Tepro Makine ve Otomasyon Sistemleri, 1992 yılında İstanbul’da kurulmuş olup, plastik sektörüne yönelik enjeksiyon makineleri, robot otomasyon sistemleri, ham madde yükleme çözümleri ve yardımcı ekipmanlar sağlayarak Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olmayı başarmıştır. Krauss Maffei, Sepro ve Motan gibi Avrupa’nın önde gelen markalarının Türkiye’deki tek distribütörü olan Tepro, aynı zamanda T-Max markası ile yerli üretime de katkı sağlamaktadır. Şirketin kurucusu ve CEO’su Semih Doğan Tepro’nun yerli üretim konusundaki en önemli adımlarından biri olan T-Max markasına ilişkin merak edilenleri anlattı.
YÜZDE 50 İTHALAT YÜZDE 50 YERLİ ÜRETİM
T-Max markası altında sundukları ürün ve hizmetler hakkında konuşan Doğan şunları söyledi:
"Semih Doğan: 2000’li yılların başlarında temellerini attığımız T-Max markası, plastik işleme sanayisine yönelik makine ve yan ekipman üretiminde önemli bir yere sahiptir. İlk aşamada, yurt dışındaki üreticilerle iş birliği yaparak plastik işleme makineleri ve yan ekipmanların Türkiye’nin kalite standartlarına uygun şekilde üretilmesini sağladık. Zamanla bu ekipmanların Türkiye'de üretilmesi için yatırımlar yaparak yerli üretime ağırlık verdik. Günümüzde plastik sektöründeki yan ekipmanların yüzde 50’sini ithalatla, diğer yüzde 50’sini ise kendi üretimimizle karşılıyoruz."
Ürün yelpazelerinde kırma makineleri, chiller soğutma sistemleri, hammadde yükleme ve kurutma sistemleri, hammadde boyama ve karıştırma sistemleri, termoregülatör cihazları, metal ayırma sistemleri ve konveyör sistemleri olmak üzere geniş bir aralıkta faaliyet gösterdiklerini söyleyen Doğan, sözlerini şöyle sonlandırdı: "En büyük yatırımımız olan ve 2020 yılında faaliyete geçen 7 bin m² kapalı alana sahip Balıkesir fabrikamızda, bu cihazları yalnızca Türkiye pazarına değil, ihracat odaklı olarak da üretiyoruz. Fabrikamızda ayrıca yüksek hacimli alüminyum hammadde depolama ve stoklama siloları, mikser sistemleri, torba boşaltma ve parçalama makineleri ile silo yükleme sistemleri gibi ürünler de imal ediliyor."