Hatipoğlu, “TotalEnergies Sürdürülebilir Enerji Dönüşümü ve Çok Yönlü Yenilenebilir Enerji Politikası” başlıklı sunumunda şirket olarak enerjinin daha ulaşılabilir, daha temiz, daha güvenilir olması ve daha çok insana erişimi için çalıştıklarını belirtti. Hatipoğlu, “21’inci yüzyılın en zorlu görevlerinden biri de enerjide artan küresel talebi karşılayabilmek. Diğer taraftan enerjiyi daha iyi hale getirmek çok yönlü bir süreç. En önemlisi emniyet ancak aynı zamanda sera gazı emisyonunu azaltmak, çevrede bıraktığımız izleri değerlendirmek ve azaltmak daha verimli ve sürdürülebilir enerjiye erişimin geliştirilmesi için büyük önem taşıyor” dedi. Hatipoğlu, TotalEnergies’in sürdürülebilirlik politikasının bu amaca hizmet ettiğini vurguladı.
“2050’YE KADAR NET SIFIR EMİSYONUNA ULAŞMAYI TAAHHÜT ETTİK”
Şirket olarak Avrupa Birliği’nin karbon nötr olma hedefini desteklediklerini ve küresel üretim faaliyetleri ve enerji ürünleri genelinde 2050’ye kadar net sıfır emisyona ulaşmayı taahhüt ettiklerini hatırlatan Hatipoğlu, “Yenilenebilir enerjiler alanında lider bir uluslararası oyuncu olmak için faaliyetlerimizi genişletiyoruz. Yenilenebilir enerji kaynakları ve düşük karbonlu yakıtlara yoğunlaşmış durumdayız. Yenilenebilir enerji kurulu gücümüzü 2025 yılına kadar 17 GW’tan 35 GW’a çıkarmak gibi küresel bir hedefimiz var. 2050 vizyonumuz gereği, enerji üretimimizin yarısını yenilenebilir enerjiden, yüzde 25’ini düşük karbonlu yakıtlardan (hidrojen, biyogaz ve e-yakıtlar), kalan yüzde 25’lik kısmını da petrol ve doğal gazdan sağlayacağız. Bu faaliyetlerimiz sonucu oluşan emisyonları; karbon dönüştürme, karbon yakalama ve karbon denkleştirme ile tamamen sıfırlayacağız. Ayrıca tüm dünyadaki müşterilerimizin kullandığı enerji ürünlerinin ortalama karbon yoğunluğunda 2050'ye kadar yüzde 60 veya daha fazla azalma sağlayacağız” dedi.
“YENİLENEBİLİR KAYNAKLARA YAPILACAK YATIRIM 60 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK”
10 yılda yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılacak yatırımın 60 milyar dolara ulaşacağını kaydeden Hatipoğlu, Türkiye’de de özellikle rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları üzerinde çalıştıklarını söyleyerek şöyle devam etti: “Çok kısa bir süre önce global bir pandemi atlattık. Rusya-Ukrayna savaşı, iklim değişikliği gibi tüm dünyayı etkileyen zorluklar da göz önünde bulundurulduğunda yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de yenilenebilir enerji teknolojileri çevre dostu olmalarının yanı sıra kârlı bir yatırım aracı, enerji güvenliğine katkı sağlayan önemli bir unsur ve mevcut ekipman üretim altyapısı ile bir sanayi sektörü olarak da görülüyor. Önceliğimiz Türkiye’de şirketimizin politikalarına uygun özelliklerde, büyük ölçekli ve uzun vadede daha stabil getiri imkanı sunan yatırımları hayata geçirmek.”
Hatipoğlu, atmosfere sera gazı salımını önleyerek, tesislerini daha verimli hale getirerek ve düşük karbonlu yakıtlar ve sürdürülebilir uçak yakıtı gibi yakıtlar geliştirerek petrol üretimi ve kullanımıyla ilgili emisyonları daha da azalttıklarını anlattı. Hatipoğlu, “Yenilenebilir enerji üreticileri ile iş birliği içinde yeni ürünler geliştirmeye de devam ediyoruz. Üreticilerin ekipmanlarını koruyacak, enerji tasarrufu ve uzun ömür imkanı sunan yağlarımız bulunuyor. Diğer taraftan motor sporları yarışları için geliştirdiğimiz yüzde 100 yenilenebilir yakıtı Excellium Racing 100, FIA’nın, araç üreticilerinin, pilotların ve yenilenebilir enerjilere ilişkin Avrupa yönergelerinin (RED) tüm gereksinimlerini karşılayan bir yarış yakıtı. İçerisinde petrol bulundurmayan Excellium Racing 100, kullanım ömrü boyunca karbondioksit emisyonlarında en az yüzde 65’lik bir azalma sağlıyor” diye konuştu.