Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütlerinden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Temmuz 2022 sayısını yayınladı. “Dünyada Enflasyon Büyümeyi Unutturdu, Resesyon Riski Gündemde” başlığı ile yayınlanan analizde, küresel ve ulusal ekonominin yanı sıra inşaat sektöründe yılın ilk yarısına ilişkin veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.
Türk müteahhitlerin Ocak-Haziran 2022 döneminde yurt dışında 4,6 milyar dolarlık 132 yeni proje üstlendiğine işaret edilen raporda, mevcut pazarlarda daha aktif olunması ve yeni pazar arayışının hızlandırılması ihtiyacı vurgulandı. Çalışmada, “Artan petrol gelirleri Türk müteahhitlerin aktif olduğu coğrafyalarda fırsatlar sunmaktadır. Ayrıca diplomatik ilişkilerin son dönemde yeniden ısındığı Körfez bölgesi ve potansiyel pazar olarak takip edilen Sahra-altı Afrika’nın öne çıktığı görülmektedir” denildi.
SUUDİ ARABİSTAN 3,3 TRİLYON DOLARLIK FIRSAT SUNUYOR
Raporda, dış politikada yaşanan son gelişmeler ile sektörün deneyiminin yüksek olduğu Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan pazarlarının öne çıktığının belirtilerek şöyle devam edildi: “BAE’ye 30-31 Mart 2022 tarihlerinde DEİK & TMB işbirliğinde düzenlenen müteahhitlik heyeti ziyareti çerçevesinde, ülkede salgın nedeniyle durdurulan projelerin hayata geçirilmesi sürecinde BAE yetkilileri Türk müteahhitler ile çalışmak istediklerini ifade etmiştir. Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Selman’ın Haziran ayında gerçekleştirilen Türkiye ziyareti kapsamında da ülkede faaliyet gösteren Türk müteahhitler, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile S. Arabistan Ticaret ve Enformasyon Bakanı Macid Abdullah Al Qasabi ve Yatırım Bakanı Khalid Bin Abdülaziz Al Falih ile biraraya gelmiştir. TMB’nin de üyelerini temsil ettiği toplantıda Suudi bakanlar, sektörün son dönemde maruz kaldıkları sorunların çözümü ile yakından ilgilenmiş, önümüzdeki dönemde ülkede gerçekleştirilecek toplam 3,3 trilyon dolarlık altyapı ve üstyapı projelerinin sunduğu fırsatlara dikkat çekmiştir.”
YÜKSEK PETROL FİYATLARI YATIRIM BÜTÇESİNİ ARTIRDI
Çalışmada, Körfez ülkelerinde 2020 yılında pandemiye bağlı olarak bir ekonomik daralma gözlenirken son olarak Rusya-Ukrayna savaşıyla yükselen petrol fiyatlarının ise yatırım projelerine daha çok bütçe ayırılmasına olanak sağladığı belirtilerek, “MEED (Middle East Business Intelligence) verilerine göre bu kapsamda hayata geçirilecek projelerin büyüklüğü açısından Suudi Arabistan ilk sıradadır. Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yüzde 52’si üstyapı olmak üzere 3,9 trilyon dolar tutarında projenin hayata geçirilmesi öngörülürken, Irak ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinde 100 milyar dolar tutarında proje de değerlendirme aşamasındadır” denildi.
DİKKATLERİN ODAĞINDAKI AFRİKA İÇİN DE GİRİŞİMLER SÜRÜYOR
TMB’nin çalışmasına göre MEED verileri kapsamında önümüzdeki dönemde başta Nijerya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya ve Gana olmak üzere Sahra-altı Afrika bölgesinde de 880 milyar dolar tutarında enerji, ulaştırma ve petrol projesinin gerçekleştirilmesi bekleniyor. Raporda, bu bölgeyi de yakından takip eden TMB’nin Kuzey Afrika’da öne çıkan Cezayir’e Eylül ayında Ticaret Bakan Yardımcısı başkanlığında bir müteahhitlik heyeti ziyareti düzenlenmesi yönünde çalışmalar sürdürdüğü kaydedildi. Öte yandan başta Sahra-altı Afrika olmak üzere pek çok pazarda hem küresel para politikasında sıkılaşma sürecinin hem de savaşın finansman ihtiyacını arttırdığına değinilen çalışmada, şöyle devam edildi: “Finansman temini kapsamında TMB, başta Türk Eximbank olmak üzere uluslararası kalkınma bankaları ve ihracat kredi kuruluşları ile yakın temaslar yürütmektedir. Son olarak Danimarka İhracat Kredi Ajansı (EKF) yönetiminin konuk edildiği toplantıda, EKF’in finansman imkanları hakkında TMB üyeleri bilgilendirilmiştir. Öte yandan Türk müteahhitlerin deneyimi kapsamında KÖİ projeleri de fırsat sunabilecektir. İlaveten yurt dışında Türk bankaları tarafından verilen teminat mektupları ve kontr-garantilerin doğrudan kabulünde yaşanan sıkıntıların ülkemiz diplomasisinin üst düzey ikili temaslarında gündeme alınması ihtiyacı mevcuttur.”
TÜRKİYE MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİ’NİN 2022 YILININ İLK YARISINI DEĞERLENDİRDİĞİ RAPORDA SEKTÖRE İLİŞKİN ÖZETLE ŞU TESPİTLERE YER VERİLDİ:
RUSYA’DA İLK 6 AYDA 4 YENİ PROJE ÜSTLENİLDİ:
Savaşla ortaya çıkan krizin seyri, Türk yurt dışı müteahhitlik hizmetleri için büyük önem taşımaktadır. Geçtiğimiz yıl 11 milyar dolar tutarında rekor seviyede yeni proje üstlenilmiş olan Rusya’da, devam etmekte olan projelerin 20 milyar dolar tutarında olduğu hesaplanmaktadır. Ülkede şantiyeler kapanmamış ancak Avrupa firmaları ile ortak yürütülen projelerde aksamalar ortaya çıkmıştır. Ayrıca genel anlamda savaş kaynaklı belirsizlikler, sektörün lider pazarında bir bekleme sürecine girilmesine neden olmuştur. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre bu yılın ilk 6 ayında Rusya’da toplam tutarı 396 milyon dolar olan 4 yeni proje üstlenilmiştir.
YURT DIŞINDA 100 BİN TÜRK İŞÇİ HEDEFİ İÇİN GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR:
Uzun zamandır yurt dışı projelerde istihdam edilen Türk işgücü sayısının halihazırdaki 35 bin seviyesinden 100 bine çıkarılması hedefini gündemde tutan TMB, ilgili bakanlık ve kurumlarla yoğun temaslar yürütmektedir. Bu kapsamda TMB tarafından işgücüne yönelik gelir vergisi muafiyeti talep edilmekte ve işçilerin, işveren firmalar aleyhine açtığı davalar çerçevesinde çalışılan ülke mevzuatının dikkate alınması yönünde bir içtihat geliştirilmesi ihtiyacına işaret edilmektedir. Gelir vergisi istisnası talebine Hazine ve Maliye Bakanlığı olumlu yaklaşım göstermiş olup, konu hakkında Bakanlık ile teknik düzeyde görüşmeler devam etmektedir.
SEKTÖR YÜZDE 7,2 KÜÇÜLDÜ, FAALİYETLER DURMA NOKTASINA GELDİ:
İnşaat sektörü, 2021 yılının ardından bu yılın ilk çeyrek döneminde de ekonominin sergilediği yüksek büyüme performansından yararlanamamış, sektörde yatırımlardaki düşüş ve artan girdi maliyetleri sorunuyla birlikte faaliyetler yeniden durma noktasına gelmiştir. Yılın geri kalanı için enflasyonla mücadele adımları ile Rusya - Ukrayna savaşının doğrudan ve dolaylı yansımaları sektörün yurt içi ve yurt dışı projeleri üzerinde belirleyici olacaktır. Sektörün GSYH içindeki payı yüzde 4,4 oranına kadar gerilemiştir. Bu oran, 2021 yılında yüzde 5,2 idi.
GİRDİ MALİYETLERİ SORUNU SAVAŞLA KRİTİK BİR HAL ALDI:
TÜİK İnşaat Maliyet Endeksi’nde geçen çeyrek dönemde rekor seviyeler izlenmeye devam edilmiş, söz konusu endeks Nisan 2022’de yıllık bazda yüzde 106,6 ve aylık bazda da yüzde 6,1 yükselmiştir. Bu dönemde yıllık olarak alt endeksler olan malzeme endeksi yüzde 133,7, işçilik endeksi ise yüzde 43,7 artmıştır. Bir diğer kırılım olarak yine geçen yılın aynı ayına oranla bina dışı yapıların inşaatında (kamu alt yapı projeleri) malzeme endeksinin yüzde 146’ya varan oranda yükselmesi dikkat çekmiştir. Maliyet artışları konut fiyatları üzerinde de yukarı yönlü baskı yaratmaya devam etmektedir. Hafta başında açıklanan Mayıs ayı verilerine göre de; İnşaat Maliyet Endeksi, yıllık bazda yüzde 105,73 ve aylık bazda da yüzde 3,97 oranında yükselişini sürdürmüştür.
SEKTÖRDE BORÇLULUK VE İSTİHDAM KAYBI SÜRÜYOR:
Finansal koşullardaki belirsizlikle birlikte sektörde hakediş ödemelerinde dikkat çeken uzun süreli gecikmeler ve artan vergi yüküyle birlikte yüksek borçluluk sürmektedir. BDDK’nın verilerine göre inşaat sektöründe kullanılan nakdi kredi toplamı 2022 Mayıs ayında yıllık yüzde 51 artışla 513,5 milyar TL olmuştur. Sektörün takipteki kredi oranı, 30 milyar TL kredi tutarı ile yaklaşık yüzde 6’dır. İstihdam potansiyeliyle de öne çıkan inşaat sektöründe TÜİK’in Ücretli Çalışan İstatistikleri kapsamında Nisan 2022 itibarıyla mevsim etkisinden arındırıldığında yıllık yüzde 4,4’e çıkan kayıp ayrıca dikkat çekicidir. Ağırlaşan mali sorunlar inşaat sektöründe yapılanma sürecinin tamamlanması konusunu da gündemin arka sıralarına itmiştir.
KATMA DEĞERİ YÜKSEK PROJELER ÖNCELİKLENDİRİLMELİ:
Sektörde büyümeye dönüş için inşaat yatırımlarında canlanmaya ve öngörülemez düzeyde artan girdi maliyetlerinin yarattığı sorunun çözümüne ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle kamunun yatırım programlarının bu çerçevede yol gösterici olmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda kamu yatırım programında bir önceliklendirme yapılmasında ve daha fazla ekonomik ve sosyal katma değer yaratacak projelerin tercih edilmesinde yarar görülmektedir. Sektörün içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara ilişkin bir diğer ihtiyaç; yükseltilmiş olan stopaj ve KDV tevkifat oranlarının en azından eski düzeylerine çekilmesidir.
KONUT PİYASASINDA ARZ-TALEP DENGESİZLİĞİ ARTTI:
Yaşanan yüksek maliyet artışlarının ağırlıklı etkisiyle konut fiyatlarında artış ile birlikte yeni konut üretiminde temkinlilik, hatta gerileme izlenmektedir. Olağanüstü bir dönemden geçişin ağırlıklı etkisiyle dengesizliklerin izlendiği piyasa koşullarında orta ve dar gelirli kesim için konut sahibi olmak giderek zorlaşmaktadır. İnşaat imalatını finanse edebilecek çözümler gerekmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın konut fiyatlarında payı yüksek olan arsa maliyetlerinin azaltılmasına yönelik çalışmaları bu açıdan büyük önem taşımaktadır.
İLK EL SATIŞLAR HAREKETLENDİRİLMELİ:
Özellikle sektörle birlikte sektörün doğrudan ve dolaylı etkileriyle ekonominin genelinin desteklenmesi kapsamında ilk el satışları hareketlendirecek adımlara ihtiyaç duyulmaktadır. İlk el konutlar, toplam satışlardan düşük pay almayı sürdürmektedir. Ocak-Mayıs 2022 döneminde ilk el satışların toplam satışlar içinden aldığı pay yüzde 28,4’tür. Bu oran, 2018 yılında yüzde 47’lerde iken düzenli olarak düşüşle geçen yılın aynı döneminde yüzde 30,9 olmuştur.
İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE VE DİJİTALLEŞME ÖNEM TAŞIYOR:
Paris İklim Anlaşması kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) çerçevesinde Ticaret Bakanlığı tarafından koordine edilen Çalışma Grubu toplantılarında sektör, TMB tarafından temsil edilirken; inşaat faaliyetlerinin dönüşümünde şirketler için başta karbon vergisinin getireceği yükten endişe edilmekte ve yeşil finansman konusunda kaynakların çeşitlendirilmesine duyulan ihtiyaç vurgulanmaktadır. Ayrıca AYM uyum sürecinde Türk inşaat sektörünün kapasite gelişiminde dijitalleşme büyük önem taşımaktadır. Bu zorlu süreçte sektöre yönelik “start-up”ların özendirilmesi ve desteklenmesinin önemini vurgulayan TMB, sektörde bu yönde çalışmalara başlamıştır.