Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının himayelerinde Antalya'da düzenlenen 12. Türkiye Enerji Zirvesi'nde konuşma gerçekleştirdi. Dünyanın tedarik ve enerji sıkıntısı çektiği bir dönemde Türkiye'nin diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştığını söyledi. Dönmez, konuşmasını şu sözlerle gerçekleştirdi: “
“YOĞUN BİR ENERJİ DİPLOMASİSİ YÜRÜTÜYORUZ”
Türkiye, altyapısı ve gaz piyasalarıyla doğal gaz merkezi olmak için tüm enstrümanlara sahip bir ülke. Yeni hatların ve yeni kaynakların en ekonomik rotasının Türkiye olması, sahip olduğumuz altyapının daha da gelişmeye müsait bir potansiyeli olduğunu gösteriyor. Türkiye olarak aynı zamanda TANAP ve TürkAkım gibi büyük projeleri kısa süre içerisinde devreye alabilecek teknik yeterliliğe sahibiz. Karadeniz gazıyla birlikte yerli gazımız da bu sürece dahil olunca elimiz daha da güçlenecek. Mevcut hatlarımızın kapasitesini artırmak ve yeni kaynak ülke ve güzergâh çeşitlendirmesi yapmak için yoğun bir enerji diplomasisi yürütüyoruz. Hidrokarbon arama ve sondaj iş birlikleri için Akdeniz, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleri ile görüşmeler gerçekleştirdik. Yeni kaynakların en ekonomik rotasının Türkiye olması ise altyapımızın daha da gelişmeye müsait bir potansiyeli olduğunu gösteriyor.”
“HİDROJEN ÇALIŞMALARI SOMUT ÇIKTILARA DÖNMEK ÜZERE”
Hidrojen çalışmalarına yönelik bilgi veren Dönmez, “Enerji teknolojilerinin geliştirilebilmesi açısından kamu tarafında yoğun bir çaba gösteriliyor. Son dönemde hidrojen ile ilgili yürütülen Ar-Ge çalışmaları somut çıktılara dönmek üzere. Hidrojenin üretilmesi, depolanması ve dağıtılması konusunda oluşacak bir hidrojen değer zinciri Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) tarafından oluşturuldu. TENMAK yakın zamanda Hidrojen Teknolojileri ve Yakıt Pilleri ile Karbondioksit Tutma ve Yönetimi alanlarında iki proje desteği çağrısına çıkacak. Elektrolizör kapasitesinin 2030 yılında 2 gigavat, 2053 yılında ise 35 kat artarak 70 gigavat olmasını hedefliyoruz. Öte yandan 2035 yılına kadar hidrojen üretim maliyetinin 2,4 dolar seviyesinden 1,2 doların altına düşürmeyi hedefliyoruz. Bu sayede hem yeşil dönüşümü hızlandıracağız hem enerji ithalatımızı azaltacağız hem de rekabet gücümüzü artıracağız” dedi. (AA)