Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi ve Fuarı, 18-21 Aralık tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşecek. Bu yıl ikincisinin düzenlendiği organizasyon katılımcılarından OTS Proje Müşavirlik Yürütücü Ortak Özlem İmren, ST İnşaat Yapı & Malzeme dergisine konuştu. Zirve alakalı soruları yanıtlayan İmren, "Deprem güvenliği aslında yapının proje aşamasından teslimine kadar o yapıda söz hakkı olan tüm paydaşların özen göstermesi gereken bir husus." dedi.
FOTO: OTS Proje Müşavirlik Yürütücü Ortak Özlem İmren
Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi’nde öne çıkarmayı planladığınız ürün ve uygulamalardan bahsedebilir misiniz? Zirveden beklentileriniz neler?
Biz öncelikle bir statik projelendirme firmasıyız. Hem sıfır yapı olarak hem de güçlendirme alanında endüstriyel tesislere proje ve çözüm üretmekteyiz. Endüstriyel tesislerde dinamiklerin çok farklı olduğunu bilmek ve buna göre hizmet üretmek gerekir. Endüstri sektörüne sıfır bir yapı projelendiriyorsanız tüm disiplinleri domine eden şeyin üretim prosesi olduğunu bilmeli ve buna göre yapı taşıyıcı sistemini kurgulamalısınız. Bu üretimler yatayda ve/veya düşeyde kesintisizlik isteyebilir, bu durumda sizin büyük açıklıkları veya yükseklikleri yapı güvenliğine sadık kalarak geçecek sistem ve analiz yöntemlerine hâkim olmanız gerekir.
Diğer önemli bir başlık ise güçlendirme konusu. Şu anda tüm tesislerin gündeminde olan bu konudaki en büyük sıkıntı tesisin üretime ara verebilme sürelerinin çok kısıtlı olması ve bu kısıtlı sürelerde konvansiyonel güçlendirme müdahaleleri ile çözüm üretmenin imkansızlığı. Bu durumu tespit ettiğimizde ve müşterilerimizden alternatif çözüm talepleri geldiğinde yeni nesil güçlendirme ürünlerine yöneldik. Bu ürünlerin teknik çalışma prensipleri, yapı ile nasıl detaylarla entegre edilebildiğini, nasıl modellenip analiz edileceğine dair ekiplerimizle eğitimler aldık ve bu ürünleri yapıların güçlendirme çözümlerinde kullanmaya başladık. Hatta sıfır yapılarda da daha yüksek deprem performansına daha optimal zaman ve bütçe çözümleri ile ulaşmak için yine bu ürünleri alternatifli projelerimizde kullanmaya başladık.
Dolayısıyla yeni nesil yapısal ürünler olan sönümleyiciler-damperler, burkulması önlenmiş çaprazlar ve izolatörlerin bu zirvede daha fazla bilinilirlik kazanmasını öngörüyoruz.
Riskli yapıların dönüştürülmesi, uygun olanların güçlendirilmesi ve yeni yapılacak olan binaların depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi sürecini hızlandırarak olası büyük bir depreme hazırlıklı olunması için sizce hangi hususlara öncelik verilmeli?
Deprem güvenliği aslında yapının proje aşamasından teslimine kadar o yapıda söz hakkı olan tüm paydaşların özen göstermesi gereken bir husus. Çok kısaca özetlemek gerekirse tabii ilk adım proje aşaması. Proje aşamasında yetkin inşaat mühendisleri tarafından sadece hazır programların operatörlüğü ile değil aldığı inşaat mühendisliği eğitimi doğrultusunda yapı davranışını irdeleyerek çözümlediği bir yapı taşıyıcı sistemi oluşturulmalı. Bu noktada diğer disiplinlerin de hassas ve uzlaşılır çalışmaları önemli. Mimari grupların mimari ve görsel taleplerini taşıyıcı sistemi riske sokmayacak şekilde yapmaları, makine ve elektrik mühendislerinin talep ettikleri tüm şaft ve geçişleri yapı taşıyıcı sistemi ile proje üzerinde çakıştırıp taşıyıcı sisteme zarar vermeyecek noktalardan geçirmeleri gibi bazı basit ama kritik detaylar projelendirme aşamasını daha sağlıklı yapacaktır.
Projelerin imalat aşamasında ise bana göre kritik konu sahada müteahhidin mutlaka teknik ofisinin olmasıdır. İmalat mutlaka işi takip edecek yetkin bir inşaat mühendisi idaresi ve gözetiminde yapılmalıdır ki bu durumun özellikle tekil imal edilen konutlarda en az hassasiyet gösterilen konu olarak yönetildiğini düşünüyorum. İmalatlar genellikle usta yetkinliklerine bırakılıyor. Oysaki yapılan teknik bir iş ve hangi detaydaki eksikliğin deprem anında ne derecede bir zaafiyete sebebiyet verebileceğini ancak bu işin eğitimini almış ve tecrübeye sahip mühendisler bilebilecektir.
Ülkemizin deprem gerçeğini hep aklımızda tutarak sorumluluğumuzdaki yapıların veya ikamet ettiğimiz yapıların deprem güvenli hale getirilmesi için ivedilikle harekete geçmeliyiz.
Yıl sonu hedefleriniz ve 2025 yılı için büyüme stratejileriniz nelerdir?
Firmamız neredeyse 60 yıldır mühendislik bilim dalında hizmet üretiyor. Bunu yapabilmek devamlı gelişmeleri takip etmeyi ve ekibinizi de bu yönde sürekli eğitim ve uygulamalarla güncel tutmayı gerektiriyor. Bu anlayışımıza gelecek yıllarda da devam edeceğiz. Yapılan araştırmaları, yayınlanan ulusal ve uluslararası makaleleri takip edip mühendislik alanındaki yeni bakış açıları ve çözümlemeleri hizmet portföyümüze katmaya, müşterilerimizin projelerinde geniş çözüm yelpazesi sunmaya devam edeceğiz. Yetkin inşaat mühendislerinden oluşturulan OTS Proje Müşavirlik firması olarak biz kendi bilgimize yatırım yaptıkça büyümenin ve daha önemlisi sürekliliğimizin garanti altında olacağını düşünüyoruz. Bu vesile ile tüm okuyucularınıza bol kazançlı güzel bir yıl diliyorum.