Silikon Vadisi'nin kalbinde yer alan ve yapay zekâ araştırmalarında dünya genelinde öncü bir role sahip Stanford Üniversitesi’nin 2025 Yapay Zekâ Endeksi raporu, yapay zekânın tüm toplumları ve ekonomiyi şekillendiren bir dönüşümün kilit unsuru olduğunu ortaya koymakta. Yapay zekânın geleceğine ilişkin önemli ipuçları barındıran bu rapora göre, yapay zekânın yarattığı dönüşümün hızı her geçen gün artıyorken, insanların yapay zekâya bakışı da değişmekte. Başlangıçta yapay zekâya kuşkuyla yaklaşan kesimler bile, bu teknolojinin zarardan çok fayda sağlayarak dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesine katkı sağlayacağına inanıyor.
Türkiye de yapay zeka alanında dikkat çeken ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’de 2022’den bu yana yapay zekânın zarardan çok yarar getireceğine inananların oranı yüzde 9 artış göstererek yüzde 70’e ulaşmış durumda. Raporda, Türkiye’nin genç nüfusu ve teknolojiye yatkınlığı sayesinde yapay zekâ alanında büyük potansiyel taşıdığı vurgulanıyor.
KALKINMANIN ANAHTARI DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Yapay zekâ, web3 ve oyun alanlarında faaliyet gösteren yerli teknoloji şirketi Cerebrum Tech kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Dr. R. Erdem Erkul, “Türkiye’nin yapay zekânın sunduğu olanaklara olumlu yaklaşması, ülkemize dijital dönüşüm sürecinde ve büyüme yolculuğunda büyük güç verecek” diyor. Erkul’a göre dijital dönüşüm ve teknoloji odaklı bir ekonomi kalkınmanın ana omurgasını oluşturuyor. Türkiye’nin yapay zekâya yönelik olumlu yaklaşımı da bu dönüşümü mümkün kılarak etkilerini hızlandırıyor.
2025 raporunda dikkat çeken en önemli bulgulardan biri, yapay zekânın hızla gelişen teknik kapasitesi yanında maliyetlerin düşüşü ve artan erişimi. Ayrıca bugün GPT-3.5 seviyesindeki bir sistemin işlem maliyetleri, sadece iki yıl içinde 280 kat düşmüş durumda. Teknolojik gelişmelerle birlikte modellerin daha az parametre ile daha verimli çalışmaya başlaması da maliyetleri düşüren bir başka etken. Örneğin deepseek modelleri verimli inferance (kullanım) değerlerine ulaşmış durumda. Google tarafından geliştirilen gemma serisi açık kaynak modelleri de 27 milyar gibi küçük sayılabilecek parametre sayılarıyla büyük modellerle mukayese edilebilir kalitede içerik sunabilir hale geldi.
Maliyetlerdeki bu düşüş, yapay zekânın daha geniş kitlelere ulaşmasının önünü açıyor. Donanım maliyetlerinin yılda yüzde 30 düşmesi ve enerji verimliliğinin yılda yüzde 40 artması da bu teknolojiyi yaygınlaştıran etkenler.
Bu sayede yapay zekâ iş süreçlerinin optimizasyonundan müşteri hizmetlerine, veri analizinden üretkenlik artışına kadar birçok alanda vazgeçilmez bir araç haline geldi. 2023’te şirketlerin yüzde 55’i yapay zekâ teknolojilerini aktif olarak kullanırken, bu oran 2024’te yüzde 78’e yükseldi. Özellikle finans, sağlık ve perakende sektörlerinde yapay zekâ kullanımında bir patlama yaşandı.
DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE YATIRIM
PwC CEO araştırmasına göre de Türkiye’deki CEO’lar yapay zekâya dünya ortalamasının üzerinde yatırım yapmayı planlıyor. Önümüzdeki üç yıl içinde küresel CEO’ların yüzde 30’u, Türkiye’deki CEO’ların ise yüzde 47’si yeni ürün ve hizmet geliştirmede yapay zekâ kullanmayı planlıyor.
Önümüzdeki üç yıl içinde küresel CEO’ların yüzde 47’si, Türkiye’deki CEO’ların ise yüzde 58’i yapay zekâyı teknoloji platformlarına, iş süreçlerine ve iş akışlarına entegre etmeyi önceliklendiriyor. Yeni ürün ve hizmet geliştirmede yapay zekâ kullanmayı planlayan CEO’ların oranı dünyada yüzde 30’ken Türkiye’de ise yüzde 47’ue ulaşıyor. İş gücü ve yetenek yönetiminde yapay zekâ entegrasyonu planlayan CEO’ların oranı küresel çapta yüzde 31, Türkiye’de yüzde 30 seviyesinde bulunuyor.
BÜYÜME YOLUNDA FARK YARATACAK
“E-ticaretten bankacılığa, otomotivden kamu sektörüne kadar geleceğe yön veren sektörlerden pek çok kuruluş, yapay zekâ entegrasyonu için çıktıkları yolculukta Cerebrum Tech'i seçiyor” diyen Erkul yapay zekâ konusunda cesur adımlar atan şirketlerin ve ülkelerin büyüme yolunda fark yaratacağını belirtiyor.
Bireysel kullanıcılar da yapay zekâyı günlük hayatlarına daha fazla entegre etmeye başladı. Metin oluşturma, görsel tasarım, dil çevirisi ve hatta kişisel asistanlar gibi yapay zekâ destekli uygulamalar, dünya genelinde milyonlarca insan tarafından kullanılıyor. Bu yaygın kullanım, teknolojinin sadece kurumsal dünyada değil, bireysel yaşamda da köklü bir dönüşüm yarattığını gösteriyor.
Yapay zekânın yaygınlaşması hükümetleri de harekete geçirdi. 2024 yılında, yapay zekâya yönelik yasal düzenleme yapan ülke sayısı yüzde 23 artışla 75’e ulaştı. Bu düzenlemeler, teknolojinin etik kullanımı, veri gizliliği ve güvenliği gibi konuları kapsıyor.
Aynı zamanda hükümetler, yapay zekâ sektörüne yönelik desteklerini de artırıyor. Özellikle ulusal yapay zekâ stratejileri geliştiren ülkeler, bu yarışta öne geçiyor.
Teknoloji, girişim sermayesi ve iş gücü verimliliği konusunda ABD ve Çin’in gerisinde kalan birçok ülke, yapay zekâ adaptasyonunda ön plana çıkmalarını sağlayacak ciddi insiyatifler başlatmış durumda. 2024 yılında yapay zekâ inisiyatiflerine Kanada 2,4 milyar; Fransa 109 milyar; Hindistan 1,25 milyar dolar bütçe ayırdı.