Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin en temel problemlerinden biri depolama sorunudur. Depolama çözümlerinin işletmelere ve kişilere sunduğu avantaj ise şudur; ürettiğiniz elektriği saklayarak ileri bir zamanda rahatlıkla kullanabilme şansıdır. Yani üretip anında tüketmek mottosuyla hareket etmemektir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim arttıktan sonra akabinde belirli problemler ortaya çıktı. İlk ve en önemli sorun ise elektriği uzun süre depolayamamaktı. Sürecin ve teknolojinin ilerlemesi sonucu farklı depolama yöntemleri ortaya çıksa da en güvenilir ve en uzun süre depolama alanı yaratacak sistemi bulmak önemli. Gelişmiş ülkelerin çoğu yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldi hatta geçmiş yıllara göre üretimlerimde artış olması sonucu fosil yakıtlara olan bağımlılık azaldı. Türkiye’ye bakarsak Ember’in yayınladığı raporda ülkemiz hâlâ ithal kömüre bağımlı halde ve bu oran geçmiş yıllara göre artmış durumda. Yenilenebilir enerji kaynaklarını fazla oranda kullanmak üretimdeki payını arttırmak çok önemli olsa da depolama da ileri seviyeye geçmek gerekiyor.
Öğretim Üyesi Engin Özdemir; Enerji depolama sistemleri üzerine neler söyleyebilirsiniz?
“Enerji depolama günümüzün hatta geleceğin teknolojileri arasında gösteriliyor. Biliyorsunuz ki elektrik enerjisi üretildiği anda tüketilmek zorunda. Depolanamıyor ya da depolanmasının maliyetleri çok yüksek bu durumda üretildiğinde anda tüketilmesi demek üretici açısından bu durum çok zorlayıcı oluyor. Diyelim ki güneşten veya rüzgârdan enerji üretiyorsunuz o anda ihtiyaç duymuyorsunuz ve depolamanız gerekiyor. Bu sebeple depolamaya büyük göre düşüyor.”
ENERJİ DEPOLANMASININ AMACI
Fosil yakıtların sınırlı olması sebebiyle dünya da ve ülkemizde yenilenebilir enerji kaynakları ve üretilen enerjinin depolanması çok büyük önem taşımaya başladı. Enerji depolama sistemi ile enerjinin tüketildiği alanlarda oluşan atık enerjiyi depolamak büyük önem arz ediyor. Bir diğer taraftan yalnızca belirli zamanlarda enerji verebilen yenilenebilir enerji kaynaklarının enerjisini depolayarak, enerjinin temin ve talep edildiği anda doğabilecek farkları gidermek amaçlanıyor.
Enerji depolama tekniklerini şöyle sıralayabiliriz; Enerjiyi çok farklı çeşitlerde depolama yöntemleri bulunuyor. Örneğin biyolojik depolama, kimyasal depolama, ısıl depolama, elektriksel depolama, potansiyel enerji, yerçekimi potansiyel enerjisi, kinetik enerji gibi. Bu depolama yöntemleri arasında en çok kullanılanları ise kimyasal, mekaniksel, ısıl ve elektriksel enerji depolama yöntemleridir.
ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİNİN AVANTAJLARI
Dünya nüfusunun çoğalması sonucu artan enerji ihtiyacı her geçen gün daha artış gösteriyor. Teknolojik gelişmeler ve yaşamın her alanına elektriğin hükmetmesi sonucu, dünya genelinde tükenebilen yakıtlardan uzaklaşılarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme oldu. Hem yenilenebilir olması hem de çevreye duyarlı olması insanlık için büyük önem taşıyor. Değişen koşullar ve artan nüfus sebebiyle elektrik üretimi ve tüketimi arasında fark hızla büyüyor. Bu durumda, mevcut enerji kaynaklarından daha etkili bir biçimde yararlanmak gerektiğini gösteriyor. Enerji talebindeki hızlı artışın karşılanması için, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin verimli bir şekilde depolanması gerekiyor. Ayrıca ihtiyacı karşılayacak en uygun dönüşümlerin geliştirilmesi ülkeler açısından yararlı olacaktır. Başta güneş ve rüzgâr tabanlı sistemler olmak üzere alternatif ve yenilenebilir enerji sistemleri, çevre dostu ve sürdürülebilir bir işletim sağladıklarından dolayı gelecek açısından önemli olarak değerlendirilen enerji kaynaklarıdır.