2022’yi geride bıraktık. 2023 yılında ticari ve endüstriyel sektörlerin yanı sıra, konut sektöründeki trendlere de göz atma zamanı geldi. Enerjinin bu noktada kritik öneme sahip olması şaşırtıcı değildir. Avrupa'da COVID-19 krizinin ardından talebin artmasıyla ortaya çıkan enerji sıkıntısı, arz sıkışıklığına yol açtı. Sonuç olarak, AB içinde ve ulusal bazda, enerji güvenliğini arttırmaya yönelik çalışmalar devam etmektedir.
Birleşmiş Milletler'in Kasım ayındaki COP27 toplantısında, enerji güvenliğinin önemi hatırlatılmış, iklim değişikliğini hafifletme ihtiyacının da bir zorunluluk olduğunun altı çizilmiş ve karbon emisyonlarının azaltılmasının da aynı derecede büyük bir öncelik olduğu ifade edilmiştir. 2023 yılında Avrupa'daki bina sektöründen beklenen taleplere yanıt verirken, göz önünde bulundurması gereken pek çok şey var.
Trend #1 – Enerji Talebinde Azalma
Hükümetler, enerji talebini azaltmak için ellerinden geleni yapıyor. Bağımsız düşünce kuruluşu Bruegel, benimsenen tedbirlerin ülke bazında bir özetini hazırlayarak çeşitlilik arz eden bir yaklaşım ortaya koymuştur. Daha fazla bilgi için bkz. National fiscal policy responses to the energy crisis (bruegel.org). Dünya genelindeki bina sahiplerinin ortak paydası, enerjiyi dikkatli ve farklı bir şekilde yönetme ihtiyacıdır.
Enerji depolama sistemlerinin stratejik kullanımı, birçok kişi için tercih edilen bir seçenek olacaktır. İşletme veya ev sahipleri, enerji depolamanın avantajıyla, şebekeden gelen gücü ve yenilenebilir kaynaklardan ürettikleri enerjiyi istedikleri zaman ve istedikleri şekilde kullanmak üzere ellerinde tutabilir. Enerji kullanım modellerinde kendini halihazırda göstermekte olan bu değişim, enerji krizi ve buna bağlı yüksek fiyatlar nedeniyle hızlanmıştır. 2023 yılında, enerji depolama sistemlerine yönelik talebin artması beklenmektedir.
Trend #2 -Elektrikli Araçlar ve Yenilenebilir Enerjiler
Elektrikli araç şarjı ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi kavramlar aynı konuşma içinde geçtiğinde, bina sahiplerinin buna bazen şaşırdığını söyleyebiliriz. Elektrikli araç şarj altyapısının bir binanın enerji verimliliğini nasıl artırabileceği bina sahipleri için net bir konu değil; ancak enerji üretimini enerji tüketimiyle daha yakından ilişkilendirmeyi ve yenilenebilir enerjiden çok verimli bir şekilde yararlanmayı içeren sektör birleşimi sayesinde, binanın enerji verimliliğini artırma hayali gerçeğe dönüşebilir.
Bu tür bir yaklaşım (biz buna ticari ve endüstriyel mülklerde “Buildings as a Grid” konutlarda ise “Homes as a Grid” diyoruz) bir binayı bir enerji merkezine artık kolayca dönüştürebilir. Benzinli ve dizel araçların kullanımdan kaldırılma tarihleri yaklaştıkça, 2023 yılında daha fazla bina sahibinin bu yaklaşımı benimsemesini bekliyoruz. Elektrikli Araç Şarj İstasyonu sahipleri şebekeye enerji satarak nasıl para kazanabileceklerini gördükçe, ulusal şebekelerin de çift yönlü şarja izin vermesi için yapılan çağrıların artması da mümkündür. (Norveç’te olduğu gibi).
Trend #3- Yenileme ve Güçlendirme
Bina ve konut sahipleri, binalarının yalıtımını ve binalarında bulunan güneş panelleri gibi donanımları güçlendirerek yüksek enerji fiyatlarının etkisini azaltmaya çalıştıkça, 2023 yılında mevcut sistemleri yenilemeye yeniden odaklanmak kaçınılmaz olacaktır. Güçlendirme için ekstra teşvik, EPBD uyarınca, ülkelerin elektromobiliteye geçişi hızlandırmak için hem yeni hem de yenilenmiş binalarda elektrikli araç şarj altyapılarının kurulumunu zorunlu kılmaları talep edilmiştir. AB’ye üye ve dışındaki çoğu ülkenin, eğer halihazırda yoksa, benzer yönetmelikleri uygulamaya koyması beklenmektedir.
Trend #4 - Beceri Eksikliğinin Giderilmesi
Uzmanların elektriksel becerilerdeki eksiklik Avrupa genelinde hissedilmektedir. Bu nedenle enerji dönüşümü için gereken altyapıyı kuracak işgücünün eğitilmesi Avrupa çapında her yerde temel bir önceliktir. Avrupa ülkelerinin, 2023 yılında, ticari ve endüstriyel sektörlerin yanı sıra, konut sektörünün ihtiyaç duyduğu kalifiye elemanların tedarik edilmesini sağlamak adına daha fazla çaba göstermesi gerekecektir.
Fosil yakıtların yerini yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla ağırlık veren yeni bir enerji karışımının almasını sağlayacak stratejilerin hayata geçirilmesi için çok sayıda altyapı çalışmasına ve bu çalışmaları yürütecek kişilere ihtiyaç duyulacaktır. Otomasyonun ve verimli, tekrarlanabilir iş süreçlerinin benimsenmesi, daha az sayıdaki kalifiye personelin daha fazlasını başarmasını sağlayacaktır.