Küresel ısınma sonucu yaşanan iklim değişikliğinin verdiği zararın boyutu her geçen gün artıyor. İklim değişikliğinin yaşamın en temel kaynaklarından olan tarıma olumsuz etkileri insanoğlu açısından oldukça tehdit edici bir boyuta ulaşmış durumda. Her ne kadar dünya hakları tarafından sürdürülebilir kaynaklara yönelme olsa da geç kalındığının en büyük kanıtı maruz kaldığımız gerçeklikler. Prof. Dr. Güner; Türkiye’nin en önemli tarım bölgelerinden Trakya’daki kuraklık tehdidine dikkat çekti ve şunları dile getirdi; “Araştırmalar Trakya’da gelecek 40-50 yıl içerisinde sıcaklıklarda 1 derecelik bir artış olacağını ve buna bağlı kuraklık yaşanabileceğini gösteriyor.”
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Utku Güner; Tarımın merkezlerinden olan Trakya’da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi. Güner, iklim değişikliğinin insan hayatını olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirtti. Prof. Güner, “Araştırmalar Trakya’da gelecek 40-50 yıl içerisinde sıcaklıklarda 1 derecelik bir artış olacağını ve buna bağlı kuraklık yaşanabileceğini gösteriyor. Trakya Türkiye’nin en güzel topraklarına sahip, sulu tarım yapılabilen bir alanı” dedi. Ayrıca iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için tüm alanlarda önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. Yaşamın kaynağı olan suyun canlı yaşamı için hayati önem taşıdığını söyleyen Güner şunları kaydetti; “Suyun en çok kullanıldığı yer %70’lik oranla tarım. Kuraklık durumu da en çok tarımı etkileyecek. Su kıtlığı dendiğinde akıllara hemen evlerde su sıkıntısı yaşanacağı geliyor ancak en çok tarımsal üretim bundan etkilenecek. Tarımdan sonra en çok endüstriyel üretimde su kullanılıyor, kentsel kullanım bu alanda son sırada. Bu açıdan değerlendirdiğimizde su kıtlığına bağlı olarak tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde değişiklikler göreceğiz. Kuraklık ve su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşırsa bu durum insanların bu bölgeden uzaklaşmasına yol açacak.” Bunların dışında özellikle tarımda modern sulama teknikleriyle ciddi miktarda su tasarrufu yapılabileceğine de dikkat çekti.
Vahşi sulama yöntemlerinden uzaklaşılması gerektiğini belirten Güner, “Üstü açık kanallardan su akıyor, eski teknikler kullanılıyor. Damla sulama yöntemine geçilmesi gerekli. Tarımda %5’lik bir su tasarrufu evlerde kullanılan tüm su miktarına bedel durumda” diye konuştu.