Altınay Teknoloji Grubu Koordinatörü Lütfi Okay, grup şirketlerinde projenin yanı sıra artık Ar-Ge ve ürün geliştirmenin son yıllarda ivme kazandığını, 2023 hedefleri doğrultusunda bu konudaki çalışmalarının kapsamını genişleteceklerini söylüyor.
Okay, “Daha yüksek katma değer ve mühendislik birikimi oluşturmak üzere, 2023 yılında çalışan sayımızı toplamda bin 100 kişiye, grup ciromuzu da 250 milyon avroya çıkarmayı hedefliyoruz.” diyor.
Gözlemleriniz doğrultusunda Türkiye’de ve dünyada robotik teknolojiler nereye gidiyor?
Robot ve otomasyon sistemlerinin endüstrinin rekabet gücünde kilit rol oynadığını düşünüyorum. Robotların kaynak ve birleştirme uygulamalarının yanı sıra montaj uygulamalarında da kullanılması ve endüstriyel görüntü işleme gibi yeni teknolojilerin artmasından dolayı kullanım alanı genişliyor. Bunun neticesinde yüksek kalite standartlarına ulaşarak, üretim maliyetlerinin düşürülmesine neden oluyor. Bu da rekabetçiliklerini artırmak isteyen sektör ve şirketlerin, bu konudaki taleplerinin artmasına ve daha çok uygulama alanı bulmasına neden oluyor. Dünyada robot teknolojisinin evrilmesi, özellikle sanayisini tamamlamış olan ekonomilerde daha çok Endüstri 4.0 başlığı altında dijitalleşmenin bir parçası olarak devam ediyor. Mesela yeni trend olan, yapay zeka ve makina öğrenmesinin de devreye girdiği bir üst otomasyon seviyesi olarak tanımlayabileceğimiz hiper otomasyon denilen bir kavram var. Bu otomasyon yapısında robotlarda örneğin sensörler ile üretilen veriyi, endüstriyel nesnelerin internetiyle (IıoT) sahadan toplayıp bunları dağıtılmış bulut ortamında paylaşıyor. Büyük veri ile daha evvel öğrenilmiş verileri değerlendirerek analiz yapıyor ve yapay zeka ile daha otonom kararlar vererek değer yaratan bir dijitalleşme zincirinin önemli parçalarından biri oluyor. Güvenlik kafesi olmadan gördüğümüz robot üretim alanlarının, yapay zeka ve makina öğrenmesi ile daha otonom ve mobil olabilen teknolojilerin de altyapısını oluşturacağını düşünüyorum.
Altınay Teknoloji Grubu bünyesindeki diğer grup şirketlerinde son gelişmeler nelerdir?
Altınay Havacılık, otonom ve kontrol teknolojileri üzerinde yetkinliklerini özellikle insansız hava araçları ve insansız kara araçları üzerinde yoğunlaştırıyor ve bu konudaki ürün gamını genişletiyor. Başta insansız hava araçları kargo serisi olmak üzere çeşitliliği artırmak suretiyle kullanıma sundu. Bu ürünlerin tanıtımları da 2019 yılında yapılan IDEF Fuarı ve Teknofest’te gerçekleştirildi. Özellikle 150 kg faydalı yük taşıma kapasitesi olan Albatros ürünü ilgiyle karşılandı. Altınay ModCenter, her geçen yıl artan kapasitesi ve ürün yelpazesiyle inşaatı tamamlanan ek hizmet binasını devreye aldı ve 2019 yılında fabrikanın açılışını bir törenle yaptık. Aynı törende Ford’un globalde sertifikalandırdığı QVM (Qualified Vehicle Modifiers) sertifikasını da alarak bu konuda bir adım daha atmış oldu. Böylelikle sadece modifikasyon merkezi değil, aynı zamanda da bir tasarım merkezi konumuna geldi.
Altınay Teknoloji Grubunun Endüstri 4.0 vizyonunu ve bu kapsamdaki çalışmalarını özetleyebilir misiniz?
Altınay Teknoloji Grubu olarak, yeni gelişen teknolojik gelişmeleri izlemek, bunlara milli seviyede hakim olmak hedefi ve kültürüyle, ülkemizin ilk endüstriyel robot teknolojisi araştırma şirketini yaklaşık 29 yıl önce temellerini atarak olgunlaştırdık ve piyasaya kalıcı bir anlayış yerleştirdik. Endüstri 4.0 kapsamında da hem ülkemizde hem de dünyada teknolojiyi etkin kullanarak, müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli, kaliteli, yenilikçi ve ileri teknoloji içeren projeler sunmak öncelikli hedefimizi oluşturuyor. Bu doğrultuda hizmet ve endüstriyel robotik, savunma ve otonom kara/hava araçları ve bunlara ait teknolojiler, cam üretim hattı ve enerji depolama hattı ürün ve sistem çözümleriyle devam ettirmeye çalışıyoruz. Teknoloji üreten bir topluluk olarak da varlığımızı sürdürmek adına nitelikli işgücü yetiştirmeye ve iş ekosistemimizi büyütmeye devam ediyoruz. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde hızla gelişmeye başlayan bilim ve teknoloji çalışmalarının sonuçlarını daha yakından izliyoruz. Bunlardan birisi de sanayinin dijital dönüşümü. Bu alanlarda gelişme sağlayan ülkelerin küresel anlamda güç ve etkinliği de aynı zamanda artıyor. Dolayısıyla biz de Altınay Teknoloji Grubu olarak, üretim teknolojileri ve endüstride dijitalleşme uygulamalarının her noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle otonom hareket, kontrol teknolojileri, bulut teknolojileri, eklemeli imalat, artırılmış gerçeklik, yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi konularda yoğunlaştırılmış Ar-Ge ve üretim çalışmalarımız var. Bu konuda insansız hava araçlarındaki otonom uçuş yeteneklerinin geliştirilmesini örnek verebilirim. Benzer şekilde insansız kara araçlarında da bu tür çalışmalar mevcut. Keza cam ve intralojistik ile robot teknolojileri firmalarımızın faaliyet gösterdiği sektörlerde de nesnelerin interneti, akıllı sensörler ve bunların bulut teknoloji ve yapay zeka uygulamaları gibi kontrol ve ürün geliştirme çalışmaları devam ediyor.
İhracat çalışmalarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz? Hedef pazarlarınızı öğrenebilir miyiz?
Grup olarak, geçtiğimiz üç yılda yurt dışı projelerimizin ön planda olduğu bir dönem yaşadık. AB başta olmak üzere ABD’de ve Çin’de alanlarında büyük şirketlere cam, transfer teknolojileri ve savunma teknolojileri alanında üretim sistemleri satışı gerçekleştirdik. Robotlu gövde üretim teknolojileriyle, özellikle büyük otomotiv şirketleri için geliştirdiğimiz projelerin yanı sıra genel endüstri alanındaki çözümlerimiz ile başta Almanya olmak üzere projeler gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Almanya, Rusya,Fransa, İspanya, Slovenya, Romanya ve Hollanda gibi ülkelerin yanı sıra Kuzey Afrika’da Fas gibi ülkelerde sistemlerimiz uzun yıllardan beri çalışıyor ve bu projelere yenilerini katmaya devam ediyoruz. Bu çalışmalarımızı bir yandan Almanya’daki firmalarımız üzerinden genişletirken bir yandan yeni kazandığımız projelerimizin global yatırımlarının bulunduğu ülkelere de taşımak en büyük arzumuz. Bunun yanı sıra ABD ve Çin gibi ülkelerde de firmalarımızın çalıştığı partner ve distribütör firmalarla da devam ediyoruz. Bu konudaki iş birliklerimizi artırmak ve daha fazla ülkeye ulaşmak amacıyla yurt dışında düzenlenen seminerlere ve fuarlara katılıyoruz.
İhracat çalışmalarınız neticesinde devreye aldığınız örnek projeleriniz nelerdir?
Savunma sanayi alanında özellikle mühimmatların imha edilmesi ve geri dönüştürülmesi konusunda Altınay Havacılık firmamızın yaptığı bir proje var. Bunun yanı sıra Altınay Robot Teknolojileri’nin Romanya’da ve Fas’ta otomotiv yan sanayiye yönelik gerçekleştirdiği büyük kapasiteli üretim projeleri bulunuyor. Aynı zamanda Olbricht’in ABD’de hayata geçirdiği temiz oda ortamında yapılan özel bir cam uygulaması var.
Gelecek dönem hedef ve beklentileriniz nelerdir?
2020 ve sonrası için uluslararası pazarlarda rekabet öncesi iş birliğini geliştirmekte dahil olmak üzere ortak proje yapma kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz. Yeni dönemde Türkiye’de ve dünyanın belli başlı ülkelerindeki müşterilerimize uzun vadeli sistem ürünlerimizle de çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Altınay Teknoloji Grubu şirketlerinde robot ve otomasyon, savunma ve havacılık, enerji ve elektromobilite, cam ve intralojistik ile araç modifikasyonu gibi çok farklı sektörler için çözümler, projeler geliştiriyoruz. Bu şirketlerimizin çoğunda bilhassa son yıllarda, projenin yanı sıra artık Ar-Ge ve ürün geliştirmenin de ivme kazandığını söyleyebilirim. Bu gelişmeleri, önümüzdeki yıllar için daha geniş ve kapsamlı olarak artacak şekilde planlandık ve bu plan doğrultusunda çalışmalarımızı yoğun olarak sürdürüyoruz. Bu çalışmalar bizi 2023 yılı için bir hedef koyma noktasına getirdi. Ülkemizde daha yüksek katma değer ve mühendislik birikimi oluşturmak üzere, 2023 yılında çalışan sayımızı 500 tam zamanlı araştırmacı, mühendis ve doktor olmak üzere toplam bin 100 kişiye, grup ciromuzu da 250 milyon avroya çıkarmayı hedefliyoruz.