Avrupa-Akdeniz İklim Değişikliği Merkezinden (CMCC) Enrico Antoninin liderlik yaptığı araştırmada; rüzgâr enerjisi üretimini nasıl etkilediğini anlamak ve çözebilmek için rüzgâr kuraklıklarının (rüzgâr hızlarının önemli ölçüde azaldığı uzun dönemler) küresel dağılımının incelemesini yaptı. Yapılan araştırmaya göre; araştırmacılar, 1979’dan 2022’ye kadar farklı bölgelerdeki verileri analiz etti ve şunları; rüzgâr kuraklıklarına çözüm olabilmek ve sürekli bir enerji tedariki sağlamak için bu bölgelerin her birinde ihtiyaç duyulan pil depolama miktarını tahmin etmek için kullandı. Yapılan bu ölçüm rüzgâr kuraklıklarının hem derinliğini hem de süresini dikkate alıyor. Araştırmacılar bu analizin, yatırımların enerji üretimi açısından en güvenilir getirileri sağlayabileceği alanların dışında rüzgâr değişkenliğiyle ilişkili riskleri azaltmak için enerji portföyünün çeşitlendirilmesinin zorunlu olabileceği alanların belirlenmesine yardımcı olduğunu belirtti. Çalışmada ayrıca; rüzgâr enerjisi üretimi için en uygun şartlara sahip coğrafi bölgeler, Amerika’nın Orta Batısı, Avustralya’nın bazı bölgeleri, Sahra, Arjantin, Uruguay, Orta Asya ve Güney Afrika olarak belirlendi. Başka bir taraftan da rüzgâr enerjisine önemli yatırımlar yapan kuzeybatı Avrupa’nın, yüksek düzeydeki mevsimsel ve hava değişkenliği sebebiyle zorluklara karşı karşıya olduğu belirtildi.
Antonini; 2021 senesinin yaz mevsiminde ve sonbaharın başlarına kuzeybatı Avrupa’da yaşanan hafif rüzgâr dönemini örnek göstererek; bu durumun kıta genelinde rüzgârdan elde edilen enerji üretiminde kayda değer bir düşüşe yol açtığını söyledi. Antonini rüzgâr kuraklığı sorununu, yenilik ve politika yoluyla ele almanın, rüzgâr enerjisinin güvenilirliğini ve dayanıklılığını sağlamak açısından oldukça önemli olacağını sözlerine ekledi.