06 Şubat günü Kahramanmaraş ve Hatay merkezli gerçekleşen depremlerin lojistik sektörü üzerinde önemli etkileri oldu. Büyük yollar, köprüler ve demiryolu ağları depremden zarar görürken; malların, insanların ve hizmetlerin hareketi olumsuz yönde etkilenmeye devam ediyor. Deprem nedeniyle zarar gören lojistik ağları, Kahramanmaraş ekonomisi üzerinde kalıcı bir etki yaratıyor. Birçok işletme, mallarını müşterilerine ulaştıramaması sebebiyle faaliyetlerini sürdüremiyor.
Uzun yıllardır lojistik sektöründe hizmet veren BATI Innovative Logistics Uluslararası Satış ve Likitten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aydın, doğal afetin lojistik sektörüne etkisi üzerine yaptığı değerlendirmesinde kritik noktalara dikkat çekiyor.
DEPREM SONRASINDAKİ GENEL DURUM
İnsanların hayatlarını ve mallarını yok eden, hayatta kalmayı başaran insanlara da büyük acılar yaşatan depremlerin sonucunda afet lojistiğinin önem kazandığını dile getiren BATI Innovative Logistics Uluslararası Satış ve Likitten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aydın; afet lojistiğinin, zarar görmüş insanların ihtiyaçlarını giderebilmek amacıyla malların, eşyaların ve ilgili bilginin ilk üretim noktasından son tüketim noktasına kadar verimli ve maliyet etkin bir şekilde akışı, depolanması, planlanması, uygulanması ve kontrolü olarak tarif edildiğini ve afet lojistiğinin aşamalarının afet öncesi hazırlık, afet müdahale süreci ve müdahale sonrası lojistik faaliyetler şeklinde sıralandığını belirtti.
Yaralarımızı Nasıl Saracağız?
Yaşanılan felakei ve lojistik sektörüne etkisini değerlendiren BATI Innovative Logistics Uluslararası Satış ve Likitten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aydın, BATI Group olarak gerek lojistik ağı desteği gerekse şirket çalışanlarının katkılarıyla yardımlarını bölgeye ulaştırdıklarını belirterek, önümüzdeki günlerde başta Kahramanmaraş ve Hatay olmak üzere depremden etkilenen tüm bölgeleri zorlu bir sürecin beklediğinin altını çizdi. Bölgeye giden ulaşım yollarının ağır hasar görmesi, deniz ve hava yolu taşımacılığına olan talebin artışı ve limanların önemli bir bölümünün yardım gemilerine tahsis edilmesinin ulaştırılacak yardımların ve diğer sevkiyatların aksamasına neden olduğunu söyleyen Aydın’a göre, iyileşme sürecinin başlayabilmesi için yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin depremin yol açtığı zararları değerlendirmesi, ihtiyaçlara öncelik vermesi ve bunları karşılayacak kaynakları belirlemesi büyük önem arz ediyor.