Sürdürülebilir mimari, çevreye duyarlı, enerji verimliliği yüksek ve doğal kaynakları koruyan yapı tasarımı ve inşaatı anlayışıdır. Bu mimari yaklaşım, hem insan sağlığını hem de gezegenin ekosistemini korumayı hedefler. Sürdürülebilir mimari, üç temel prensibe dayanır: 

  • Enerji Verimliliği: Güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak enerji tüketimini azaltmayı amaçlar. Yalıtım malzemeleri, pasif tasarım teknikleri ve enerji verimli sistemler bu ilkenin temel unsurlarıdır.
  • Malzeme Seçimi: Yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir ve yerel malzemeler tercih edilir. Doğal kaynakların aşırı kullanımını önlemek için düşük karbon ayak izi olan yapı malzemeleri kullanılır.
  • Su Yönetimi: Yağmur suyu toplama sistemleri, gri su geri dönüşümü ve su tasarruflu armatürler ile su kaynakları korunur. Böylece, su tüketimi minimize edilir ve doğaya verilen zarar azaltılır.

Sürdürülebilir mimarinin temel amacı, yapıların doğayla uyum içinde olması ve gelecekte de yaşam kalitesini artırırken çevresel etkileri en aza indirmesidir. Bu yaklaşım, uzun vadede enerji maliyetlerini düşürerek ekonomik açıdan da avantaj sağlar. Ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerden oluşan sürdürebilirlik fikrinin, üretim ve tüketimin hızla arttığı dünyadaki en önemli konulardan biri haline geldiğini aktaran XL Mimarlık+Mühendislik kurucusu Yüksek Mimar Arda Işık sorularımızı yanıtladı.

FOTO: XL Mimarlık+Mühendislik kurucusu Yüksek Mimar Arda Işık

Öncelikle sizi ve XL Mimarlık+Mühendislik’i tanıyabilir miyiz?

Ben, Yüksek Mimar Arda Işık. 1976 yılında İzmir’de doğdum. 1998 yılında ODTÜ Mimarlık Bölümü’nden mezun oldum. 2003 yılında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisansımı tamamladım ve halen İDÜ Mimarlık doktora programı öğrencisiyim. ODTÜ Mimarlık Bölümü 1999 mezunu Neşe Işık ile 2002 yılında evlendim ve Mutlu adında 12 yaşında bir oğlum var.

2004 yılında kurduğum XL Mimarlık+Mühendislik Ofisi’yle yurt içi ve yurt dışında proje hizmetleri veriyorum. XL bir fikir ve söylem projesiydi. Kurulduğu günden beri de bu yönde üreten bir organizasyonu oldu. Özellikle son on yılda aldığı uluslararası ödüllerle global olarak fark edildi, işler aldı ve nihayet 2024 yılında bu işlerin idare ve yönetimi için XL A+E New York Ofisi’ni kurdum.

Birçok önemli projelere imza attığınızı görüyoruz. Şu anda devam eden projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Topsit, Zirvede Depreme Dayanıklı Binalar İçin Yüksek Kaliteli Su Yalıtım Çözümlerini Sunacak Topsit, Zirvede Depreme Dayanıklı Binalar İçin Yüksek Kaliteli Su Yalıtım Çözümlerini Sunacak

İşlerimizi 3 başlıkta toplayabiliriz; 1) A(tipolojik) yapılar; yani yeni nesil yapılar veya daha önceki tipolojiler altında kategorize edilemeyecek yapılar. YaşayanLab, TasarımLab, BioLab, OyunLab gibi ofis yapıları, SCADA merkezleri, kuluçkahaneler, girişim hızlandırıcı kampüsler, paylaşımlı ofisler, paylaşımlı yaşam alanları, arınma kampüsleri, vb… 2) Prestij yapıları; karma kullanımlı ya da büyük ölçekli ama daha önemlisi çevresi ve uygarlık için değer yaratması istenen yapılar, yerler. Borsa genel merkezi, genel merkez binaları, tatil ve yaşam merkezleri, oteller, karma kullanımlı yapılar, kentsel alanlar, vb… 3) Konut yapıları; tek konutlar, konut siteleri ya da toplu konutlar.

Tasarımlara bakış açınız nedir, tasarım kriteriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Bahsettiğim gibi XL bir fikir ve söylem projesidir. Bir tasarım stratejisi önerir. Bu strateji kullanıcıyı dışlamaz tam tersine tüm kullanıcıları içerleyen bir mekanizma üzerinden üretir. Sonuç ürünü için de stratejik planlama, tasarım odaklı düşünme ve sanat yoluyla bütünsel bir yaklaşımla üretilen ayırt edilebilir mekanlar yaratma iddiasında bulunur.

Sürdürülebilir mimari için düşünceleriniz nelerdir?

Ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerden oluşan sürdürebilirlik fikri üretim ve tüketimin hızla arttığı dünyamızın geleceği için en önemli problematiklerden biri haline geldi. Diğer taraftan, mimarlığın varoluşundan beri disiplinin temel olgularından birisi olan sürdürebilirlik hem anlamsal hem yapısal hem de pratikleri itibariyle mimarlık ürününün değerini belirleyen bir unsurdur. Vitruvius’un Antik Roma Dönemi’nde yazdığı De Architectura” adlı eserinde başarılı inşa edimi için belirlediği üç değer; firmitas (sağlamlık), utilitas (kullanışlılık), venustas (güzellik), özünde sürdürülebilirlik olgusunun yansımasıdır.

RÖPORTAJIN TAMAMI ST İNŞAAT & MALZEME KASIM SAYISINDA!

https://dergi.stendustri.com.tr/ sitesinden İnşaat Yapı & Malzeme dergisine ulaşabilirsiniz!

Editör: Merve Kaya