Haber: Murat Tanık
Otomotiv ve soğutma ürünleri endüstrilerinde önem taşıyan boru sistemlerinin dünyanın en tanınmış 5 üretici markasından biri ve ülkemizin bu alandaki öncü uzman kuruluşu BANTBORU, üretimi otomatikleştiren çalışmalarına hız veriyor. Şu an için faal olarak robotik sistem kullanmayan ve tamamen otomatik beslemeli/boşaltmalı ve otomatik kafalı CNC büküm tezgahlardan yararlanan BANTBORU, temel CNC makinalarda besleme ve boşaltma işlemini otomatik yapacak robot projesi üzerindeki çalışmalarını, 2024 yılında devreye alma hedefiyle sürdürüyor. Dijital dönüşüm süreçlerine öncülük eden kurumlar arasında yer aldıklarını söyleyen BANTBORU CEO’su Sinan Gider ile üretimi otomatik hale getiren ve verimliliği artıran uygulamalarını konuştuk.
3 KITADA, 5 FARKLI LOKASYONDA ÜRETİM ÜSSÜ KURUYOR
Sözlerine, sanayi üretiminde 50 yıllık köklü geçmişiyle BANTBORU’nun, otomotiv ve soğutma ürünleri endüstrilerinde önem taşıyan boru sistemlerinin dünyanın en tanınmış 5 üretici markasından biri ve Türkiye’nin bu alandaki öncü uzman kuruluşu olduğunu belirterek başlayan Sinan Gider, ilk 50 yılında BANTBORU’ya, 400’ün üzerinde çalışanı, Ar-Ge Merkezi ve 30 bin metrekarelik alana yayılı üretim tesisleriyle, otomotiv ve soğutma ürünleri endüstrilerinin global öncülerinin güvenilir çözüm ortağı kimliği kazandırdıklarını anlattı. “Dünyada üretilen her 100 araçtan 4’ünün kritik sistemlerinde ürünlerimizle yer alıyoruz” diyen Gider, “Mobilitenin bugünü ve yarınını tanımlayan taşıtlardan, gıda ve enerji israfını azaltan soğutma cihazlarına, dünyanın dört bir yanında günlük hayata değer katan ürünlerin can damarlarını oluşturuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı olarak kolektif benliğimizde çok özel bir yer edinen 2023 yılı, BANTBORU olarak bizler için de ikinci 50 yılımıza girerken kimliğimizi farklı bir ölçeğe taşıyacağımız ve dönüşümlerimizin giderek daha görünür olacağı heyecan verici bir dönemin başlangıcı olma özelliği taşıyor. 2023 ile adım attığımız ikinci 50 yılımızda ise BANTBORU’nun ihracatla Amerika’dan Hindistan’a uzanan küresel ayak izi, yeni bir boyut kazanıyor. BMW iş ortaklığımızı, biri yeni olmak üzere 5 modelde üretilecek araçlar için ürün tedarikiyle genişletiyoruz; ABD, Almanya, Güney Afrika, İngiltere ve Macaristan olmak üzere 3 kıtada, 5 farklı lokasyonda üretim üslerimizi hayata geçiriyoruz” diye konuştu.
ÖNCELİKLİ YATIRIM: YENİ KAPLAMA TESİSİ
Böylelikle şirket, Ar-Ge ve üretim gücünün yanı sıra kurum kültürünü de ihraç eden, çalışanlarına kendi bünyesinde uluslararası kariyer fırsatları sunan bir şirket haline gelmeyi hedefliyor. Büyümesini, ilk 50 yılda bir vizyon hedefi olarak belirledikleri bir dünya şirketine dönüşerek farklı coğrafyalarda, farklı kültürleri çatısı altına alan bir yapıyla sürdürdüklerini aktaran Gider şunları söyledi: “Uluslararası büyüme ivmemiz ve yaklaşık 10 milyon euro düzeyinde yatırımlarımızla, kapasitemizi ve küresel otomotiv pazarındaki payımızı da iki katına çıkarıyoruz. Üretim ve teknolojinin yanı sıra çevre ve temiz enerji odaklı yatırım gerçekleştiriyoruz. Bu yatırım ve projelerimizin, üç yıllık bir projeksiyonda ciromuza 20 milyon euro düzeyinde katkı sağlayacağını ön görüyoruz. Yeni nesil elektrikli araçları da kapsayan BMW projemizin birinci kademe tedarikçisiyiz ve yönetimi üstleniyoruz. BANTBORU Almanya üretim üssümüz tarafından tedarik edilecek ürünlerimiz, küresel tedarik devi Magna’nın, ABD markası Fisker için gerçekleştireceği elektrikli SUV üretiminde kullanılacak.
2023 yılında öncelikli yatırım alanlarımızdan biri, yüksek akım yoğunluğu ile yüksek hızda kaplama yapabilen, çok daha verimli ve daha az enerji tüketirken atık miktarını düşürecek yeni kaplama tesisi olacak. Bunun yanı sıra, küresel genişlememizi destekler nitelikte, manuel işlemleri ortadan kaldıran 2 adet otomasyonlu transfer makinası ve boru uç şekil verme işlemlerini otomatik ve tekrar edilebilir şekilde ölçebilen yeni kameralı profil ölçerler için yatırımlarımız da olacak. Çevre ve temiz enerji odaklı yatırımlarımız da planlarımız dahilinde sürecek. Çevre, ekonomi üçgeninde sürdürülebilirlik için değer zincirimize yayılacak adımlar atmayı, işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifi BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) katılımcısı ve kadınların güçlendirilmesi alanındaki en önemli küresel platform Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (WEPs) imzacısıyız.”
“MANUEL MAKİNELER DEVREDEN KALDIRILDI”
BANTBORU’nun tesislerinde şu an için faal olarak robot kolu kullanılmıyor. Bunun yerine tamamen otomatik beslemeli/boşaltmalı ve otomatik kafalı CNC büküm tezgahları kullanılıyor. Aynı zamanda operatörlerin manuel makinelerde yaptıkları farklı adımdaki operasyonlar tandem mantığında transfer makineye eklenerek ardışık manuel işlemler devreden kaldırılmış durumda. Örneğin lazer sıyırma işlemi, pah alma işlemi, rakor/havşa işlemleri 3 ayrı işlem ve farklı makineler ve operatörle yapılırken bu operasyon adımları transfer makine içinde farklı istasyon olarak kurularak toplamda tek bir operasyon haline getirilmiş ve manuel makinalar ortadan kaldırılmış.
Açıklamalarını, “Tam otomatik beslemeli Numalliance/Wafios markalı CNC makineler ve tasarım ve üretim sürecini BANTBORU bünyesinde yönettiğimiz otomasyonlu tandem/transfer makineleri kullanılıyor. Daha temel CNC makinelerde ise besleme ve boşaltma işlemini otomatik yapacak robot projesi üzerinde çalışmalarımız, 2024 yılında devreye alma hedefiyle devam ediyor” şeklinde devam ettiren Sinan Gider, BANTBORU’nun dijital dönüşüm süreçlerine öncülük eden kurumlar arasında yer aldığının da altını çizdi.
2018’DE YILIN DÖNÜŞÜM PROJESİ ÖDÜLÜ KAZANDI
Sinan Gider, şirketin dijital vizyonu hakkında ise şunları söyledi: “Günümüzde hızla gelişen teknolojinin yeniden tanımladığı küresel rekabet arenasında, kalitemiz ve teknolojimizle başat oyuncular arasında yer alıyoruz. 2018 yılı içerisinde tamamlamış olduğunuz bulut bilişim, bellek içi çalışan veri tabanı ve mobil uygulamalar gibi yeni nesil teknolojilerle süreçlerimizin birbirine tam entegrasyonunu sağlayan SAP S/4HANA ERP dönüşüm projemiz, şirketimiz bünyesinde etkinlik ve verimliği daha da üst noktalara taşımanın yanı sıra, müşterilerimizle daha da yakın çalışabilmemizi sağladı. Bu projemiz, 2018 yılında yılın dönüşüm projesi olarak ödül kazandı. Üretim, planlama, satış, dağıtım, bakım-onarım, malzeme yönetimi, bütçe, finans, muhasebe, insan kaynakları, satın alma, depo yönetimi ve iş zekâsı gibi geniş bir kapsamda yürütülen projemiz, bulut teknolojileri, bellek içi çalışan veri tabanı teknolojileri ve mobil uygulamalar gibi yeni nesil teknolojik çözümleri bir araya getiriyor. ERP ve ERP Destek yazılımlarımız, Sipariş – Üretim – Satış – Lojistik süreçlerini haberleştirerek, müşterimizin siparişinden müşterimize sevkiyat sürecine kadar olan işlemlerin akışını otomatik gerçekleştiriyor ve süreçler içerisinde anlık rapor almayı sağlıyor. Dijital dönüşüm konusunda devam eden yatırım ve çalışmalarımızla, makine öğrenmesi ile planlama, üretim ve kestirimci/önleyici bakım süreçlerini daha verimli hale getiriyoruz. Şu ana kadar üretimden veri toplama sistemi için kendi bünyemizde geliştirdiğimiz OEE yazılımını devreye aldık ve bununla alakalı MES tabanı oluşturmak için pilot çalışmalara başladık. Bu şekilde anlık veri takibi yapmak ve bütünsel verim analizi ile daha erken ve etkin aksiyon alma aşamasına geçtik. Ayrıca sürekli iyileştirme felsefemiz ve enerji maliyetlerinin yanı sıra karbon ayak izimizi azaltma hedefimiz doğrultusunda, önümüzdeki yıllarda proses ve makine bazlı enerji takibi yaparak enerji verimliliğini arttırma hedeflerimiz gündemimizde önemli yer tutuyor. Öte yandan, dijital dönüşüm konusunu sanayinin yanı sıra toplumsal açıdan da çok önemsiyor ve destekliyoruz. Dönüşüme öncülük etme azmimizi, gelecek nesillerimize yapılan yatırımlarla destekliyoruz. Bu kapsamda, tüm BANTBORU çalışanlarının ilköğretim çağındaki çocuklarına yönelik temel kod yazımı eğitimleri gerçekleştirdik. Bu eğitimlerimize devam etmek, planlarımız içerisinde yer alıyor.”