Ürettiği AGV’ler ile malzeme taşıma süreçlerini otomatikleştirerek iş gücünün daha verimli kullanılmasına yardımcı olan Robos, üretim hızınızı artırmak, maliyetleri düşürmek ve operasyonları geleceğe taşımak için çalışıyor.
MONTAJ HATTI 14 AGV'DEN OLUŞUYOR
Temelleri 1968 yılında atılan ve Türkiye’nin öncü otomotiv şirketlerinden biri olan Tofaş’ın montaj hatları için 14 AGV’den oluşan bir sistem kuran Robos’un Kurucu Ortağı Enver Burak Korçak, proje hakkında detayları şöyle anlattı:
"Tofaş, geçtiğimiz yılın Kasım ayında; FIAT, Peugeot, Citroën ve Opel markaları için K0 kod adlı orta boyuttaki ticari araçların üretimine başladı. Biz de ROBOS olarak bu araçların ön takım, amortisör ve motor grubunun montajının yapılacağı montaj hattını devreye aldık. Montaj hattı 14 AGV’den oluşuyor. AGV’lerin üzerinde özel olarak tasarlanmış fikstürler yer alıyor. Bileşenlerin montaj operasyonları da doğrudan AGV’ler üzerinde yapılıyor. Tek merkezden kontrol edilen sistem, stop&go mantığıyla çalışmakta. Bu sistemle birlikte üretim hattı, geleneksel sabit montaj hatlarının ötesine geçerek çok daha esnek, güvenli ve ergonomik bir yapıya sahip. AGV’ler, geleneksel montaj hatları gibi lineer bir hat üzerinde hareket etmek zorunda olmadığı için hattın yerleşimini, istasyonların pozisyonlarını dilediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. Gerekli noktalara yerleştirilen otomatik şarj istasyonları ile de hat 24 saat kesintisiz çalışabiliyor. Hattın ve hatta kullanılan ekipmanların tasarımını Tofaş mühendisleri ile birlikte gerçekleştirdik. Projenin her aşamasında yaptığımız teknik toplantılar ve beyin fırtınaları ile sistem şekillendi. Ortaya çıkan proje Tofaş ve Robos’un ortak ürünü oldu diyebilirim."
AGV'LER YALNIZCA TAŞIYICI DEĞİL
Bu projeyi diğer projelerden ayıran noktalara da dikkat çeken Korçak, "En temel fark, bu projede AGV’lerin yalnızca taşıyıcı değil, aynı zamanda birer aktif üretim platformu olarak görev alması. Bileşenler AGV’ler üzerinde taşınırken aynı zamanda montaj işlemleri doğrudan bu platformlarda gerçekleştiriliyor. Böylece hem iş gücü verimliliği artıyor hem de üretim hattı, değişken modellere veya yeni varyantlara hızla adapte olabiliyor. AGV’ler otomatik şarj sistemleri ile enerji yönetimini kendi başına yapıyor, bu da %100 çalışma süresi anlamına geliyor. Ayrıca, tüm sistemin yönetimi Siemens Simove altyapısıyla sağlanıyor; bu da yüksek hassasiyet, güvenlik ve tam dijital kontrol anlamına geliyor." dedi.
Korçak son olarak, "Robos olarak önümüzdeki dönemde, özellikle montaj hatlarında kullanılan AGV sistemlerine olan ilginin artacağını öngörüyoruz. Bu doğrultuda, mevcut kabiliyetlerimizi daha da geliştirerek daha büyük ölçekli ve entegre projelere odaklanmayı planlıyoruz. AGV’lerin üretim hatlarına entegrasyonu, sadece taşıma değil aynı zamanda üretim süreçlerinin optimizasyonu açısından da önemli avantajlar sunuyor. Biz de bu alandaki deneyimimizi yeni sektörlere ve farklı kullanım senaryolarına taşımak istiyoruz. Aynı zamanda, mevcut projelerimizden elde ettiğimiz saha verilerini analiz ederek ürünlerimizi daha dayanıklı, verimli ve kullanıcı dostu hale getirmek için sürekli iyileştirme çalışmaları yürütüyoruz. Hedefimiz, Robos’u bu alanda Türkiye'nin en güçlü mühendislik markalarından biri haline getirmek." diyerek sözlerini tamamladı.