10 yılı aşkın süredir tesis yönetimi alanında çalışan ve akademik çalışmalar yapan Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği (TESYÖN) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aylin İlgen, çiçeği burnunda bir dernek olan TESYÖN'ün kuruluş hikayesini ST İnşaat Yapı & Malzeme Dergisi'ne anlattı. Mayıs 2022 tarihinde birkaç meslektaşı ile birlikte 'Neden bizim de bir derneğimiz olmasın' dediklerini ve Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği'nin kuruluşu için ilk adımları attıklarını belirten İlgen, "Öncelikle iyi bir ekiple yola çıkmalıydık; hem kişisel özellikleri hem de mesleki bilgisi ile öncü ve örnek olmalıydı bu kişiler. Ve aynen planladığımız gibi sektörel bilgi ve bilinç düzeyi yüksek 20 kişilik bir çekirdek ekip ile derneğimizi kurduk, genel kurulumuzu yaptık ve ekim 2022 tarihinde derneğimize üye kabulüne başladık. En önemli özelliğimiz aramızda patron yok, firmalar yok, hepimiz bu mesleği icra eden yöneticileriz" dedi. ST Endüstri Radyo'da Göksal Serdar'ın hazırlayıp sunduğu "Yapı, Yalıtım ve Enerji" programına konuk olan İlgen. özetle şunları söyledi:
"SEKTÖREL AİDİYET VE TAKDİR DUYGUSUNU YARATACAĞIZ"
"TESYÖN olarak kurulma amacımız öncelikle;
• Mesleğimizin saygın bir statü kazanmasını, tesis yöneticiliğinin bir kariyer yolculuğu olarak görülmesini istiyoruz. Emeklilik sonrası ek iş gibi düşünülmesinin ve çok düşük olan maaşların önünde geçmek. Tesis yöneticiliği profesyonel bir meslek dalıdır ve biz TESYÖN olarak taban maaş uygulaması için detaylı bir çalışma yapıyoruz.
• Sertifika mecburiyeti, uluslararası geçerli eğitimler sağlamak. Uluslararası tesis yönetim kurumlarının Türkiye temsilcisi olarak üyelerimizin sürekli gelişimi için yeni fırsatlar yaratmak.
• Ergonomik ve sağlıklı çalışma ortamlarının olması, bodrum katlarındaki yönetim ofislerinin kapatılarak çalışmaya uygun, doğal havalandırması olan, gün ışığı gören yerlere taşınması.
Arzu edenler tüzüğümüze web sayfamızdan ulaşarak amaçlarımız, hedeflerimiz hakkında detaylı bilgiye ulaşabilir. Ama şunu belirtmek istiyorum ki en önemli amaçlarımızdan biri sektörel aidiyet ve takdir duygusunu yaratmak. Çünkü mevcut düzende ne yaparsanız yapın bugün istifa etseniz 1 ay sonra peşinizde koşan tedarikçiler bile telefonlarınızı açmamaya başlarlar. Ya da çok başarılısınız, tecrübelisiniz diye kimse sizi terfi ettirmiyor çünkü sektörde böyle bir kariyer planlaması yok. Biz TESYÖN olarak sektöre yep yeni bir soluk ve kurumsallaşma getiriyor olacağız.
"SEKTÖRE STANDARTLAŞMAYI GETİREN TESYÖN CÜMLESİNİ TARİHE NOT ETMEK İSTİYORUZ"
TESYÖN olarak bir oda bilinciyle ilerliyoruz ki hedefimiz de 500 üyeyi tamamlayarak oda statüsü kazanmak. Ancak bunun için öncelikle bir mesleki standart getirmemiz gerekiyor. Çünkü mühendisler ve mimarlar odası gibi değiliz. Bizde çok farklı bölümlerden mezun ve farklı sektörlerde tecrübe edinmiş ve sonrasında tesis yöneticisi olmuş kişiler söz konusu. Bunun için öncelikle bir tesis yöneticisinin sahip olması gereken nitelikleri ve buna bağlı alınması gereken eğitim başlıklarını belirliyoruz. Bazen üyelerimiz heyecanla hemen eğitim düzenleyelim, sertifika verelim, hemen taban maaş belirleyelim istiyorlar ama bu bahsettiklerimiz çok derin konular. Çok net olarak benim amacım günü kurtarmak değil, sektöre standartlaşmayı getiren TESYÖN cümlesini tarihe not etmek istediğimden yavaş ve emin adımlarla, çok detaylı ve çok yönlü bir çalışma hazırlıyorum. Üyelerimiz yoğun çalıştıklarından şu an pek yardım alamıyorum ve haliyle yavaş ilerliyorum ama olsun yanlış yapmaktansa yavaş da olsa doğruyu yapmak iyidir.
"HER BÖLGEDE BİR ÜYEMİZİN BELEDİYE KENT KONSEYİNDE YER ALMASINI SAĞLAYACAĞIZ"
Meslektaşlarımın da uygun görmesi ile Kurucu Genel Başkan olarak TESYÖN’ü en iyi şekilde temsil etmek için elimden gelenin de ötesini yapmaya çalışıyorum. Burada bizi en çok zorlayan konu zaman ne yazık ki. Ekibimizin tüm üyeleri çok yoğun bir çalışma temposu içerisinde. Ben mecburen kendimi bir süreliğine feda ettim. Çünkü benim de tam zamanlı çalışmaya başlamam ile dernek olarak faaliyetlerimizi sürdürmemiz mümkün değil. Aslında bu benim için çok büyük bir fedakarlık. Çünkü günümüz ekonomik koşullarında doktora eğitimim ve mesleki tecrübem ile iyi bir gelir sahibi olabilecekken hiçbir maddi kazanç sağlamadan zamanımı sadece dernek için kullanıyorum. Tabi bu çok sürdürülebilir bir durum değil. Dernek işleri yoluna girip komisyonlar kendi görevlerini sahiplendiklerinde en geç Haziran ayı gibi, kendi mesleğime geri dönerek firmaların kurumsallaşma ve yeniden yapılanma süreçleri ile ilgili eğitimlerime başlıyor olacağım. O yüzden benim için önümüzdeki 3 aylık süre çok kritik. Bildiğiniz üzere önümüzdeki aylarda bir seçim olacak. Haziran ayında ise birçok meslektaşımızın çocuğu lise, üniversite gibi sınavlara girecekler ve sonrası da tatil. Eylül ayına kadar şehirden göç başlamış olacak. Bu nedenle önümde çok yoğun bir program var. Benim sağlık problemlerim nedeniyle biraz zaman kaybettik ama yoğun bir ziyaret programımız var. Bazı bölgelerde 4 bin, 5 bin konutluk proje yöneten üyelerimiz var. Muhakkak her bölgede bir üyemizin belediye kent konseyinde yer almasını sağlayacağız.
"KONUT POLİTİKALARI VE TESİS YÖNEYİMİ HİZMETLERİ OLUŞUMUNUN İÇİNDE OLACAĞIZ"
Aralık ayında ilk kez, sektördeki sadece yöneticileri bir araya getiren bir toplantı gerçekleştirmiştik. Şimdi de şubat ayında üyelerimiz ve aileleri ile TESYÖN büyük aile buluşmamız olacak. Aile bizim için çok önemli. Önce sağlık ve ailemiz, sonra işimiz ve işimizde daha başarılı ve kalıcı olabilmek için de derneğimize sahip çıkmalıyız. Dernek üye sayımız ne kadar çok olursa sesimiz o kadar gür çıkar ve gerekli yerlerden duyulur. Bakanlıktaki mevcut birimin adı değişerek “konut politikaları ve tesis yönetimi hizmetleri” oluşturuldu. Ancak firma sahiplerinin denetmen olduğu hangi uygulama başarı elde edebilmiştir ki? İş kazalarında bu durumdan ders almadık mı? Bizim çok tecrübeli ve sektörde eğitmenlik belgesi olan üyelerimiz var. Çok açık ve net biz bu işi, mesleği bizzat yapan kişiler olarak mutlaka bu oluşum içerisinde yer almalıyız.
"KISA SÜRELİ KONUT KİRALAMALARI SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETECEĞİZ"
Mart ayında en büyük sorunlarımızdan biri olan kısa süreli konut kiralamalarına nasıl çözüm üreteceğimize dair sektörün ilgili temsilcileri ve avukatlarımız ile bir panel organize ediyoruz. Bu konu sadece profesyonel konut yöneticilerini, yönetim firmalarını değil, tekil apartman yöneticileri ve tüm konut kullanıcılarını ilgilendiren bir konu. Tek başınıza veya ailenizle birlikte yaşıyorsunuz ve sırf güvenlikli diye daha yüksek bir aidat ödeyerek siteye taşınıyorsunuz. Ancak hemen yan dairenizi ev sahibi online kısa süreli kiralama uygulaması ile 3 gün de 1 bir başkasına kiralıyor. Siz bir erkek olarak bile tedirgin olmaz mısınız? Bir de tek başına yaşayan bir kadın düşünün, ya da siz gündüz işe giderken kız çocuklarınız evde yalnız kalıyorsa… Aklınız evde kalmaz mı? Komşularımızı da tanımıyoruz ancak aile bildirim formu ile daire yaşayan herkesin kimliği yönetime bildiriliyor. Oysa bu kısa süreli kiralamalarda bir kişi üzerinden sisteme kayıt yapılıyor ve evde başka kim kalıyor bilinmiyor. Hatta çoğu kez ev sahibi kendi güvenlik giriş kartını/anahtarını bu kişilere verdiğinden yönetimin hiç haberi olmuyor. Ülkemiz gibi kayıt dışının çok fazla olduğu bir coğrafyada bu uygulama çok tehlikeli. Kaçakçı, torbacı, fuhuş, terör her şey olabilir. Yine sitede güvenlik şüphe ettiği kişileri takibe alıyor veya kameralardan izlenebiliyor. Ama tekil binalarda herhangi bir önlem almak hiç mümkün değil. Çoğu bina da güvenlik kamerası bile yok. Kimi nereye şikayet edecek, nasıl ispatlayacak ya da sorumluları bulacaksınız. Ahmet kiraladı ama Mehmet kaldı evde… TESYÖN Yönetim Kurulu üyesi avukatımız Abdulmuttalip Çelebi ve avukat Prof. Dr. Saba Özmen hocamız ile bu konuyu derinlemesine tartışıyor ve çözüm üretiyor olacağız.
"NİSAN AYINDA PEK ÇOK UZMAN İLE YANGIN KONUSUNA DEĞİNECEĞİZ"
Nisan ayında ise büyük bir organizasyon bizi bekliyor, pek çok uzman ile çok önemli bir konuya değineceğiz. YANGIN. Binalarda yangınla mücadele çok hassas ve ihmalkarlığa hiç yer olmayan bir konu. Özellikle son zamanlarda çok fazla yangınla karşılaştık. Örneğin Fikitepe’de lüks bir rezidansta yangın çıktı, sonra Levent’te bir AVM çatısında ve hemen arkasından Ataşehir’de birAVM'nin çatısında... Yüksek katlı binalarda yangın esnasında tahliye senaryolarımız çok eksik. Çatı çıkışları genellikle kilitli. Camlar yarım açılıyor, peki tahliye nasıl gerçekleşecek? Yangın çıkışları deseniz daha beter çünkü ya eşya dolu ya da koridorların havalanması için kapılar açık bırakılmış durumda. Haliyle duman tüm katlara ulaşıyor. Biz henüz yangınla mücadele bilincinde değiliz. Daire sakinlerine defalarca ikazda bulunup yangın çıkışlarındaki eşyaları kaldırmalarını isteyip para cezası bile uygulasak tartışma ve kavgalar ile yöneticiler de bir süre sonra pes ediyor. Çok lüks binalarda oturup da şehirde yaşama kültüründen bihaber insanlar o kadar fazla ki… Yangın koridoruna ahşap dolap yaptıran ve özel yapım diye kaldırmayan yönetim kurulu başkanı ile tartıştım. Ama adam aynı zamanda da patronum bir nevi. Daha fazla ne yapabilirim ki? Bu durumda olan yüzlerce, binlerce bina var. Bunun en güzel çözümü itfaiye birimleri ile birlikte çalışmak ve binalarda denetim başlatmak. Biz sonunda maddi ceza olmayan hiçbir kurala uymuyoruz ne yazık ki? Otobanda hız sınırı olsun ama cezası olmasın. Sizce kaç kişi 120 km hızla gitmeye devam eder?
"ONCA YILDIR BİRİKMİŞ KRONİK SORUNLARIMIZ VAR"
Bizler tesis yöneticileri olarak gerçekten çok zor bir iş yapıyoruz. Bakın 1 saattir konuşuyoruz ve daha alışveriş merkezi yönetimlerine, fabrikalar, sosyal tesislere, plazalara vs gelemedik… Onca yıldır birikmiş çok fazla kronik sorunlarımız var sektörde. Her yerde hatta hiç tanımadığımız biri ile bile yan yana gelince bu sene de hiç yağmur yağmadı, kuraklık olacak yazın su bulamayacağız derken bu kişiler bir yanda da evde kullandıkları kızartma yağlarını lavaboya döküyorlar. Oysa lavaboya dökülen 1 litre kızartmalık yağ, 1 milyon metreküp suyu kirletiyor. Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? Bilinç düzeyimiz o kadar düşük ki esas survivor yarışmacıları biziz, tesis yöneticileri! Bunca dernek varken neden TESYÖN’ü kurduk sorusunun cevabını umarım anlatabilmişimdir. Bizler bizzat işin mutfağında olan ve bu bahsettiklerimin çok daha fazlası ile mücadele eden profesyonel yöneticileriz. O yüzden de direk sorunlarımıza odaklı çözümler için mücadele ediyoruz".