Rawlplug 1919 yılında İngiltere’de kurulmuş, Avrupa’da tanınmış, dübelin mucidi köklü bir firma. Firmanın kurucusu John Joseph Rawlings duvara birşeylerin asılıp taşıtılabileceğinden yola çıkarak ilk önce wall plug’ı keşfediyor ve markalaşıyor. 2012 yılında Mars’a giden Curiosity aracının üzerinde Rawlplug marka bağlantı elemanları bulunmakta. Bugün Tureng.com’a girip Rawlplug yazdığınızda karşılığında Türkçe manası olarak dübel çıkıyor. Güçlendirme uygulaması ülkemizde özellikle deprem sonrası mevcut yapılarda gerçekleşen bir uygulama. Güçlendirme işlemi mevcut yapılara yeni taşıyıcı elemanlar eklenmesi ve/veya mevcut yapılarda taşıyıcı elemanların büyütülmesi ile gerçekleşiyor. Bu taşıyıcı ilavesi ve/veya büyütülmesi yapılarda ankraj uygulamaları ile gerçekleşiyor. Rawlplug Türkiye İş Geliştirme Müdürü Alper Başarı, “Ürün gamımızda yer alan ETA belgesinde sismik performans sonuçları olan kimyasal ve/veya mekanik dübellerimiz ankraj uygulamalarında sıkça kullanılıyor. Bu ankrajların hesabı için EASYFIX adında herkesin kullanımına açık ücretsiz bir masaüstü yazılımımız da var” dedi.

Güçlendirme işe yarar mı? Her bina güçlendirilebilir mi?
Güçlendirme; mühendislik hesabı doğru yapılıp, doğru da uygulandıktan sonra her yapıda işe yarar ve yapıya ilave bir dayanım katar fakat her bina güçlendirilebilir diyemeyiz. Malzeme ( beton, inşaat demiri ve/veya yapısal çelik ) dayanımı ve işçiliği çok kötü, düşeyde ve yatayda yapısal düzensizlikleri olan, 40 yaş ve üzeri yapılarda güçlendirme uygulaması hem istenilen mühendislik performans seviyesinin yakalanmasını sağlamaz hem de finansal anlamda mantıklı bir maliyet ortaya çıkarmaz. Bu tür durumlarda yapıyı yıkıp yeniden inşaa etmek daha mantıklıdır.

Güçlendirme ve yeniden yapım kararı neye göre verilir?
Bu karar; yapıda yapılan detaylı inceleme ve mühendislik hesaplamaları sonrası maliyet analizi ile birlikte verilir. Örnek vermek gerekirse; standart betonarme bir yapının maksimum ömrü 50 senedir. Ömrünü tüketmeye yaklaşmış, 1975 deprem yönetmeliğine göre inşaa edilmiş bir yapının mühendislik hesaplamalarına göre istenilen performans seviyesini yakalaması çok maliyetli ise bu yapıyı güçlendirmek yerine yıkıp yeniden yapmak daha doğru bir karar olacaktır. Riskli olan bir yapı güçlendirilmeli veya yeniden yapılmalıdır.

Her mühendis güçlendirme projesi yapabilir mi, her müteahhit bu uygulamaları yapabilir mi?
Aslına bakarsanız her mühendis güçlendirme projesi hazırlayamamalı ve her müteahhit bu projenin uygulamasını yapamamalı, fakat bildiğim kadarı ile bununla alakalı yasal bir düzenleme yok. Bir tecrübe ve yeterlilik aramaksızın piyasada bu işler yapılabiliyor. Projelendirme ve uygulamaya ilave olarak yapı denetim kısmı da bu işte tecrübeli ve yetkin firmalar tarafından gerçekleştirilmeli. Kağıt üzerinde uygun görünen bir proje yerinde doğru uygulanmaz ise bir anlam ifade etmiyor.

1999 depreminden sonra Türkiye’de güçlendirmenin kaydettiği gelişimi izah eder misiniz?
1999 depremi ne yazık ki bizler için acı bir tecrübe oldu. Bu depremden kendimize ders çıkarıp, Türkiye’de depremselliği yüksek bölgelerde yer alan yapı stoğu üzerinde ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyordu. Bu çalışmaların önemli bir sonucu da yapılarda güçlendirme uygulaması olacaktı. Yaşanan 99 depremi sonrası 2007 senesinde yeni bir deprem yönetmeliği çıkarıldı. Bu yönetmelik 98 yönetmeliğine göre daha detaylı idi. Her ne kadar yeni güçlendirme metodları da bulunup yapılarda uygulanmaya başlansa da özellikle Marmara Bölgesi'nde yer alan yapı stoğunun yeteri kadar incelendiğini ve de ihtiyaç duyulan güçlendirme hizmetini gördüğünü düşünmüyorum. Hatırlarsınız, 99 depreminin hemen sonrası uzmanlar ağız birliği ile 30 yıl içerisinde Marmara’da büyük bir deprem olacak dediler. Bu 30 yılın 24 yılını ne yazık ki tükettik. Maraş depremlerini yaşamamış olsaydık muhtemelen bugün güçlendirme konuştuğumuz bir konu da olmayacaktı. Deprem ve güçlendirme Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri.

Güçlendirmek için boşaltılması veya çalışmasına ara verilmesi mümkün olmayan yapılara bir çözümünüz var mı?
Tedarikçi firma olmamız sebebi ile bir mühendislik çözümü üretemiyoruz fakat önerebiliyoruz. Kendim 15 sene aktif olarak projecilik yaptım, inşaat mühendisiyim. Ekibimizde değerli mühendis arkadaşlarımız var. Hepimizin mühendislik öngörüleri ve de önerileri bulunmakta. Bu bizi diğer tedarikçi firmalardan farklılaştıran bir husus. Bahsettiğiniz tür yapılarda yapının içerisine girmeden de yapıyı dışarıdan güçlendirmek mümkün. Dışarıdan güçlendirme yöntemi ile çözülmüş yapıların var olduğunu ve deprem performasının oldukça başarılı olduğunu da biliyorum. Tabi bu yöntemi her yapı tipinde uygulamak mümkün değil. Konusunda uzman mühendisler uygun yönteme karar vereceklerdir.

Güçlendirme konusundaki yeni gelişmeler nelerdir? Dünya’daki gelişmeler ile karşılaştırdığımızda ne durumdayız?
Dünyada farklı tip enerji sönümleyciler ile birlikte farklı güçlendirme metodları ortaya çıktığını ve bunların bir kısmının başarılı bir şekilde uygulandığını biliyorum. Türkiye’de bu metodlar belki son 10-15 senedir uygulanıyor. Karşılaştığım güçlendirme uygulamalarını düşündüğümde bunların çoğunun taşıyıcı eleman ( kolon ve/veya perde ) ilavesi ve/veya büyütmesi (mantolama) ile gerçekleştiğini söyleyebilirim.

Güçlendirmenin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye bir deprem ülkesi, ne yazık ki belirli sıklıkta farklı bögelerde depremi yaşıyor ve hatırlıyoruz. Bu durumda da güçlendirme bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Yapılacak yasal düzenlemeler ile birlikte güçlendirmenin kısa vadede yeniden yapımın önüne geçebilecek hızlı bir alternatif olduğunu düşünüyorum.

Güçlendirmenin önündeki yasal, ekonomik engeller nelerdir? Yetkililerden ne bekliyorsunuz?
Güçlendirme çözümünün güvenilir olmaması sebep gösterilerek birçok yapıda yeniden yapım yönteminin tercih edildiğini biliyoruz, duyuyoruz. Yinelemek isterim ki güçlendirme uygulaması özelinde getirilecek yasal düzenlemelerin bu uygulamanın güvenilirliğini ve terich edilebilirliğini arttıracağı kanısındayım. Fakat tek engel bu değil, ekonomik sebepler dolayısı ile de Türkiye’de birçok mülk sahibi evleri güçlendirme ile depreme karşı güvenilir duruma gelebilecek iken binalarını güçlendiremiyor. Yetkililer kentsel dönüşümde verilen ekonomik desteği güçlendirme ile ayakta kalabilecek binalar için de vatandaşlara vermeli. Yanlış bilmiyorsam yakın zamanda bu konuyla alakalı bir gelişme de olacak.

Kamu binaları, endüstriyel yapılar ve konutlar olarak Türkiye olası büyük bir depreme ne kadar hazır?
Maraş depremleri ile ne yazık ki hazır olmadığımızı gördük. Sadece konutlar değil o bölgede yer alan tüm endüstri yapıları ve kamu binaları da depremde az veya çok hasar gördü. 99 depremi üzerinden neredeyse 24 sene geçti, ne yazık ki Marmara bölgesinde yer alan yapı stoğu için yeterli önlem alındığını düşünmüyorum. Kısacası hazır değiliz, fakat iyi bir planlama ve yönetim ile önümüzdeki birkaç sene içerisinde ciddi anlamda yol katedebileceğimizi düşünüyorum. Herkes elini taşın altına koymalı.










 

Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi'nde Akademisyenlere Büyük İlgi Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi'nde Akademisyenlere Büyük İlgi
Editör: Haber Merkezi