Japonya’nın Yamanaka Gölü yakınındaki Fuji Dağı eteğinde 60 yılı aşkın süredir 1,7 milyon metrekarelik fabrikamızda, otomasyon endüstrisi için; CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük eden FANUC, dünya çapında 271 iştirak ve 8 bin 200'den fazla çalışanıyla hizmet veriyor. Müşterilerine satış, servis, teknik destek, Ar-Ge ve müşteri hizmetleri alanlarında da son teknolojiyle entegre yüksek kalitede hizmet sunduklarını söyleyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit “Bugün takım tezgahlarına yönelik CNC sistemlerinde ve endüstriyel robotlar alanında küresel pazar lideri konumundayız” diyor. Teoman Alper Yiğit şirket yapılanması hakkında şu bilgileri veriyor: “FANUC Türkiye ekibimiz ise halihazırda 75 kişiden oluşuyor. Her yıl yüzde 20 oranında da bir büyüme gerçekleştiriyoruz. Güncel yaş ortalamamız 32. Böylelikle enerjik bir ekip sayesinde güzel işler başarıyoruz. 2019-2021 yılları arasındaki satış ünitelerimizi incelediğimizde yüzde 215, siparişte de yüzde 282’lik bir büyümeye imza attık. Bunu robota indirgediğimizde 2019’dan 2020’ye yüzde 92, 2020-2021 arası yüzde 23, 2021-2022 arası yüzde 26’lık bir büyüme rakamına ulaştığımızı görüyoruz. Bu veri, global otomasyon pazarındaki yüzde 8,6’lık büyümenin 3 katından daha fazla.” Teoman Bey ile gündemlerini ve yenilikçi ürünleriyle neleri hedeflediklerini konuştuk.
2022’nin son çeyreğindeyiz. Bu yıla ilişkin değerlendirmeleriniz neler? Son çeyrekle ilgili yatırım ve yeni atak planlamalarınız var mı?
Bu yıl içinde uzun süredir üzerinde çalıştığımız FANUC Türkiye’nin yeni teknoloji merkezinin temelini Sancaktepe’de atacağız. Yeni teknoloji merkezimizi toplamda 300 milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçiriyoruz ve 2023 yılının Ekim-Kasım aylarında inşaatı bitirmeyi planlıyoruz. 10 bin 300 metrekarelik bu yeni binamız, pazarı daha efektif bir şekilde beslememiz için yapılıyor. Bu komplekste ürünleri sergileyebileceğimiz ve çalıştırabileceğimiz bir showroom, sektöre nitelikli eleman yetiştirebileceğimiz bir akademi ve uygulama merkezi ile aynı zamanda Avrupa’da yer alan ikinci tamir merkezimiz ve retrofit alanı yer alacak. Bunun yanı sıra hem sektörümüze, hem sanayiciye hem de öğrencilere katma değer sağlamak istiyoruz.
Bu yıl sektöre ne gibi ürün ve sistemler sundunuz?
Bu yılın başlarında üç yeni CRX modelimizi sektöre sunduk. Bu modeller CRX-5iA, CRX-20iA/L ve CRX-25iA iş birlikçi robotları. Bu CRX modelleri 4-35 kg arası ürünleri taşımak için 11 cobot model varyasyonuna sahip FANUC CR ve CRX serisi cobotları tamamlayıcı nitelikte çalışıyor. Sektöründe bulunan en kapsamlı ve kullanımı en kolay kolaboratif robot serisi arasında bulunan yeni modeller, iş süreçlerini hızlandırırken verimliliği de artırıyor. Yeni çözümlerimizden bir diğeri olan R2000iC/190S, 6 eksenli eklemli kol robotu ile doğrudan bileşen işleme gibi hassas uygulamalarda engelleri ortadan kaldırıyor. R2000iC/190S, 190 kg yük kapasitesi ve 2040 mm menzili sayesinde alüminyum ve ahşap içeren çok daha zorlu malzemeleri benzer modellere kıyasla üstün kapasiteyle frezeleyebiliyor. Bunun yanı sıra yüksek performanslı işleme merkezi ROBODRILL’i geliştirerek α-DiB Plus modeline imza attık. Tamamen müşteri ihtiyaçlarına göre özel olarak şekillenen α-DiB Plus, yeni yüksek torklu mili sayesinde standart mile göre 100Nm’ye kadar yüzde 70 daha fazla tork sağlıyor. Bir diğer çözümümüz yeni CR-35iB iş birlikçi robotla daha hızlı kurulum ve esneklik imkanı sağlarken tavana monte edilen yeni robotumuz SR-3iA/U, yüksek hızlı kabiliyetiyle iş süresini kısaltıyor.
Sektörünüzün Türkiye’de ve dünyada değişen dinamikleri adına neler söyleyebilirsiniz?
Pandemiyle birlikte otomasyona olan talepte tam anlamıyla patlama yaşandı. Bu da robotlu otomasyon sistemlerine yeni sektörlerin kapısını açtı. Şu anda perakende, lojistik ve e-ticaret alanında robotlu otomasyon sistemlerine çok talep var. İyi fırsatlar barındıran bu alanlara da ağırlık vermemiz gerekiyor. Bunun yanı sıra sektörde nitelikli eleman açığının da olduğunu gözlemliyoruz
Sektörünüzün geleceğine ilişkin öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?
2022 yılında robotlu otomasyon pazarı 46,2 milyar dolara ulaşmış durumda. 2030’a kadar ise 102,4 milyar dolarlık bir pazar öngörülüyor. Zor olduğu kadar geleceği olan iyi bir sektörde yer alıyoruz.
Dijital dönüşüm vizyonunuzdan bahseder misiniz?
Dönüşümün bir parçası olacak olan mevcut ekibimizi mental bakımdan desteklerken aramıza katılan yeni arkadaşlarımızla son iki yılda ekibimizi yüzde 35 oranında büyüttük. Bünyemizde bulunan ürün grubuyla FANUC olarak Türkiye’de üretim yapan hemen hemen her sektöre dokunabiliyoruz. Yüzde 80’i mühendis kökenli olan yapımızla, Türkiye’de kurulu 150 binin üzerinde ürüne saha desteği veriyoruz. FANUC’un pandemi öncesi üzerinde çalıştığı FAR (FANUC Assisted Reality) sistemini Avrupa’da uygulayan 8 pilot ülkeden biri olduk. Bu teknoloji, herhangi bir özel ekipmana ihtiyaç duymaksızın uzaktan yardım hattı aracılığıyla akıllı telefon ya da tabletleri kullanarak video görüşmesi yapabilmemize olanak veriyor.