FOTO: Nil Tiritoğlu İnşaat Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı / Mimar- YESU, Leed GA Nil Tiritoğlu
Nil Tiritoğlu İnşaat Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı / Mimar- YESU, Leed GA Nil Tiritoğlu, "Yalıtım malzemesi satışı yalnızca bir ticaret faaliyeti olarak görülmemelidir. Doğru yalıtım, detaylı bir teknik bilgi birikimini ve sektörel uzmanlığı gerektirir. Ne yazık ki sektöre yeni giren birçok firma, ürünler ve uygulamalar hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Bu eksiklik, yapı projelerinde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerinden sapmaya neden olmakta, uzun vadede ise yapısal sorunlar ve enerji kayıplarıyla sonuçlanmaktadır." açıklamasında bulundu.
Yalıtım malzemesi sektörü, yapıların enerji verimliliği, kullanıcı konforu ve çevresel etkileri üzerinde doğrudan etkiye ve stratejik öneme sahip bir alandır. Ancak Türkiye’de, bu alana gereken hassasiyet gösterilmeden, yalnızca ticari kazanç hedefiyle sektöre giren firma ve bireylerin sayısı hızla artmaktadır. Bu durum, uzmanlığın ve kalitenin göz ardı edilmesine, sektörde yanlış ürünlerin önerilmesine ve uygulanmasına yol açarak ülke genelinde ciddi problemlere neden olmaktadır.
DOĞRU YALITIM, TEKNİK BİLGİ BİRİKİMİNİ VE SEKTÖREL UZMANLIĞI GEREKTİRİR
Yalıtım malzemesi satışı yalnızca bir ticaret faaliyeti olarak görülmemelidir. Doğru yalıtım, detaylı bir teknik bilgi birikimini ve sektörel uzmanlığı gerektirir. Ne yazık ki sektöre yeni giren birçok firma, ürünler ve uygulamalar hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Bu eksiklik, yapı projelerinde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerinden sapmaya neden olmakta, uzun vadede ise yapısal sorunlar ve enerji kayıplarıyla sonuçlanmaktadır.
Her isteyenin firma kurarak sektöre giriş yaptığı bir ortamda, kalite standartlarını korumak ve sektörel itibarı yükseltmek mümkün değildir. Bu nedenle, sektörde yer alacak firmaların hem teknik yeterlilik hem de sermaye gücü açısından belirli kriterleri karşılaması şarttır. Teknik bilgi eksikliği nedeniyle yanlış ürün öneren veya uygulama hataları yapan firmalar yalnızca bireysel projelere zarar vermekle kalmamakta, aynı zamanda ülkenin enerji kaynaklarını israf etmekte ve çevreye olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu düşünceleri ve kaygıları taşımayan sadece ticari menfaat gözü ile bakan bununla da kalmayıp söylemleri sürdürülebilirlik içerip aslında öyle olmayıp “green wash” yapan tedarikçilerimiz ile de yollarımızı ayırdık, 2025 yılı itibari ile.
Sektörün düzenlenmesi, yalnızca kaliteyi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda da büyük bir adım olacaktır. Yalıtım malzemesi ticareti yapan firmaların belirli bir teknik yeterlilik belgesine sahip olması sağlanmalı, aynı zamanda bu işin ciddi bir sermaye altyapısı gerektirdiği vurgulanmalıdır. Bilgi ve sermaye eksikliği olan kişi ve firmaların sektöre girişinin sınırlandırılması, hem kullanıcılar hem de ülke ekonomisi için faydalı olacaktır.
YeS-TR ÖNEMLİ BİR ARAÇ
Bu bağlamda, ulusal yeşil bina sertifikasyon sistemi olan YeS-TR, önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır. YeS-TR’nin teşvik edilmesi, yalnızca sertifikalı ve güvenilir ürün sağlayıcılarının projelerde yer almasını destekleyecek ve sektörel düzenlemelerin uygulanmasına katkı sağlayacaktır. Güncellenen “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik” kapsamında, YeS-TR sertifikalı bina yapan müteahhitlere %5 ek puan verilmesi, bu dönüşümün desteklenmesinde büyük bir teşvik sağlayacaktır.
REGÜLASYONLAR BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ
Sonuç olarak, yalıtım malzemesi sektörü yalnızca bir ticaret faaliyeti değil, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip bir alandır. Sektörün gelişimi, uzmanlık, bilgi ve güçlü bir sermaye altyapısına dayalı bir yapı oluşturularak sağlanabilir. Yanlış ürün önerileri ve yetersiz uygulamalarla sektöre zarar veren girişimlerin önüne geçmek için regülasyonların bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.
ETKİN DENETİM VE EĞİTİM MEKANİZMALARIYLA DESTEKLENMELİ
Bununla birlikte, bu regülasyonların yalnızca birer kural seti olarak kalmaması, etkin denetim ve eğitim mekanizmalarıyla desteklenmesi de hayati önem taşır. Sektörde faaliyet gösteren firmaların düzenli olarak eğitilmesi, yeni teknolojilerle güncel tutulması ve çevreye duyarlı ürünlerin kullanımını teşvik etmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, sektörün bu dönüşüm sürecinde topluma fayda sağlayan bir alan olarak algılanması için güçlü bir bilinçlendirme kampanyasına da ihtiyaç vardır.
Geleceğin yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmak için bugün doğru adımları atmak ve sektörü bu vizyon doğrultusunda yeniden şekillendirmek hepimizin sorumluluğudur. Doğru ürün, doğru detay ve doğru uzmanlık prensipleri, yalnızca yapılarımızın kalitesini değil, aynı zamanda yaşamlarımızın sürdürülebilirliğini de garanti altına alacaktır.
