Robot yatırımları, sürdürülebilirlik açısından önemli katkılar sunarak çevresel ve ekonomik faydalar yaratıyorlar. Üretim süreçlerine robotların entegrasyonu, enerji verimliliğini artırarak kaynak kullanımını optimize ediyor. Üretim hatlarında hassas ve tekrarlanan görevleri minimum hata ile gerçekleştirerek hammadde israfını azaltıyor ve atık miktarını en aza indiriyorlar. Yanı sıra daha az enerji tüketen operasyonları destekleyerek ve süreçleri optimize ederek karbon ayak izini düşürüyorlar.
"KARBON SALIMINI AZLATIYOR"
“Robot yatırımları; atıkların azaltılması, enerji tüketiminin azaltılması, üretimde yüksek verim ve zamandan tasarruf gibi pek çok faydayı da beraberinde getiriyor.” diyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, robot yatırımlarının sürdürülebilirlik ve çevresel etkilerine ilişkin düşüncelerini şu sözlerle aktarıyor:
"Günümüzün en önemli konularından biri olan sürdürülebilirlik, robotların iş sürecine katkısı ve firmaların robot yatırımlarına verdiği değerle daha öncelikli hale gelmiş durumda. Bu noktada robotların geliştirilmesi adına yapılan yatırımlar; atıkların azaltılması, enerji tüketiminin azaltılması, üretimde yüksek verim ve zamandan tasarruf gibi pek çok faydayı da beraberinde getiriyor. Robotlar sayesinde üretim süreçlerinin dijitalleştirilmesi, enerji tüketimini optimize ederken uzaktan izleme ve kontrol etme gibi faktörlerle de karbon salımını azaltıyor. Özellikle karanlık fabrika konseptinin benimsenmesi, uzun saatlere varan üretim süreçlerinde verimlilikte optimizasyonu mümkün kılarak hataları en aza indiriyor."
"ROBOTLAR ENERJİ GERİ KAZANIM SİSTEMLERİYLE DONATILABİLİR"
Robotların karbon ayak izini azaltmada sahip olduğu role ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Yiğit, "Yüksek verimlilikle çalışan endüstriyel robotlar, üretim süreçlerindeki enerji tüketimini optimize edip kaynak kullanımını en aza indirir. Bu sayede daha az enerjiyle daha fazla üretim yapılabilir, bu da doğrudan karbon emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunur. Ayrıca robotların yüksek hassasiyetle çalışabilmesi, malzeme israfını ve hata oranlarını azaltarak atık miktarını minimuma indirir. Daha az atık, daha az enerji tüketimi ve daha az ham madde kullanımı anlamına gelir, bu da çevresel etkileri azaltır. Robotların enerji geri kazanım sistemleriyle donatılması, enerji tüketimini daha da düşürerek karbon ayak izini azaltmada etkili bir yöntemdir." diyor.
"ÇEVRESEL ETKİLERİ EN AZA İNDİREN ROBOT ÇÖZÜMLERİNE YATIRIM YAPMALI"
Şirketlerin uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejilerinde oynadığı role ilişkin de değerlendirmelerini paylaşan Yiğit, sözlerini şu cümlelerle tamamlıyor:
"Robotlar, şirketlerin uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejilerinde kritik bir rol oynuyor. Verimlilik artışı, enerji tüketiminin optimize edilmesi ve atıkların azaltılması gibi hedeflere ulaşmada robot teknolojileri önemli katkılar sunuyor. Robotların yüksek hassasiyetle çalışabilme yeteneği, üretim süreçlerindeki israfı minimize ederken enerji verimliliği sağlayan sistemler ise karbon ayak izini düşürmeye yardımcı oluyor.
Bu stratejilerin geliştirilmesinde robotların entegre edileceği süreçlerin enerji tüketimi, malzeme kullanımı ve atık yönetimi gibi sürdürülebilirlik unsurlarına odaklanmak önemli. Şirketler, enerji verimliliğini artıran ve çevresel etkileri en aza indiren robot çözümlerine yatırım yapmalı. Ayrıca sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için robotların yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegrasyonunu sağlamak ve döngüsel ekonomi ilkelerine uygun üretim modellerine geçişi desteklemek de stratejik bir yaklaşım olacaktır. Geleceğin üretim süreçlerinde robotların rolü daha yeşil ve verimli bir endüstri için vazgeçilmez olacak."