Haber: Bikem Ögünç Demir
Bugün 100 yılı aşkın deneyimiyle faaliyetlerine devam eden Mitsubishi Electric Corporation; “Changes for the Better” (Daha İyisi İçin Değişim) mottosuyla yenilikçi çözümler geliştiriyor. “Evden uzaya” kadar pek çok farklı sektörde ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkan şirketin Türkiye’deki ana faaliyet alanları ise şunlar: Klima sistemleri, endüstriyel otomasyon sistemleri, ileri robot teknolojileri, mekatronik CNC sistemler ile asansör ve yürüyen merdiven sistemleri… Türk sanayisinin fabrikaların dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu için çalışan Mitsubishi Electric’in Fabrika Otomasyon Sistemleri, Robot Ürün Yöneticisi Necmi Ömer Dedeoğlu ile robot teknolojilerini konuştuk.
Öncelikle endüstri 4.0 kavramının yeni teknoloji ve çözüm üretme anlamında nasıl bir etki yarattığına dair düşüncelerini paylaşarak şöyle konuştu: “Endüstri 4.0 aslında pandemiden önce hayatımıza girmiş bir kavram olsa da pandemi ile birlikte bu gelişime ne denli ihtiyacımız olduğunu da bize gösterdi. Arka planında Toplum 5.0 var tabi. Toplum 5.0 diyor ki “Tüketici alışkanlıkları artık bu şekilde, doğal olarak da bu alışkanlıklara göre üretmelisiniz.” Örneğin, artık dışarı çıkmadan her şey kapımıza kadar geliyor ve bu kesintisiz bir süreç. Bunun için tedarik ağının dönüştürülmesi gerekiyor. Sipariş verildiği anda bir günde, yarım günde müşteriye ulaşmalı. Bu bağlamda şirketim bunu destekleyecek altyapı kültürünü oluşturuyor.”
AKILLI ÜRETİM ARAÇLARI OLMAZSA OLMAZ
Dedeoğlo, robotları üretirken, teknolojisini inşa ederken üç felsefeye odaklandıklarını anlattı; “biri akıllı mühendislik araçları, biri akıllı bulut sistemlerine entegrasyon, üçüncüsü ise güvenlik... Çünkü gelişen yeni tüketim kültürü bize, ‘Ben istediğim şeyi, istediğim zamanda, istediğim şekilde alırım’ diye konuşan Necmi Ömer Dedeoğlu şöyle devam etti: “Üretimin bu yeni tüketim kültürüne cevap vermesi lazım. Her birimiz farklı isteklerde bulunabiliriz. Örneğin, bir telefon için ele alırsak ben arkasında yazı olmasını isteyebilirim, siz renginin farklı olmasını… Bir başkası kutusunu farklı şekilde talep edebilir ama fabrikada standart bir hattınız vardır. İşte bu noktada da karşımıza üretimde esneklik çıkıyor. Bunun için akıllı mühendislik araçlarına ihtiyacınız var. Robotlar birer donanımdır, hızlıca adapte olurlar ama işin bir de mühendislik tarafı vardır. Bunun devreye alınıp üretim hattının hızlı bir şekilde çalışmaya başlaması lazım. Zira üretimde her bir saniye aynı zamanda maliyet demek. Bu nedenle akıllı üretim araçları olmazsa olmazdır.”
Mitsubishi Electric, iş alanı salt endüstri olmayan bir şirket. Endüstriyel fabrika, otomasyon ürünleri üretiyor ama bunun yanı sıra kamudan sağlığa, uzaydan alt yapıya ve hepimizin erişebildiği tüketim ürünleri de üretiyor. Bu bağlamda şirketin otomasyon gücü öne çıkıyor. Otomasyon ihtiyaçlarını, ürün fabrikadan çıktıktan sonra geriye yönelik takibin nasıl yapılacağını iyi biliyor ve teknolojisine yatırım yapıyor.
Necmi Ömer Dedeoğlu, kolaboratif robotlarıyla da dikkat çeken Mitsubishi Electric’in robot ailesi hakkında da bilgiler vererek, Mitsubishi Electric’in üretim felsefesini “minimum alanda maksimum performansta çalışacak ürünler üretmek” şekillendiriyor. 1 kg’dan 70 kg’ye varan bir robot ailemiz var. Bunların içerisinde 6 eksenli robotlar, scara robotlar ve kolaboratif robotlar yer alıyor. Bununla beraber robot teknolojisinin yanında sunduğumuz yazılımsal, donanımsal olanaklar da söz konusu. Bu çözümleri her zaman kullanıcıların konforunu artıracak şekilde tasarlıyoruz. Amacımız robot kullanıcısının maksimum performansa ulaşması ve ömrünü doldurduktan sonra yeni bir işte, yeni bir görev vererek çalıştırmaya devam etmesi. Bir robotu her işte kullanabilirsiniz” dedi.
Sözlerine “diyelim ki makine besleme uygulaması yapıyorsunuz; makineyi beslediniz, yükleme boşaltma işlemi yaptırdınız. Ardından, o parçayı aldıktan sonra bir yerde ölçüm yaptırabilirsiniz ya da robotun ucuna bir kesici takım bağlayıp çapak alma işlemi yaptırabilirsiniz” diye devam eden Dedeoğlu, “O zaman robot, işleme merkezinin görev yükünü almış olur. Daha sonra o robotu oradan alıp başka bir işle görevlendirebilirsiniz. Yani robotun kullanım ömrü bitmiyor. İnsandan daha hızlı çalışıyor. İstediğiniz şekilde modifiye edilebiliyor” ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK DUVARLARI KALKIYOR
Dedeoğlu, geleceğin teknolojilerine dair öngörülerini ise şöyle aktardı: “Bugün kolaboratif robotlar var ve hayatımızı çok kolaylaştırıyorlar. Ev tipi robotlar ayrı bir öneme sahip. Ancak sanayi tipi robot aslında üretim süreçlerini ciddi anlamda kolaylaştırıyor artık ve maliyeti azaltıyor. Peki, bunu bir de geleceğe uyarlarsak ne tip senaryolar görüyoruz? Geleceğe bakabilmek için önce geçmişten şöyle bir gelelim; eskiden robotu alıyorduk, bir yere koyuyorduk, etrafını kapatıyorduk ve robot kapattığımız yerde verilen görevi yerine getiriyordu. Şimdi bir adım öteye geçtik. Günümüz teknolojisinde artık güvenlik ekipmanları arttı. Şimdi de “güvenlik duvarlarını kaldıralım” diyoruz, kaldırdık. İnsanlar rahatlıkla robot hücrelerin içine girip çıkabiliyor, insanlarla robotlar beraber çalışabiliyor, aynı işi yapabiliyor. Öte yandan kolaboratif robotların, doğaları gereği insana zarar vermemek için bir miktar yavaş çalışmak zorunda olduklarını da hatırlatalım. Öncelikle bu noktadaki kayıplar telafi edilmeli. Gelecek bu noktaya doğru evriliyor. Gelecekte robotlar insanlarla beraber çalışırken kendi yollarını, kendi güzergahlarını otomatik olarak programlayabilecek. Bugün nasıl kolaboratif robotlar insana çarptığı zaman duruyorsa yakın gelecekte, önüne bir engel çıktığı zaman robotlar o engeli atlayacak algoritmayı kendileri yazacak. Siz yalnızca işi tamamlayacaksınız.”
