Albayrak Beton'un temelleri, 1984 yılında Albayrak Ticaret adıyla inşaat malzemeleri satışı ve lojistik hizmetiyle atıldı. Şeref, Osman ve Erdal Albayrak kardeşler; 1999 Gölcük ve Düzce depremleri Türkiye'deki konut ve inşaat malzemeleri üretimi alanında köklü değişiklikleri zorunlu kılınca sektörde hazır beton üretiminin önem kazanacağını öngördü ve 2003 yılında hazır beton sektöründe yatırım yaparak Albayrak Hazır Beton’u kurdu. Kısa zamanda bölgesel pazarda ciddi bir yer edinen Albayrak Hazır Beton; üretim ve hizmet kalitesiyle tercih edilen bir beton markası haline geldi ve inşaat sektörünün önde gelen firmalarına hizmet vermeye başladı. 2008 yılı itibariyle Albayrak Yapı markasıyla gayrimenkul üretimini de iş kolları arasına aldı. 2023 itibari ile inşaat proje yapımı faaliyetlerine de ana faaliyet konusu olan hazır beton gibi ağırlık verilmesine karar verildi. "Ana çalışma alanımız olan beton faaliyeti konularında, içerisinde bulunduğumuz sektörlerin devamlılığını ve başarısını, yenilikçi çevre dostu teknolojilerle yaptığımız yatırımlarla vasıtasıyla kapsamlı bir sürdürülebilirlik anlayışı geliştirdik." diyen Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak sorularımızı yanıtladı.
FOTO: Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak
Sürdürülebilirlik politikasının Albayrak Beton’da nasıl ilerlediği hakkında açıklama yapan Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, "40 yılı aşkın deneyimimizle kaliteli ve başarılı projelere imza atmayı kendimize misyon edindik. Aynı zamanda çevreye olan duyarlılığımızın yanı sıra topluma olan sorumluluğumuzun da bilinciyle, geleceğe yönelik sürdürülebilir koşullar sağlamaya her zaman özen gösterdik. Ana çalışma alanımız olan beton faaliyeti konularında, içerisinde bulunduğumuz sektörlerin devamlılığını ve başarısını, yenilikçi çevre dostu teknolojilerle yaptığımız yatırımlarla vasıtasıyla kapsamlı bir sürdürülebilirlik anlayışı geliştirdik. Bu anlayışı ileriye taşıyabileceğimizin farkındalığıyla çalışıyor ve üretiyoruz. Sürdürülebilirlik, bizim için sadece bir kavram değil aynı zamanda tüm süreçlerimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu bağlamda sürdürülebilirlik politikası ile yürüttüğümüz çalışmalarımızı özetlemek yerinde olacaktır." dedi.
"ENERJİYİ KENDİMİZ ÜRETİYORUZ"
Albayrak konuşmasına şöyle devam etti: "Tesislerimizdeki güneş enerjisi yatırımlarımızla, tüm faaliyetlerimizde gerekli olacak enerjiyi şebekeden çekmek yerine kendimiz üretiyoruz. Sürdürülebilirlik performansımızı sürekli izleyip takip edecek bir sistem kuruyor ve düzenli raporlamalarla paydaşlarımıza sunuyoruz. Ayrıca ürünlerin insan ve çevre sağlığına uygunluğunun değerlendirilmesi varsa uygun olmayan ürünleri bertarafa gönderiyoruz. Tesislerimizde atık, su, malzeme ve enerji yönetimi uygulamalarımızla şehirler ve burada yaşayan toplumlar için çevresel etkimizi kontrol altında tutuyoruz."
"MEVZUATLARA UYUM SAĞLIYORUZ"
Bütün işletmelerinde doğal kaynakları ve hammaddeleri verimli şekilde kullanmak, iklim değişikliğiyle bağlantılı emisyonları yönetmek, yenilenebilir enerji kaynakları kapsamındaki çalışmalarını artırmak, atık oluşumunu azaltmak ve kaynağında önlemek, su kaynaklarını kontrollü bir şekilde yönetmek ve doğal çevrenin etkin bir koruyucusu olma sorumluluğunu ilgili mevzuatlara uyum sağlayarak oluşturmaya çalıştıklarının altını çizen Albayrak, "Atık yönetimi konusunda; atıkların üretiminden toplanmasına, işlenmesine, depolanmasına ve bertaraf edilmesine kadar her aşamada çevresel etkileri minimize etmeye özel hassasiyet gösteriyoruz. Bu alanda lisanslı firmalarla geri dönüşümde önemli ve sürdürülebilir uygulamaları benimsiyoruz. Üretim ve ofislerden kaynaklı atıkların kaynağında ayrıştırılmasını ve sıfır atık ilkesiyle oluşan atıkların tamamını geri dönüşüm zincirine dahil etmeye odaklanıyoruz. 2023 yılında, geri dönüşümü mümkün olan yaklaşık 47 bin kilogram atığımızı geri dönüşüm tesislerine göndererek geri dönüştürülmesini sağladık. Bu sayede, atıkların çevreye olan olumsuz etkilerini en aza indirgemeyi ve sürdürülebilir bir çevre yaratmayı hedefliyoruz. Beton üretiminde kullanmış olduğumuz ikincil malzemelerin (öğütülmüş yüksek fırın cürufu, sepere edilmiş uçucu kül…) kullanımını artırarak, beton içeriğindeki çimento kullanımının azaltılmasını hedefliyoruz. Böylece, ikincil malzeme olarak değerlendirilen atık malzemelerin üretime kazandırılmasını, doğadaki atık miktarının azaltılmasını ve doğal kaynak tasarrufu sağlanmasını hedefliyoruz." açıklamasında bulundu.
Hazır beton tedarikçisi olarak, suyun verimli kullanımını sağlayabilmek ve faaliyetleri kapsamında açığa çıkan atık suyun çevresel etkilerini önleyebilmek adına çeşitli çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Albayrak konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu doğrultuda, tesisimizde üretim faaliyetleri sonucu oluşan endüstriyel atıksuların yüzde 90’lık kısmını atıksu arıtma tesisinde arıtım işlemine tabi tutarak tekrar üretim faaliyetlerimizde kullanıyoruz. Su tasarruf verimini artırmak için projeler geliştiriyoruz. İdari bina, yemekhane ve lavabo gibi sosyal alanlarda su tüketimini azaltmak için çalışanlarımıza bilgilendirmeler yapıyor, yeni projeler ışığında tasarruf sağlayan ekipmanların teminini sağlıyoruz."