Yurt içi ve yurt dışında proje hizmetleri veren XL Mimarlık+Mühendislik Ofisi, 2004 yılında Yüksek Mimar Arda Işık tarafından kurulmuştur. "Ön tasarım çalışmaları, projeyi tanımlamak, bizim için büyük önem arz ediyor. Projenin başarılı olması için bu aşamadaki hedeflerin iyi tanımlanması, stratejik plan, iş planı ve pazarlama kriterlerinin doğru belirlenmesi çok önemli. Tabii ki, projenin yer alacağı yer ile projenin yer aldığı kültürel yapıyı tanımak da önemli. Bunları özümseyerek oluşturduğumuz kurgunun o yere ait “yeni” bir “fikir” veya “ruh” getirmesi firmamızın temel misyonudur." diyen XL Mimarlık+Mühendislik kurucusu Yüksek Mimar Arda Işık, ST İnşaat Yapı & Malzeme dergisine konuştu.
FOTO: XL Mimarlık+Mühendislik kurucusu Yüksek Mimar Arda Işık
Öncelikle sizi ve XL Mimarlık+Mühendislik’i tanıyabilir miyiz?
Ben, Yüksek Mimar Arda Işık. 1976 yılında İzmir’de doğdum. 1998 yılında ODTÜ Mimarlık Bölümü’nden mezun oldum. 2003 yılında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisansımı tamamladım ve halen İDÜ Mimarlık doktora programı öğrencisiyim. ODTÜ Mimarlık Bölümü 1999 mezunu Neşe Işık ile 2002 yılında evlendim ve Mutlu adında 12 yaşında bir oğlum var. 2004 yılında kurduğum XL Mimarlık+Mühendislik Ofisi’yle yurtiçi ve yurtdışında proje hizmetleri veriyorum. XL bir fikir ve söylem projesiydi. Kurulduğu günden beri de bu yönde üreten bir organizasyonu oldu. Özellikle son on yılda aldığı uluslararası ödüllerle global olarak fark edildi, işler aldı ve nihayet 2024 yılında bu işlerin idare ve yönetimi için XL A+E New York Ofisi’ni kurdum.
Birçok önemli projelere imza attığınızı görüyoruz. Şu anda devam eden projelerinizden bahsedebilir misiniz?
İnternet sayfamızda da kategorize ettiğimiz gibi işlerimizi 3 başlıkta toplayabiliriz; 1) A(tipolojik) yapılar; yani yeni nesil yapılar veya daha önceki tipolojiler altında kategorize edilemeyecek yapılar. YaşayanLab, TasarımLab, BioLab, OyunLab gibi ofis yapıları, SCADA merkezleri, kuluçkahaneler, girişim hızlandırıcı kampüsler, paylaşımlı ofisler, paylaşımlı yaşam alanları, arınma kampüsleri, vb… 2) prestij yapıları; karma kullanımlı ya da büyük ölçekli ama daha önemlisi çevresi ve uygarlık için değer yaratması istenen yapılar, yerler. Borsa genel merkezi, genel merkez binaları, tatil ve yaşam merkezleri, oteller, karma kullanımlı yapılar, kentsel alanlar, vb… 3) konut yapıları; tek konutlar, konut siteleri ya da toplu konutlar.
Daha önceki projelerinizde sizi heyecanlandıran bir proje var mı?
Ben de Üstat Mimar Ragıp Buluç’la aynı fikirdeyim: “Tasarım bir Prometheus işkencesidir.” Beni her projenin her süreci heyecanlandırır. Tabii ki, daha fazla kamusal ya da kollektif kullanıma sahip yapılarda paylaşım daha çok kişiyle olduğu için bu yapıların heyecanını veya hikayesini daha çok kişiyle paylaşmak mümkün oluyor.
Tasarımlara bakış açınız nedir, tasarım kriteriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Bahsettiğim gibi XL bir fikir ve söylem projesidir. Bir tasarım stratejisi önerir. Bu strateji kullanıcıyı dışlamaz tam tersine tüm kullanıcıları içerleyen bir mekanizma üzerinden üretir. Sonuç ürünü için de stratejik planlama, tasarım odaklı düşünme ve sanat yoluyla bütünsel bir yaklaşımla üretilen ayırt edilebilir mekanlar yaratma iddiasında bulunur.
XL Mimarlık ’ta projelerin tasarım süreçleri nasıl gerçekleşiyor?
Öncelikle problematiğin analizi büyük önem arz eder. Ön tasarım aşamasında projeyle ilgili stratejik planlama ve iş planı -bazen müşavirlik desteği alınarak- yapılır. Müşteri hedefleri en açık bir şekilde belirlenmeye çalışılır. Ticari bir işse, işin pazarlanmasıyla ilgili hedefler de eklenir. İşin inşaat sonrası işletme, bakım, sürdürebilirlik, kontrol kriterleri belirlenir. Benzer işlere ait çalışmalarla ilgili detaylı araştırmalar yapılır ve bu araştırmalarda bu çalışmaların tasarım öncesi ve sonrası değerleri ortaya konur. Projeye ait yer ve kültüre dair analiz çalışmaları yapılır.
Bu ön çalışmaların sonucunda oluşturulan mimari program XL tasarım süreci kavramsallaştırmasına tabi tutulur ve çıkan taslak ürün tekrar ön tasarım ve tasarım sonrası kriterleri üzerinden değerlendirildikten sonra çizim ve sunum aşamaları tamamlanarak müşteriye taslak proje olarak sunulur.
Sürdürülebilir mimari için düşünceleriniz nelerdir?
Ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerden oluşan sürdürebilirlik fikri üretim ve tüketimin hızla arttığı dünyamızın geleceği için en önemli problematiklerden biri haline geldi. Diğer taraftan, mimarlığın varoluşundan beri disiplinin temel olgularından birisi olan sürdürebilirlik hem anlamsal hem yapısal hem de pratikleri itibariyle mimarlık ürününün değerini belirleyen bir unsurdur. Vitruvius’un Antik Roma Dönemi’nde yazdığı De Architectura” adlı eserinde başarılı inşa edimi için belirlediği üç değer; firmitas (sağlamlık), utilitas (kullanışlılık), venustas (güzellik), özünde sürdürülebilirlik olgusunun yansımasıdır.
Konsept oluştururken yatırımcı ve mimar açısından süreç nasıl ilerliyor?
Az önce değindiğim gibi ön tasarım çalışmaları, projeyi tanımlamak, bizim için büyük önem arz ediyor. Projenin başarılı olması için bu aşamadaki hedeflerin iyi tanımlanması, stratejik plan, iş planı ve pazarlama kriterlerinin doğru belirlenmesi çok önemli. Tabii ki, projenin yer alacağı yer ile projenin yer aldığı kültürel yapıyı tanımak da önemli. Bunları özümseyerek oluşturduğumuz kurgunun o yere ait “yeni” bir “fikir” veya “ruh” getirmesi firmamızın temel misyonudur.
RÖPORTAJ ST İNŞAAT & MALZEME KASIM SAYISINDA!
https://dergi.stendustri.com.tr/ sitesinden İnşaat Yapı & Malzeme dergisine ulaşabilirsiniz!