Robotların iş gücünü olumlu ya da olumsuz yönde etkilediğine ilişkin tartışmalar sürüyor. Rutin, tekrarlayan görevleri üstlenerek üretkenliği artıran ve çalışanların daha yaratıcı ve karmaşık işlere odaklanmasını sağlayan robotlar, bir yandan da düşük vasıflı işlerde iş kaybına yol açabiliyor ve bu durum ekonomik eşitsizlik riskini artırma potansiyeli taşıyor. Farklı bir perspektiften baktığımızda ise robot teknolojisinin gelişmesi, yeni iş kolları ve yüksek vasıflı iş gücü talebi yaratıyor. Eğitim ve yeniden beceri kazandırma programlarının önemi bu süreçte artıyor, çünkü iş gücü piyasasının dönüşümüne ayak uydurabilmek için çalışanların teknolojik değişimlere adapte olması gerekiyor.
KATMA DEĞERLİ İŞLERE ALAN AÇIYOR
Fanuc Türkiye Otomotiv Satış Müşteri Yöneticisi Murat Kantar, ST Endüstri Radyo'da katıldığı Otomasyonun Seyir Defteri programında tüm bu ikilemleri ele alarak robotların iş gücünü nasıl etkilediğine ilişkin görüşlerini paylaştı.
"Vasıfsız eleman kavramı artık ortadan kalkacak." diyen Kantar, "Örneğin döküm sektöründe çok zorlu çalışma ortamlarında, otomotiv sektöründe ağır parçaların taşınmasında ve kaynak işlemlerinde insanlar yerine robotlar çalışıyor. Robotlar, tekrarlayan ve fiziksel olarak zorlayıcı görevleri üstlenerek çalışanların daha yaratıcı ve değer katan işlere odaklanmasına olanak tanıyor." diyerek katma değerli iş gücü dönüşümüne dikkat çekti.
Robotların yarattığı yeni iş alanlarına da değinen Kantar, "Robotlar, rutin ve zor işleri devralırken daha karmaşık ve teknoloji odaklı yeni iş alanları yaratıyor. Örneğin, robot programlama, bakım ve veri analizi gibi pozisyonlar giderek önem kazanıyor. Bu da eğitim sistemlerinin ve iş gücü politikalarının uyum sağlamasını gerektiriyor. Ancak, eğitim eksikliği veya teknolojik değişime adaptasyon süreci bazen zorluklara yol açabiliyor. Bu nedenle, sürekli eğitim programları büyük önem taşıyor." diyere sözlerini tamamladı.
