Altı ayı geride bırakan Rusya-Ukrayna savaşının etkilediği sektörlerin başında demir çelik geliyor. Dünyanın en önemli çelik üreticileri arasında yer alan Rusya’ya yönelen ambargolar, Uzakdoğu’da Çin’den kaynaklanan gerginlikler, navlun maliyetlerinin geçen yıla göre üçte bir oranına düşmesi ile Türkiye, demir çelikte siparişlerin cazibe merkezi oluyor.
Batı Paslanmaz Çelik A.Ş’nin çatısı altında bulunduğu BTP Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel; otomotivden inşaata, gıdadan makineye kadar onlarca sektörde vazgeçilmez ürünlerin başında gelen paslanmaz çelikte siparişlerin Türkiye’ye yöneldiğini belirterek, “Türkiye, konjonktürün getirdiği bu fırsatı daha fazla katma değer üreten yeni yatırımlar ile desteklemelidir” dedi.
TÜRKİYE ORTALAMASININ 3 KATI KATMA DEĞER
Türkiye’nin sektörde uzun yıllara dayanan birikimi ve güçlü sermaye yapısına sahip şirketleri ile bu talebi rahatlıkla karşılayacak kabiliyete sahip olduğuna dikkat çeken Güzelel, sektörün Türkiye ortalaması olan 1,5 dolar/kg seviyesinin üç katı katına karşılık gelen 4,5 dolar/kg katma değer yarattığına dikkat çekti.
Çelik sektörü ile eş zamanlı olarak paslanmaz çelikte de nitelikli üretimin adresinin yine Türkiye olduğunu sözlerine ekleyen Nedim Güzelel, şöyle devam etti:
“NİKEL VE FERROKROM MADENCİLİĞİMİZ GELİŞTİRİLMELİ”
“Bu yılın ilk yedi ayında ülkemizin demir ve demir dışı metaller ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33 artışla 9 milyar dolara ulaşması bu ilginin kanıtıdır. TÜİK verilerine göre ülkemizin ihracatında kilogram değer 1,5 dolar seviyesinde. Sektörümüzde ise bu ihracat 4,5 dolara karşılık geliyor. Sektörümüzün toplam ihracat içindeki payı her geçen yıl artış göstererek yüzde 6,2 seviyesine ulaştı. Bu rakamlar elbette gelecek için ümit veriyor. Dileğimiz, ülkemizin yerli cevherden paslanmaz çelik üretimi yapması. Bunu başardığımız takdirde değer zincirinin her aşamasında var olacağız. Bunun için ülkemizde çevre ile dost nikel ve ferrokrom madenciliğinin geliştirilmesini zaruri olarak görmekteyiz. Yeni yatakların bulunması, mevcut yatakların yüksek verimlilikte çalıştırılması gerekiyor. Bu üretim kuşkusuz Türkiye’nin paslanmaz çelikte katma değeri çok daha yüksek olan işlenmiş ürün ihracatına olumlu yansıyacaktır.”