağlayacağı gibi bitki ve hayvanlar alemini de destekler.
Son Yıllarda Peyzaj Mimarlığında En Önemli Sürdürülebilirlik Trendleri Neler? Projelerinizde Bu Konuyu Nasıl Ele Alıyorsunuz?
Son zamanlarda projelerde ve tasarım ilkelerimizde gündemde olan konu başlıklarından bahsetmem gerekirse, çatı bahçelerine çok önem veriyoruz. Mimari açıdan ısı enerjisi tasarrufu sağlamakla beraber kullanıcı açısından görsel değere sahip, aynı zamanda ekosisteme de katkıda bulunan çalışmalar önceliğimiz. Kurakçıl peyzaj da, son zamanlarda su kaynaklarının korunması adına ve kullanıcı açısından ekonomik kullanışla sürdürülebilir olması kriterlerinden dolayı bu konuda önem arz etmekte. Yağmur hasadı, doğal enerji kullanımları (güneş panelleri gibi), yerel bitki türlerinin kullanılması, biyoçeşitliliğin korunması, doğal malzeme kullanımları gibi başlıkları sıralayabiliriz.
Sürdürülebilir Peyzaj Tasarımının Temel İlkeleri Nelerdir? Bu Konuda Ne Söylemek İstersiniz?
Öncelikle yapı ve kullanımlar için uygun alanların seçilmesi çok önemli. Arazi biçimleme yöntemlerinin doğru çözümlenmesi, arazi formu ile uyumlu peyzaj çalışmasının önerilmesi, alanda yer alan ve alanın koşullarına uygun bitki türleri seçilmesi, bitkisel tasarım özelliklerinin doğru planlanması, mesela güneşlenme, gölgelenme, perdeleme ya da renk doku form gibi özelliklerin çok iyi ele alınması, kendi kullanım özelliğine uygun bitki türlerin seçilmesi. Özetle, büyük ölçekte bir proje yapılıyorsa daha az su ve bakım isteyen türlerin seçilmesi gibi konular çok önemli.
Gelecekte Peyzaj Mimarlığında Sürdürülebilirlik Trendlerinin Nasıl Evrileceğini Düşünüyorsunuz?
Coğrafya, topografya, iklim, rüzgâr özelliklerinin daha çok dikkate alındığı, su ihtiyacı ve kullanımının önemsendiği, daha az su isteyen, kullanılan suyun gri su ya da arıtma gibi faydaların önemseneceği, sulama sistemlerinin daha profesyonel kullanılacağı ve olmazsa olmazlar arasında yer alacağı, yağmur hasadına önem verilen kullanılmış suyun arıtılarak kullanılmasına dair sistemlerin önemseneceğini ve gelişeceğini düşünüyorum. Çatı-teras bahçelerinin önem kazanacağını düşünüyorum. Bu bahçeler mimari açıdan ısı enerjisi tasarrufu sağlayabildiği gibi görsel açıdan da zenginlik sağlamakta. Kurakçıl peyzajın daha az su isteyen, çim yerine az su isteyen çok yıllık bitkilerle beraber tasarlanmış çakıl bahçelerinin de yer aldığı özel tasarımların olacağı, doğal enerji kullanımlarının artacağı, güneş panelleri ile elektrik enerjisi sağlanması gibi doğal ve yerel malzemelerin malzeme kullanımının artacağı, yerelden kullanılan bitkilerin daha az bakım, su ve pestisit ihtiyacından kaynaklı, toprağın da daha sağlıklı kalmasının sağlandığı gibi kriterlerin ön plana geçeceğini hatta başladığını görüyoruz. Aslında daha da önemlisi bu kriterlerin artık peyzaj mimarları tarafından değil de daha ziyade yüklenici, uygulayıcı hatta kullanıcı tarafından istenen en önemli kriterler arasında yer alacağını düşünüyorum.
Peyzaj Projelerinde Enerji Verimliliğini Nasıl Arttırabiliriz? Bu Konudaki Düşünceleriniz Nelerdir
Peyzaj demek, canlı demek. Canlı demek, su demek. Suyu hoyratça kullanmadan, doğru sulama organizasyonu ile hem su kaynakları korunmuş hem de manuel sulama ile yapılacak birçok yanlışın da önüne geçilmiş olur. Son dönemde birçok proje kendi ölçeğinde güneş panelleri ile güneş enerjisini karşılamakta, peyzaj aydınlatma ve donatı elemanları bu sisteme de dahil edilmektedir. Çatı ve teras bahçelerinin de arttırılması ve geliştirilmesi ile yapılarda ısı dengesi korunarak enerji verimliliği de sağlanabilmektedir.
Sürdürülebilir Peyzaj Mimarlığının Toplumsal ve Çevresel Etkileri Hakkındaki Düşüncelerinizi Öğrenebilir miyiz?
Bunu da toparlamak gerekirse, sürdürülebilir peyzaj ile daha yeşil, doğa dostu ve ekosistemi destekleyen bir anlayışla yeşil alanları arttırmak, gezegenimize fayda sağladığı gibi ruh sağlığımızı da olumlu yönde etkiliyor. Sohbet ettiğimiz bu başlık ve prensiplerin, aslında sadece peyzaj mimarlığı alanında gelişmesi değil, genel anlamda tüm meslek disiplinlerinde de ele alınarak uygulanması ve toplumsal olarak da her bir bireyin saygı ve bilinçle hareket etmesi önemli diye düşünüyorum. Birçok şeyin sürdürülebilir olması aynı zamanda kullanıcının da çok bilinçli olması anlamına geliyor.