Dijital dönüşüm, endüstriyel otomasyon üzerinde köklü ve çok boyutlu etkiler yaratıyor. Gelişmiş veri toplama, analiz ve yapay zekâ uygulamaları sayesinde üretim süreçleri daha akıllı, esnek ve verimli hale geliyor. IoT (Nesnelerin İnterneti) ile makineler arası iletişim sağlanarak gerçek zamanlı izleme, hata tespiti ve öngörücü bakım gibi olanaklar mümkün kılınıyor. Bu da üretim hatlarında duruş sürelerini azaltırken, enerji verimliliğini ve ürün kalitesini artırıyor. Ayrıca dijital ikizler, bulut tabanlı kontrol sistemleri ve siber-fiziksel altyapılar sayesinde firmalar daha hızlı karar alabiliyor ve pazardaki değişimlere çevik biçimde yanıt verebiliyor. Bu bağlamda dijital dönüşüm, sanayide rekabetçiliği artırırken, geleneksel otomasyon anlayışını da dönüştürüyor.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM YENİ BİR GELECEK YARATIYOR
Root Mühendislik Genel Koordinatörü Hakan İrfanoğlu, dijital dönüşümün endüstriyel otomasyon üzerindeki etkilerini şu şekilde anlatıyor:
"Dijital dönüşüm ile endüstriyel otomasyon sektöründe köklü değişiklikler başladı. Dijital dönüşümle beraber artık makinelerin otomasyonel olması ile birlikte verimlilik artışları yaşanıyor. Fabrikalarda zaman ve ürün verimliliği için dijital dönüşüm, şu anda fabrikalardaki otomasyon dönüşümlerinde çok önemli rol oynamakta. Bununla beraber verimliliğin artması için gerçek zamanlı izleme ve kontrol sistemlerinin gelişmesi gerekiyor. Bu da yine dijital dönüşümün otomasyon sistemlerini getirdiği önemli noktalardan birisi. Gerçek zamanlı izleme ile beraber aslında bu verilerin analiz edilip işlenmesi yine dijital dönüşümün otomasyona getirdiği önemli yeniliklerden birisi oluyor. Bununla beraber siber güvenlik artık otomasyon sistemlerinde aktif olmaya başladı. Dijital dönüşümle beraber fabrikalardan veri toplanabiliyorsa ve bu verilerin işlenmesi gerekiyorsa bu verilerin güvenlik altına alınması da bizim için çok önemli. Siber güvenlik de dijital dönüşümün bir parçası olmak durumunda. Gelecekte bununla ilgili de fabrikaların yatırım yapması önem arz ediyor. Yanı sıra dijital dönüşümle beraber aslında kaynakların da doğru yönetilmesi çok önemli. Burada çevreye duyarlı fabrikaların, güneş enerjisi veya atık yönetim sistemlerini kullanan fabrikaların dijital dönüşümden destek almaları çok önem arz ediyor. Bununla beraber iş gücünü daha verimli kullanıp eğitimli personeller ile dijital dönüşümü gerçekleştirmek önem arz eden noktalardan bir diğeri."
KARAR VEREBİLEN ÜRETİM HATLARI BİZİ BEKLİYOR
Dijital dönüşüm ve otomasyonun entegrasyonu, gelecekte tamamen bağlantılı, özerk ve veri odaklı üretim sistemlerinin temelini oluşturacak. Endüstri 4.0'ın olgunlaşmasıyla birlikte, yapay zekâ, nesnelerin interneti, dijital ikizler ve bulut bilişim gibi teknolojiler otomasyon sistemlerine entegre edilerek üretim hatları kendi kendine öğrenebilen, uyum sağlayabilen ve karar verebilen yapılar haline gelecek. Bu entegrasyon sayesinde işletmeler sadece üretim süreçlerini değil; bakım, kalite kontrol, tedarik zinciri ve müşteri ilişkileri gibi alanları da uçtan uca optimize edebilecek. Gelecekte bu sistemlerin daha modüler, ölçeklenebilir ve enerji verimli olması beklenirken; insan-makine iş birliği de daha sezgisel hale gelecek. Böylece işletmeler daha çevik, rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşacak.