Haber: Bikem Ögünç Demir
Günümüzün en öne çıkan başlıklarından biri “enerji verimliliği.” Sürdürülebilirlik, verimlilik, yaşayan bir dünya başlığı altında karbon ayak izinin azaltılması enerjinin verimli tüketimiyle mümkün olabilir. Digiterra Nesnelerin Enerjisi Platformu da bu maksatla bir start-up girişim olarak kurulan, dijitalleşmeyi ve enerji verimliliğini odağına alarak bugün pek çok endüstriyel tesisin enerji verimliliği açısından çözüm ortağı konumuna erişen özel bir platform. Digiterra CEO’su Batu Balkır ile endüstriyel tesislerde enerji verimliliğini artırma ve karbon ayak izini azaltmanın yollarını konuştuk.
Digiterra adından da anlaşılacağı üzere dijitali ve sürdürülebilirliği odağına alan bir şirket… Firmanın adı da günümüzün teması olan sürdürülebilirliğe çok uygun bir isim olarak dijitalleşmeden geliyor ve bunu toprakla buluşturuyor. Terra toprak demek… “Endüstri 4.0” kavramının üniversiteden mezun olup Kanada’dan döndüğü sıralarda daha yeni patladığını belirten Batu Balkır, Digiterra’nın yola çıkışını şöyle anlatıyor: “İnsanlar bu kavramı yeni yeni konuşuyorlardı. Sanayici bir aileden geliyorum, bu nedenle öncelikle kendi tesislerimizde iyileştirme yapmak istedik. Yola “Bir yazılım firması kurarak üretimde verimliliği arttırmak adına neler yapabiliriz” diye çıktık. 2019’un başlarıydı, Türkiye'de altyapılar çok da hazır değildi. Bu tip teknolojik gelişmeler biraz lüks olarak bile görülüyordu hatta. Yazılım çok konuşulmuyordu. Endüstri 4.0’dan ziyade günü kurtarmak öne çıkıyordu. Makine yatırımı yapmak ön plandaydı. Digiterra’yı böyle bir ortamda kurduk. İlk iki yılımız dert dinleyerek geçti. Fabrikaları kapı kapı geziyorduk, birçok farklı sektörden firmayla görüşmeler yaptık. Çünkü bir start-up'ın amacı ölçeklenebilir bir iş modeli bulmaktır. Enerji de bizim için öne çıkan bir başlık haline geldi. Böylelikle sürdürülebilirlik çatısı altında, enerji verimliliği üstüne bir ürün geliştirmeye karar verdik. Bütün yatırımlarımızı bu yönde yaptık. Ekibimizi bu yönde oluşturduk ve sonrasında bu ürünü geliştirmek pazara açılmak için adımlar attık.”
“ENERGY OF THINGS”
Nesnelerin interneti, endüstriyel nesnelerin interneti gibi kavramlara “Nesnelerin enerjisi” kavramını ilave eden Digiterra, Nesnelerin Enerjisi Platformu olarak hizmet veriyor.
Nesnelerin interneti kavramının bugün dünyada çok kullanıldığını söyleyen Balkır, “Biz de madem enerji işi yapıyoruz, bu platforma “Energy of Things” yani “Nesnelerin Enerjisi” diyelim dedik ve bu kavramın isim hakkını da aldık” diyor. Batu Balkır sözlerini şöyle sürdürüyor: “Mantığı nedir?’ diye soracak oluşanız, Nesnelerin Enerjisi Platformu olarak aslında biz her nesnenin enerji tüketimini topluyoruz. Bu salt bir fabrikadaki makine değil, bunun yanında aydınlatma sistemi de olabilir, soğutma sistemleri, kompresörler de olabilir. Salt elektrik verisinden de söz etmiyoruz burada; elektrik, su, doğalgaz, buhar… Aslında tüketim kaynağı neyse biz bunları topluyoruz. “Enerjinizi optimize edin” diyoruz, “Karbon salımını azaltın…” Zaten enerji verimliliğini arttırmak, karbon salımının azaltılmasına ciddi katkı sağlıyor ve bu sebeple de çok iç içe kavramlardır bunlar.”
VERİLERİ TOPLUYOR, GÖRSELLEŞTİRİYOR, RAPORLUYOR
Digiterra bir yazılım firması olmasına rağmen yaptığı iş donanım da içeriyor. İnsanlara, “Biz donanım da kullanıyoruz” dediklerinde genellikle “Peki nasıl ölçeklendiriyorsunuz?” diye soruyorlar çünkü işin bakımı, kurulumu, kablolaması var, bir sürü problemi var...” şeklinde konuşan Batu Balkır, biz özetle şöyle yapıyoruz diyerek çalışmaları hakkında şu bilgileri aktarıyor: “Belli donanımlarla ki bunlar enerji analizörleri, akım trafoları gibi enerji tüketim noktalarından data topluyoruz. Bu donanımlar o datayı toplayıp bizim yazılımıza gönderiyorlar. Gelen verileri ilk etapta görselleştiriyoruz. Bütün veriyi harmanlayıp özet bilgiler sunan grafikler oluşturuyoruz. Daha sonra verileri belli standartlara göre raporluyoruz; firmaların sunmaları gereken bazı ISO standartları vardır. Bunlara göre raporlar oluşmasını sağlıyoruz, hesaplamalar yapıyoruz. Özellikle sürdürülebilirlik hedeflerinin tutturulması için karbon ayak izi hesaplamaları çok önemlidir. İleri seviyede ise dataların toplanıp görselleştirilmesinin ardından yorumlanması geliyor. Burada da aslında enerji verimliliğini arttırmak ve beraberinde karbon salımını azaltmak üzere öneriler sunuyoruz. Kısacası, birçok modülü enerji dikeyinde, tek çatı altında birleştirmeye çalıştık.
Yazılımı öyle bir altyapıyla geliştiriyoruz ki örneğin bir fabrikanın müdürü bize bağlı kalmadan yazılım üstünde oynamalar yapıp istiyorsa kendi de uygulamalar geliştirebiliyor; üstelik bunları kod yazmadan yapabiliyor.”
“SADECE TÜKETİMİ GÖRMEK ÖNEMLİ DEĞİL”
Digiterra’nın enerji yönetim sistemi ve pek çok modülü var. Batu Balkır, enerji yönetim sistemini enerji tüketiminin anlık izlenebilir hale getirilip raporlanması ve alarmla belli uyarılar verilmesi çözümü şeklinde açıklıyor. “Bunun yanı sıra ölçme ve doğrulama konusu da çok önemli çünkü özellikle Türk sanayicisi soyut kavramlara, yani yazılımsal çözümlere yatırım yapmakta biraz çekingen davranabiliyor. Biz de bunu mümkün olduğunca somut hale getirmeye çalıştık ve ölçme ve doğrulama modülümüzle firma yatırım yaparsa ne kadar yatırım yapacak, bunun nasıl bir geri dönüşü olacak, ne kadar kar elde edecek gibi bilgileri matematiksel bir modellemeyle somutlaştırıyoruz. Üretim noktasından data toplama işi de çok değerli. Çünkü sadece tüketimi görmek yeterli değil; ne kadar üretmiş, güneş panellerinden ne kadar tüketmiş, günün hangi saatinde panelden üretilen enerji kullanılsın, hangi saatte şebekeden kullanılsın gibi tarif ve analizler yapıyoruz. Fabrikalar, fırsat doğuran çok daha kârlı tarifeler varken ne yazık ki bunlardan bihaberler. Dolayısıyla bunları değiştirebilmeleri yönünde analizler yapıyoruz” diyor.
ORTAK PAYDAŞ: ENERJİYİ VERİMLİ KULLANMAK
Enerjinin en önemli başlık olarak her fırsatta altını çizen Digiterra CEO’su Batu Balkır, şu anda karbon salımıyla ilgili beyana dayalı bir durumun söz konusu olduğunu, firmaların kaynağından data toplayıp bunu raporlamak yerine biraz daha beyan usulü, manuel işçilikle çalıştıklarını belirtiyor.” Öncelikle doğru hesaplamak işin en kritik noktası çünkü belli standartlar yayınlanıyor. Her gün yeni yaptırımların geleceği söyleniyor. Bugün kimse karbon ayak izinin tam olarak nasıl hesaplanacağını, nasıl dijitalleştirileceğini bilmiyor gibi” diye konuşan Balkır sözlerini şöyle noktalıyor: “Bizim bu noktadaki amacımız manuel girilen verilerin; bu beyana dayalı şekilde yapılan veri girişlerinin mümkün olduğunca dijitale taşınması. Zira bugün böyle bir yaptırım olmasa dahi gelecekte bu tip verileri herkesin kaynağından isteyeceğini ve manipüle edilemeyen datalar olması gerektiğini öngörüyoruz. Sanayi kuruluşlarının yapması gereken ilk şey enerjiyi verimli kullanmaları, hesapları çok doğru yapmalarıdır. Bununla birlikte hesap değerleri, çarpanlar değişiyor. Dolayısıyla her sektörün başka istekleri olabiliyor fakat burada en büyük ortak paydaş enerjiyi verimli kullanmak…”