Röportaj: Bikem Ögünç Demir

Tüm dünyada robotlu üretime ve otomasyona yönelimin arttığı günümüzde bu ihtiyacı önceden tespit eden ve karşılayan şirketlerden biri Polisan Holding oldu. Tüm şirketlerinde dijitalleşmeye, yapay zekaya ve endüstri 4.0’ın alt yapısını destekleyecek yatırımlara önem veren Polisan Holding, Polisan Kansai Boya fabrikasındaki robot yatırımlarını pademiden önce tamamlamıştı. Pandeminin; böylesi salgın dönemlerinde de üretimin devam edebilmesi için teknolojiye, uzaktan takip ve üretim modellerine, robotlara fazlasıyla ihtiyacımız olduğunu gözler önüne serdiğini söyleyen Polisan Holding CEO’su Mehmet Hacıkamiloğlu ile Polisan Kansai Boya fabrikasındaki robot yatırımlarını ve dijital dönüşüm süreçlerini konuştuk.

Öncelikle, sizi tanıyabilir miyiz? Akademik kariyerinizden ve profesyonel iş geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldum ve sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme İhtisası ve Sabancı Üniversitesi’nde Executive-MBA programlarını tamamladım. Çalışma hayatıma Üstay İnşaat’ta başladım ve 1993 yılından 2018’e kadar Sabancı Grubu’nda çalıştım. 2020 yılının Nisan ayında Polisan Kansai Boya’da Genel Müdür olarak göreve başladım, 2021 yılında ise Polisan Holding CEO’luğuna getirildim.

“Temel Hedefimiz Robot Kullanımını Kolaylaştırmak ve Yaygınlaştırmak” “Temel Hedefimiz Robot Kullanımını Kolaylaştırmak ve Yaygınlaştırmak”

Polisan Holding’in yapılanmasını ve yakın dönem iş gündemini anlatır mısınız?

Kimya, boya, liman işletmeciliği ve gayrimenkul alanlarındaki faaliyetleri, yurt dışındaki operasyonu ve dünyanın iki büyük devi ile geliştirdiği iş ortaklıkları ile karlı gelir büyümesini sürdüren Polisan Holding’in temelleri 1956 yılına kadar uzanıyor. Polisan Holding olarak dört sektördeki beş bağlı ortaklığımızla birlikte, dijital dönüşümü ve yeşil dönüşümü tesislerimizde başarı ile uygulamaya başlayan ilk gruplardan biriyiz. Türkiye’nin güçlü boya markalarından Polisan Kansai Boya özelinde bilgi vermem gerekirse, 2016 yılında dünya boya devi Japon Kansai Paint ile yaptığımız yüzde 50 ortaklık sonucu şirket isminde değişikliğe gittik. Bu güçlü birliktelik sonrası, üretim ve kapasite tarafında çok önemli yatırımlar gerçekleştirdik. 55 milyon Euro yatırım bütçesi ile inşa ettiğimiz Polisan Kansai Boya’nın yeni fabrikası 2019 yılında üretime başladı. Fabrikamız yeşil fabrika standartlarına göre inşa edildi, Endüstri 4.0 tabanlı ve tam otomasyonla çalışıyor. Tek vardiyada yıllık dizayn kapasitemiz 180 bin ton. İnşaat (İç Cephe Boya, Dış Cephe Boya, Ahşap Metal Boya, Özel Amaçlı Ürün, Sprey Boya, Yardımcı Ürün), Endüstriyel, Deniz, Tutkal, Mobilya ve Yalıtım Sistemleri (Isı Yalıtım, Su Yalıtım, Seramik Toz, Özel Ürün, Profesyonel Çözümler) ürün gruplarına sahibiz. Polisan Kansai Boya şirketimizde 525 kişi çalışıyor.

2022 yılını ciro ve karlılıkta hedeflemelere uygun bitirdik. Yüksek enflasyona rağmen her ihtiyaca yönelik, yenilikçi çözümler üretmeye devam ettik ve yeni ürünlerimiz büyük beğeni aldı. E-ticaret tarafımızı 2022’de açtık, dolayısıyla o tarafta tanıtım çalışmalarımız sürüyor. Ar-Ge tarafımızda ise katma değeri yüksek yeni ürün çalışmalarımız devam ediyor. 2023 yılı için planladığımız performansı yüksek ve tüketiciye inovatif çözümler sunacak yeni ürünlerimiz raflarda yerini almaya başladı. Son olarak uzun laboratuvar çalışmalarının ürünü olan Elegans Infinity ürünümüzü kullanıcılarla buluşturduk. Tam matlığa sahip Elegans Infinity, silinme sonrası matlığını yitirmemesi sayesinde kadifemsi mat dokusunu ve rengini uzun süre ilk günkü gibi korumasıyla öne çıkıyor.

Robot yatırımı yapmaya nasıl karar verdiniz? Bu ihtiyaç nasıl doğdu?

Polisan, üretim ve teknolojiye her zaman yatırım yapan bir marka. İnovasyon, teknoloji ve Ar-Ge, hem dönemi yakalamak hem geleceğe güçlü bir marka olarak hazırlanmak hem de katma değerli üretim yapabilmek adına fazlasıyla önemli. Polisan Holding, her zaman döneminin en iyi teknolojisini üretim tesislerinde, operasyon alanlarında ve genel merkez binasında kullanmanın gayreti içinde oldu. 1964 yılında kimya fabrikasını kurdu ama 1967 yılında dönemin en teknolojik fabrikasını inşa ederek üretimini oraya taşıdı. 1964 yılında nasıl dönemin en donanımlı ve modern kimya fabrikasını inşa ettiysek, bugün de en yeni ve en güncel olanı takip içindeyiz.  Verimlilik açısından üretim hattı sektörümüzde çok önemli. Aynı zamanda ağır ve tehlikeli işleri robotların yapması hem iş güvenliği açısından hem de insan gücüne daha değerli ve yaratıcı işler için zaman yaratması bakımından gün geçtikçe daha da önem kazanıyor. Tüm dünyada robotlu üretim ve otomasyona yönelim var. Daha rekabetçi, güvenli ve hızlı bir üretim için robot yatırımlar giderek daha da önem kazanıyor. Pandemi öncesinde biz robotlu fabrika yatırımlarımızı tamamlamıştık. Pandemi böylesi salgın günlerde üretimin devamı için teknolojiye, uzaktan takip ve üretim modellerine, robotlara fazlasıyla ihtiyacımız olduğunu gözler önüne serdi. Dünya endüstri 4.0 ile büyük bir üretimsel atılımın içindeyken bunun dışında kalmak demek global ticaretin dışında kalmak demek olur.

Artan talebe cevap vermek, daha katma değerli üretim yapmak, üretim sürecinde verimliliği maksimuma çıkarmak ve geleceğe güçlü şekilde hazırlanmak adına fabrikalarımızı yeniden yaptığımız gibi eş zamanlı olarak holdingin her biriminde de büyük bir dijital dönüşüm sağlıyoruz. Verimliliği artırıp operasyonel riskleri minimize eden dijital sistem yatırımlarımızı 2025 yılına kadar büyük oranda tamamlamak istiyoruz.

Robotlu üretime geçiş iş süreçlerinizi, üretim hattınızı ve tabi verimliliğinizi nasıl etkiledi?

Bu geçiş sürdürülebilir üretimle rekabet gücümüzü artırdı. Tek vardiyada yıllık dizayn kapasitemiz 180 bin ton. Üretimi üç vardiyaya çıkardığımızda Türkiye’nin yıllık dekoratif boya ihtiyacını tek başımıza karşılar durumdayız. Ayrıca konforlu, sağlıklı ve güvenli bir çalışma sahasına sahip oluyor olmak hem bizi hem de Japon ortağımızı son derece memnun ediyor. Japon ortağımız tarafından düzenli olarak denetimlere tabi tutulmaktayız. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin birinci auditten 96, ikinci auditten 98, üçüncü ve dördüncü auditten ise 100 tam puan aldık. Bizi her şeyden daha çok sevindiren de bu tablodur. Sıfır kaza yolculuğunda yapay zekayı çok başarılı bir şekilde kullanmaktayız ve bunun da sonucunu fazlasıyla görmekteyiz.

Yatırım yaptığınız robot uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz? Üretimin hangi hattında, toplam kaç adet robot kullanıyorsunuz?

Dolum hatlarımızda toplam 6 adet robot kullanıyoruz. Robotlarımızla dolum sonrası istifleme (paletleme)  streçleme yapıyoruz. 1 robot için dakikada ortalama 400 kg ürün bu robotlarla taşınıyor.

Yatırım öncesi robotik sistem entegratörünüzden/robot firmanızdan ne şekilde bir fizibilite çalışması aldınız? Size göre entegratör seçimi, doğru entegratör ile çalışmak ne kadar önem taşıyor?

Marka seçimiyle birlikte en önemli hususlardan biri de entegratör seçimi. Tedarik zincirinin bir halkası olan dolum biriminde, fizibilite çalışmaları boyunca yapılacak simülasyonlar, verimlilik analiz süreçleri açısından firma tecrübesi ve yetkinliği önem taşımakta.

Sektörünüz açısından ele aldığınızda, robotların kullanımı ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz?

Robotik teknolojiler, üretim süreçlerindeki verimlilik, hız ve kalite açısından olduğu kadar global rakiplerimiz ile rekabet içinde yer almak açısından da fazlasıyla önemli.

Önümüzdeki süreçte robot yatırımlarına devam etmeyi planlıyor musunuz?

Kapasite ihtiyacını karşılamak için robot gereksinimi olduğunda tereddüt etmeden robot kullanımına devam edeceğiz.

Bilindiği gibi robotların insanların, çalışanlarını yerini alacağı, bazı mesleklerin yapay zeka ile birlikte ortadan kalkacağı gibi konuları çağımızın güncel senaryoları. Peki, sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?

Modern teknolojik inovasyonların iş dünyasında değişimlere neden olduğu bir gerçek. Bazı meslek gruplarında robotlar giderek daha fazla görev üstleniyor ve bu da bahsettiğiniz soruyu beraberinde getiriyor. Robotik alandaki ilerlemeler birçok meslek grubu tarafından tehdit olarak görülüyor. Burada karamsarlığa kapılmadan dönüşüme adapte olmak gerekliliğine inanıyorum.  İnsan ve makinelerin uyumlu çalışmasına ve yeni iş kollarına odaklanılması çok önemli. Daha yaratıcı ve inovatif işlere yönelmek, yeni beceriler edinmek, becerilerimizi geliştirmek gerektiği görüşündeyim. Çünkü yetenekli ve nitelikli işgücünün değeri asla kaybolmaz.

Yaptığınız robot yatırımı çalışanlarınızda nasıl bir etki yarattı?

Pozitif bir etkisi oldu. Çalışanlarımızın ergonomik açıdan şartlarını iyileştirdik.

Sanayinin dijital dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz?

Şu anda dünyanın geleceğine şekil veren iki temel trend bulunuyor; dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm. Bu ikisi entegre bir şekilde yürüyor ve küresel ticaretin dışına düşmemek için bu yeni duruma uyumlanmanız gerekiyor. Biz Polisan olarak bu trendi ilk uygulayan yapılardan biriyiz. Eskiden manuel olarak yapılan bütün işlemler dijital dönüşüm ile otomasyona aktarılarak sistem üzerinden yapılıyor. Aynı zamanda tüm süreçlerin trendleri anlık takip edilebiliyor ve geçmişe yönelik raporlara da kolaylıkla erişiliyor. Sanayi devrimi ve sonrasında dijital dönüşüm ile birlikte endüstriyel üretimde gelişen yeni trendler, üretim parkurlarında ve iş süreçlerinde verimliliği artırdı. Bu süreç ürünlerin kalitesini arttığı gibi daha temiz bir üretim modelini de beraberinde getirdi. Sürdürülebilirlik faaliyetlerinde enerji, emisyon oranlarının azaltılması özel bir öneme sahip. Bu nedenle holding olarak, hem karbon emisyonunu azaltarak dünyamıza sahip çıkmak hem de enerji krizlerinin yaratacağı yüksek maliyetin etkilerini aza indirmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına verdiğimiz özel önemi arttırdık.

Endüstri 4.0 ve tabi yapay zeka genel olarak sektörünüzde ne gibi değişimler yarattı ya da yaratacak?

Planlama ve tedarik süreçlerinde insandan bağımsız yapay zeka kontrolü birçok kolaylık sağlıyor. Verimlilik artışı ile rekabet gücümüzü artırıyor, verimliliği yüksek olan tesislerin mücadeleyi önde götüreceği süreçleri yaşıyoruz.

2023 hedefleriniz ve eklemek istedikleriniz neler?

Fabrika ve Ar-Ge gibi büyük yatırımlarımızı tamamladık. 2023 yılında yeni ürün, pazarlama ve markalaşma stratejilerimize ağırlık vermeyi planlıyoruz. 26 ülkeye ihracat yaptığımız gibi 127 yurt dışı mağazamız bulunuyor. İhracat odaklı büyüme stratejimiz kapsamında yabancı ülke pazarlarında büyüme ve mevcut pazarlarımıza yenilerini ekleme hedefimizle çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. Ülkeler özelinde ürünler geliştiriyoruz, bu yaklaşım bizi diğer boya markalarından ayıran ve öne geçiren yaklaşımlardan biri. Dolayısıyla ülkelerin kültürel kodları, alışkanlıkları ve beklentileri özelinde ürün grupları geliştirmeye devam edeceğiz.

Polisan Holding bünyesinde bulunan tüm şirketler gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için üretim ve hizmet faaliyetlerinde sürdürülebilirlik yaklaşımını benimsemeyi hedefliyor. Boya tarafında da faaliyetlerimizde sürekli gelişme prensibimiz ile kullandığımız malzemelerin, üretim teknolojilerinin ve ürünlerin tüm çevresel etkilerini en aza indirmek için ürün yaşam döngüsü çalışmaları ile değerlendirmeler yapıyoruz. Sürdürülebilirlik uygulamalarımızı şeffaflık yaklaşımıyla paydaşlarımızla düzenli olarak paylaşırken sürekli gelişme prensibimiz ile sürdürülebilirlik performansımızı her zaman gözden geçiriyor ve iyileştiriyoruz.

Editör: Haber Merkezi