Haber: Murat Tanık
Sigma Elektrik, 30 yılı aşkın bir süredir alçak gerilim şalt ürünleri sektöründe; devre kesicileri, otomatik sigortalar, akım transformatörleri, güç kontaktörleri, kaçak akım koruma şalterleri ve sigorta yük ayırıcıları gibi yüzlerce ürünle hizmet veriyor. Bir yandan yeni ürünler üretirken diğer yandan mevcut ürünlerini gelişen teknolojiler odağında güncelleyerek sektöre öncülük etmeye devam eden Sigma Elektrik’in Genel Müdürü Özgür Ünlü gündemlerini, hayata geçirdikleri yeni fabrikalarında sahip oldukları yetkinlikleri, otomasyon yatırımlarının sağladığı katkıları ve yakın dönem hedeflerini anlattı.
Yılın ilk yarısı hepimiz için zorlu geçtiğini söyleyen Özgür Ünlü ilk olarak şubat ayında yaşanan deprem felaketini hatırlatarak “Deprem sonrası elimizden geldiğince afet bölgesine destek olmaya çalıştık. Konteyner kentler için gerekli olan, üretimini gerçekleştirdiğimiz elektrik malzemelerini ivedi bir şekilde üreterek gönderimini sağladık. Şu an yine yapımı devam eden/tamamlanan TOKİ konutlarına da aynı şekilde ürünlerimizi gönderdik” dedi. Sigma Elektrik 2023’ün ilk yarısında sürdürülebilirliğe önemli bir katkı sunduğu yeni fabrikasına da taşındı. Böylelikle üretim hacmini artırma fırsatı yakalayan şirket hem iç piyasaya hem de dış piyasaya kaliteden ödün vermeden üretmeye devam ediyor. Sektörün ilgili fuarlarına da katılan Sigma Elektrik yeni iş birliklerine imza atarak istikrarlı büyüme ivmesini de sürdürüyor.
İHRACAT ORANINI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
Özgür Ünlü, yakın zamanda toplamda 10 milyon dolarlık yeni fabrika yatırımı gerçekleştirdiklerini dile getirdi ve yatırıma dair bilgileri şu sözlerle paylaştı: “İstanbul Sancaktepe’de 15 bin metrekare alanda modern ve teknolojik bir altyapıyla kurduğumuz fabrikamızla üretim kapasitemizi de artırdık. Sürdürülebilirliği ön planda tuttuğumuz ve çevre dostu yapıya önem verdiğimiz için de güneş enerji sistemi (GES) kurduk. Yeni fabrikamızla birlikte verimliliğimizi artırıp sağlıklı ve reel bir büyüme hedefliyoruz. Bu sayede yüzde 40 civarında bulunan ihracat oranımızı yılsonuna kadar yüzde 50’lere, 2024 sonuna kadar da yüzde 60 seviyelerine çıkarmayı planlıyoruz. Yeni yatırımlar gerçekleştireceğimiz zaman da öncelikle üretim verimliliğimizi ne kadar artıracağına bakıyoruz, eğer uzun vadede yüksek katkı alacak ve pazardan gelen talebe daha hızlı bir karşılık vermemizi sağlayacaksa yatırım kararı alıyoruz.”
YATAY YAPIDA ÜRETİM HATTI
Sigma Elektrik Yeni fabrikasında üretim hattını yatay bir yapıya büründürdü. Yeni ve modern teknolojik altyapı ile kurduğu fabrikası gerek çevre dostu olması gerek otomasyon sistemi ile dikkat çekiyor. Özgür Ünlü, “Özellikle üretim hattımızın bir kısmını otomasyon sistemine taşımamızla operasyon verimliliğimizi de artırdık. Otomasyon konusunda yatırımlarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz. Entegre yönetim sistemi başlığı altında, PUKO (Planla, Uygula, Kontrol et, Önlem al) döngüsü yaklaşımıyla gerekli takipleri yaparak kalitemizden ödün vermiyoruz.
İş süreçlerimizi ISO9000 kalite güvencesi altında gerçekleştiriyoruz. Birçok kalite belgesi ve sertifikaya da sahibiz. Alçak gerilim şalt ürünleri sektöründe çok geniş çapta ürün gamına sahip olduğumuz için parkurumuzda pek çok makinamız bulunuyor. Örneğin; sigorta yarı otomatik otomasyon hattımız, adetsel olarak kapasitemizi artırması yönünde avantajlar sunuyor” diye konuştu.
Özgür Ünlü sözlerini şöyle sürdürdü: “Sigma Elektrik olarak biz her zaman yeniliklere açık bir markayız. Gerek makine parkurlarımızı gerekse ürünlerimizi gelişen teknolojiler odağında yenileyip güncelliyoruz. Şu anda makina hattımızın bir kısmı otomasyon sistemine taşındı, ilerleyen süreçlerde yavaş yavaş kalan kısımları da otomasyon sistemine taşıyarak maksimum verimliliği sağlamayı hedefliyoruz.
Yeni fabrikamız modern ve teknolojik bir altyapı ile kuruldu. Planlamasını ilk yaptığımız zamanda önceliğimiz sürdürülebilirlik olduğu için hem çevre dostu olmasına hem de enerji maliyetlerimizi düşürecek olmasına özen gösterdik. Kurduğumuz güneş enerji santrali (GES) ile elektrik ihtiyacımızı güneş enerjisiyle karşılarken aynı zamanda doğaya bıraktığımız karbon ayak izimizi de azaltıyoruz. Böylelikle bir yandan enerji maliyetlerimizi minimuma indirirken diğer yandan da doğaya katkı sunmaya devam ediyoruz.”