Türkiye’nin deprem gerçeği, binaların güçlendirilmesi ve yenilenmesi için çok önemli bir uyarı oluyor. Uzmanlar, deprem sonrası renovasyonun ertelenmesinin, aslında halkın cebine zarar verdiğini vurguluyor. Dayanıklı binalar için yalıtım yapmanın, hem ekonomik hem çevresel açıdan faydalı olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, renovasyon ve modernizasyonun gecikmesinin daha büyük bir maliyet oluşturduğuna dikkat çekti. Ayrıca, "Binanın deprem tehlikesi yoksa, yalıtım yaparak hem tasarruf sağlayabiliriz hem de çevremizi koruyabiliriz" dedi.
FOTO: İzocam Genel Direktörü Murat Savcı
Savcı, Türkiye’nin enerji verimliliği konusunda hala geliştirilmesi gereken alanlar olduğunu belirterek, özellikle bina yöneticilerine daha kolay finansman seçenekleri sağlanması gerektiğini ifade etti. İzocam olarak bu konuda uzun yıllardır bilgilendirme kampanyaları ve eğitimler düzenlediklerini belirten Savcı, halkı bilinçlendirmenin önemine vurgu yaptı.
Avrupa’daki örneklerle kıyaslandığında, Türkiye'nin hala yalıtımda geri kaldığına dikkat çeken Savcı, TS 825 yönetmeliğinin revize edilmesiyle birlikte yeni binalarda daha verimli bir yalıtım süreci sağlanacağını söyledi. Ancak mevcut binalar için de daha fazla teşvik ve finansal destek gerektiğini belirtti.
Sürdürülebilirlik ve karbon emisyonu konusunda İzocam'ın hedeflediği "karbon nötr" olma hedefi, sektöre örnek olacak bir yaklaşım sunuyor. Savcı, 2050 yılına kadar şirketin karbon salınımını sıfıra indirmenin yanı sıra, atık yönetiminde de sıfır atık hedefini benimsediklerini ifade etti.
YALITIM, TÜRKİYE İÇİN MİLLİ BİR GÖREV
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtımın Türkiye için milli bir görev olduğunu vurgulayarak Türkiye'nin enerji dışa bağımlılığının yüksekliğine dikkat çekti. Enerji ithalatının 2023'te 70 milyar dolara yaklaştığını belirten Savcı, Binalarda kullanılan enerjinin yüzde 30-35'inin, özellikle ısıtma ve soğutma için harcandığını ifade etti. Türkiye’de binaların sadece yüzde 20'sinin yalıtımlı olduğunu belirterek, yalıtımın önemini anlattı. Bu eksiklik nedeniyle her yıl büyük miktarda enerji israfı olduğunu söyledi.
Savcı, iyi yalıtım yapılmış binalarda ciddi tasarruflar sağlanabileceğini, örneğin ayda 1000 TL doğal gaz ödeyen bir kişinin bu bedeli 300 TL'ye düşürebileceğini açıkladı. Bu şekilde sağlanan tasarrufun, yalıtım yatırımlarının kendi kendini finanse etmesine olanak tanıyacağını vurguladı. Ayrıca, enerji verimliliği sağlamak için sadece yenilenebilir enerji değil, aynı zamanda mevcut enerjinin verimli kullanılması gerektiğini savundu.
Yalıtımın doğayı koruma, dışa bağımlılığı azaltma ve halkın cebinden çıkan parayı azaltma gibi pek çok fayda sağladığını belirten Savcı, bilinçlendirme çalışmaları yapmanın önemine de değindi. Devletin bu konuda bazı ilerlemeler kaydettiğini ancak teşviklerin yetersiz olduğunu, bankaların yalıtım kredilerine gereken ilgiyi göstermediğini belirtti. Ayrıca, yalıtım sektörüyle ilgili daha fazla denetim ve düzenleme yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Savcı, 1997 yılından bu yana süregelen yalıtım bilincinin artırılmasına yönelik çabaların hala yeterli seviyeye ulaşamadığını ifade etti. Yalıtımın sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda binaların deprem güvenliğini artırdığına dikkat çekti.