Üretim dönüşümünü savunan bir Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) kurumu ve bağımsız bir kar amacı gütmeyen kuruluş olan INCIT(International Centre for Industrial Transformation), endüstriyel dönüşümü desteklemek ve küresel üretimin daha dayanıklı, üretken ve gelecekteki başarı için daha iyi konumlandırılmasını sağlamak için hem kamu hem de özel sektör üretimle ilgili kuruluşlarla iş birliği yapıyor.
INCIT, uluslararası üretim topluluğunun bu değişim sürecinde somut değer yaratmasını sağlayacak küresel olarak referans alınan Önceliklendirme Endeksleri, araçları, kavramları ve programları geliştirmek ve dağıtmak konusunda ortak bir misyonla hareket ediyor.
"ASIL MESELE DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ ENTEGRE EDEBİLMEK"
INCIT EMEA Direktörü Aykut Yeni, geliştirdikleri endekslerden biri olan SIRI hakkında şu bilgileri paylaşıyor: "Dijital dönüşüm artık bir tercih değil, zorunluluk. Üretimden lojistiğe, müşteri deneyiminden tedarik zincirine kadar her süreç dijitalleşiyor. Ancak burada kritik nokta şu: Dijital dönüşüm, sadece yeni teknolojiler almak demek değil. Asıl mesele, bu teknolojileri iş süreçlerine entegre ederek verimliliği, esnekliği ve rekabet gücünü artırmak. İşte bu noktada SIRI – Akıllı Endüstri Hazırlık Endeksi devreye giriyor. Ölçemezseniz, yönetemezsiniz ve bütün yolculuklar ilk adımla başlar. SIRI, dijital dönüşüm yolculuğuna nereden başlamanız gerektiğini gösteren bir önceliklendirme ile başlıyor. Yani, en büyük etkiyi yaratacak alanları belirleyerek firmalara yol haritası sunuyor."
Bugüne kadar Türkiye’de 500’ün üzerinde firmanın SIRI değerlendirmesinden geçtiğini ve bu firmaların, 12 farklı endüstri tipi ve toplam 59 alt endüstri kategorisinde faaliyet gösteren, ölçekleri farklı sanayi işletmelerini kapsadığını belirten Yeni, şöyle anlatmayı sürdürüyor:
"SIRI değerlendirmelerinde Süreçler, Teknoloji ve Organizasyon olmak üzere üç temel bileşeni ele alıyoruz. Türkiye’nin mevcut ortalama skorları: Süreçler: 1.44, Teknoloji: 1.21, Organizasyon: 1.10; bu üç bileşenin ortalaması ise 1.25 seviyelerinde. Peki, küresel ölçekte nasıl bir konumdayız?Karşılaştırma yapmak gerekirse: Kıta Avrupası sırasıyla 1.62, 1.34 ve 1.98 gibi skorlarla Türkiye’nin bir adım önünde. Kuzey Amerika ise 1.80, 1.40 ve 2.02 gibi daha yüksek değerlere sahip.
"DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ AVANTAJA ÇEVİRMEK ELİMİZDE"
Bu veriler bize şunu gösteriyor: Türkiye henüz dijital dönüşüm trenini kaçırmış değil. Dünya ortalamasının çok üstünde bizlerin en iyi uygulama olarak adlandırdığı çok fabrika ve uygulama alanı var ve mevcut farklar, doğru stratejilerle hızla kapanabilir. Üstelik tarih boyunca büyük dönüşümlerde geriden gelip engelleri aşıp öne geçmeyi başaran bir ülke olarak, bu süreci avantaja çevirmek elimizde. Ancak, rekabet gücümüzü artırmak ve sürdürülebilir bir sanayi ekosistemi oluşturmak için hızla aksiyon almamız gerektiğini unutmamak ve daima uyanık ve dikkatli olmak zorundayız diye düşünüyorum."
