Yapıların depreme dayanıklılığını arttırmak için malzemenin ve işçiliğin önemine dikkat çeken Tekin Mimarlık ve Mühendislik Tekin Mimarlık ve Mühendislik İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, açıklamalarda bulundu.
Tekin Mimarlık ve Mühendislik İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, ST Endüstri Radyo’nun "Depreme Dayanıklı Binalar" programının konuğu oldu.
FOTO: Tekin Mimarlık ve Mühendislik İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç
Tekin Mimarlık ve Mühendislik İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, “Yapıların depreme dayanıklılığı için malzemeler oldukça önemli. Ayrıca malzemenin yanında işçilik de yine önemli konulardan. Yani o malzemenin doğru uygulanması da çok önemli. Malzeme olarak betonarme bir binayı düşünürsek, beton ve çelik elemanlar kullanılıyor. Bu elemanlar kullanılırken, kaliteli beton kullanmak da yine önemli konulardan. Betonların çeşitli sınıfları var. Yapısal olarak C-25 kullanıyoruz. Hazır beton kullanımından önce beton şantiyede üretiliyordu. Şantiyede üretildiği için de kaliteli olmuyordu. Beton, parça parça döküldüğü için katlarda farklı beton dayanımları görülüyor. Fakat şu an beton olarak santralde üretilen, yerinde dökülen betonlar kullanılıyor. Beton konusunda bir standart yakalanmış durumda.” diye konuştu.
DOĞRU MALZEMEYİ DOĞRU KULLANMAK PROJEDEN BAŞLIYOR
Özsaraç, konuşmasına şöyle devam etti: “Doğru malzemeyi, doğru kullanmak projeden başlıyor. Depreme dayanıklılık için özellikle doğru taşıyıcı sistem tasarlanması gerekiyor. Perdeler, dengeli bir şekilde yerleştirilmesi gerekiyor. Yani en az malzeme kadar işçilik de önemli. Sonrasında proje şantiyeye geliyor ve şantiyede iş başlıyor. Projeler, 2018 deprem yönetmeliğine uygun olarak hazırlanıyor. Sonrasında, projenin muhakkak denetlenmesi gerekiyor. 2000 öncesi yapılarda denetimler çok iyi değildi ancak artık “Yapı Denetim” kanunu ile beraber her bina denetleniyor. Biz, binaların sünek olmasını istiyoruz. Sünek dediğimiz şey, bina depremde hareket ediyor ama kırılma görülmüyor. Beton normalde gevrek bir malzemedir ancak yeterli sargılar ve yeterli donatılar olduğu zaman binalar depremde sünek davranıyor. Bunu sağlamak için de donatıların doğru bir şekilde yerleştirilmesi gerekiyor.”
Özsaraç, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ülkemiz, deprem kuşağında yer alıyor. Deprem haritasına baktığımızda, neredeyse her taraf fay hatlarıyla dolu. Deprem ülkesinde bulunduğumuz için depremlerden kaçışımız yok, depremlerle yüzleşmeliyiz. Fay ne zaman kırılır, fay hattına ne kadar uzağız gibi konuları düşünerek zaman kaybettiğimizi düşünüyorum. Bu konudan ziyade bizim şu an daha fazla odaklanmamız gereken konuların nasıl depreme dayanıklı yapılar yaparız ve mevcut yapılarımızı nasıl depreme dayanıklı hale getiririz. Asıl önemli olan konu bu.”