Dünyanın lider lojistik firması DHL Group bünyesinde faaliyet gösteren DHL Supply Chain Türkiye Lead Logistics Partner (LLP) ile tedarik zincirlerine sürdürülebilir katma değerli hizmet sunuyor. İki binden fazla LLP uzmanıyla müşterilerinin iş dönüşümünü destekleyen şirket, lojistik operasyon ve maliyet yönetiminin yanı sıra küresel tedarik zincirlerinin tasarlanmasında yüksek teknoloji, otomasyon ve dijitalleşme araçlarını kullanıyor. Rekabet avantajı, büyüme ve ölçeklenebilirlik hizmetlerinin yanı sıra ihtiyaca uygun uygulamalar sunan DHL Supply Chain Türkiye, müşterilerinin tedarik zincirindeki her alanda çözüm ortağı oluyor.

LLP faaliyetlerinin yürütüldüğü, İstanbul’da yer alan Center of Excellence, DHL Supply Chain’in global LLP operasyonları arasındaki en büyük merkez olma özelliğini taşıyor. 17 yıldan uzun süredir faaliyette olan Türkiye LLP ekibi, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya Pasifik’e hizmet veriyor. Türkiye’de ve Türkiye’den dünyaya yapılan işlerde çoğunlukla büyük ölçekli, global tedarik zincirlerine sahip müşterileriyle çalışan DHL Supply Chain Türkiye LLP biriminin sağladığı en büyük avantaj, veri bilimine dayalı tedarik zinciri yönetimi ve gerçek zamanlı görünürlük olarak öne çıkıyor. Müşteriler, tedarik zincirlerinde ne olduğunu anlık görebiliyor ve veriyi temel alan kararlar verebiliyor. DHL Supply Chain Türkiye, gerçek zamanlı veriyi en son teknolojilerle sağlıyor ve böylece politik belirsizlikler, iklim değişikliği gibi tedarik zincirinde aksamalara yol açabilecek konular gerçek zamanlı fark edilip, tedarik zinciri akışı, stok ve envanter yönetimi ona göre planlanabiliyor.

DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Buket Cox, “DHL Supply Chain olarak Türkiye’de sektördeki öncü rolümüzle farklılaşan, katma değerli hizmetlerimizle büyümeye devam ediyoruz. LLP ekibimizle müşterilerimize tasarımdan süreç yönetimine ve kontrolüne kadar tedarik zincirinin her adımında destek veriyoruz. LLP hizmetlerimizle bir lojistik sağlayıcı olmaktan öteye geçerek, müşterilerimizin tedarik zinciri partneri olup, tedarik zinciri departmanı gibi çalışıyoruz. Onların ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştiriyoruz, global bilgi birikimimizi ve otomasyon sistemlerimizi ortaya koyuyoruz. Baştan sona takip edilebilirliği yüksek, şeffaf, değişen koşullara uyum sağlayabilen bir sistem sunuyoruz. Müşterilerimizin stratejik iş ortağı olarak tedarik zincirlerindeki karmaşıklığı sadeleştiriyor, müşterilerimize esneklik kazandırıyoruz. Türkiye’de ortalama kontrat süremizin dokuz yıl, yenileme oranımızın da yüzde 98’in üzerinde olması bunun bir göstergesi.” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE’YE YATIRIM DEVAM EDİYOR

Müşterileriyle birlikte büyümeye inandıklarını ve bunu sağlayacak altyapıya sahip olduklarını belirten Cox, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şey duruyor ama lojistik durmuyor. Türkiye'deki ekip pandemi, deprem gibi olağanüstü koşullarda bile hiç durmadı, hatta büyüdü. Bu da onların ne kadar dayanıklı ve vizyoner olduklarını gösteriyor. Biz sadece yerel ihtiyaçları anlamakla kalmıyoruz, aynı zamanda global davranarak çözümler geliştiriyoruz. Bu doğrultuda Türkiye’de yatırım yapmaya da devam ediyoruz. Son iki yılda depolama kapasitemizi yüzde 33 artırdık. Aynı zamanda ekim ayında açacağımız yeni depoda büyük bir güneş enerjisi yatırımı da olacak. Mevcut tüm depolarımız yüzde 100 karbon nötr durumda. Bu da Türkiye'ye olan inancımızı ve buraya uzun vadeli yatırım yapma kararlılığımızı gösteriyor.”

Bayramda Gıda Güvenliği Soğuk Zincir Lojistiğine Emanet
Bayramda Gıda Güvenliği Soğuk Zincir Lojistiğine Emanet
İçeriği Görüntüle