21. yüzyılla birlikte; nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme doğal kaynaklarımız hızla tüketilmesini önünü açmıştır. Bu realite ise maalesef, tüm hırçınlığıyla da devam etmektedir. Kaynakları tüketimimiz artarken, bu paralel çevreye verdiğimiz zarar da artmaktadır. Büyük evimiz olarak adlandırabileceğimiz, dünyamızda; iklim değişikliği, kuraklık, salgın vb. olumsuz olguların gelişmesi ile birlikte, çoğu ülke ekolojiye destek olmak adına çevre dostu, ısı, enerji ve su gibi kaynaklardan tasarruf edebilen sistemlerin olduğu yapılar tasarlayarak, yeni yaşam mekânları oluşturmaya başladı. Bunlardan biri de Pasif Ev’dir.
Soğuk iklim bölgelerine uygun geliştirilmiş pasif ev kavramı, enerji etkin tasarım parametreleriyle, uygulandığı ülkelerde oldukça yüksek enerji performansı sağlamaktadır. 
Bu kavram, ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli düşünüldüğünde binalarda yüksek enerji verimliliği elde edilerek ülkemizin enerji kaynaklarının korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.


Pasif ev; binanın ekolojik ayak izini azaltan bir binada enerji verimliliği için gönüllü bir standarttır. Alan, ısıtma veya soğutma için çok az enerji gerektiren ultra düşük enerjili binalarla sonuçlanır.
1980’li yıllarda, İsveç ve Danimarka'da düşük enerjili binalar, yeni yapılacak binalar için gerekli enerji standardı olarak kabul edilmiştir. O günlerde, yüksek yalıtım, minimize edilmiş ısı köprüleri, yalıtımlı cam ve ısı geri kazanımlı havalandırma gibi bina enerji tüketimini azaltmak için gerekli pek çok unsur geliştirilmiştir. 
Bu temele dayanarak hazırlanan pasif ev kavramı ilk olarak 1988 yılının Mayıs ayında İsveç’teki Lund Üniversitesi’nden Profesör Bo Adamson ve Almanya’daki Ev ve Çevre Enstitüsü’nden Profesör Wolfgang Feist tarafından ortaya atılmıştır. 
Almanya'nın Hesse eyaletinin desteklediği araştırma projeleriyle geliştirilen bu kavramın ilk örneği 1991 yılında Almanya’nın Darmstadt şehrinde inşa edilmiştir. 
1996 yılı Eylül ayında Darmstadt şehrinde kurulan Passivhaus Enstitüsü (passivehouse.com) ile pasif ev kavramı standartlaştırılarak teşvik ve kontrolü sağlanmıştır. 

Pasif ev kriterleri; 31 Ocak 2008 Avrupa Parlamentosu Kararıyla tüm üye devletler tarafından 2011 yılına kadar uygulanması hedeflenen sürdürülebilir bir yapı standardıdır. 17 Kasım 2009 tarihinde, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi, tüm yeni binaların performans ihtiyacının düşük enerjili binalar seviyesine getirilmesi için son tarih olarak 2020 yılını belirlemiştir.
Passivhaus Enstitüsü bu standartın diğer Avrupa ülkeleri tarafından da benimsenmesi için ‘‘CEPHEUS’‘ (Maliyet Verimli Pasif Evlerin Avrupa Standartları) Projesi altında Avrupa’nın farklı bölgelerinde 250 Pasif Ev projesi yürütüp, onları ayrı ayrı gözlemleyip, performanslarını izledi. 
CEPHEUS projesinin başarıyla tamamlanmasının ardından, Pasif Ev tasarımı bütün Avrupa ülkeleri tarafından benimsendi ve uygulanır hale geldi.
1996 yılından 2010 yılına kadar Pasif Ev standartlarındaki evler, 25.000’den fazla bir sayıya ulaştı ve bu evlerin çoğu Almanya ve Avusturya sınırları çevresinde yapıldı. 
Kuzey Amerika’da ise, ilk Pasif Ev örneği ancak 2003 yılında Urbana, Illinois’te inşa edildi.
Bugün dünya genelinde Pasif Ev standartına göre inşa edilmiş ev sayısı 50.000’den fazladır. Bu evlerin 18.000’i Avusturya’dadır. 
Türkiye’de bugün; 2021 senesinde üçü sertifikalı olmak üzere uygulaması tamamlanmış yaklaşık 14 proje vardır.

Günümüzde mevcut enerji kaynaklarının hızla tükenmekte oluşu ve doğaya zararlı gazların salınımı bütün dünyanın ortak sorunu haline gelmiştir. 
Bu sebeple temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesi üzerine ülkeler çeşitli politikalar izlemektedir. Bina bazında enerjinin verimli kullanılmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiş ve minimim enerji tüketen tasarım parametreleri geliştirilmiştir. Avrupa’da özellikle soğuk iklime sahip; Norveç, İsveç, Finlandiya gibi kuzey ülkelerinde (İskandinav ülkeleri) binalarda enerjinin verimli kullanılması üzerine yönetmelikler hazırlanarak oldukça yüksek enerji tasarrufu elde edilmiştir.
 
Almanya’da geliştirilen pasif ev prensibi ile ısı yalıtımı, hava sızdırmazlık, ısı köprüsüz tasarım, yüksek verimli pencere ve ısı geri dönüşümlü havalandırma kavramları standartlaştırılarak binalarda, mevcut yapılara oranla %90’a varan enerji tasarrufu elde etmiştir. 
İyi yalıtımlı ve yüksek hava sızdırmazlık özelliğine sahip pasif evler, iç ısı üreten elektrikli cihazlar, kullanıcı gibi iç ısı kazançları ve güneş enerjisi kazançları tarafından pasif yolla ısıtılarak gerekli iç ortam kalitesi sağlanmaktadır. Isı geri kazanımlı havalandırma sistemi ile dengeli ve sürekli temiz hava sağlanarak enerji kayıpları minimize edilmektedir. 
Pasif evlerde kullanılan bu sistemler sayesinde enerji kullanımı ve karbon salınımında oldukça düşük değerler elde edilmiştir. 
Pasif ev standardına ulaşmak için belirlenen maksimum ısıtma ve soğutma ihtiyacı 15 kWh/m² ve maksimum birincil enerji ihtiyacı 120 kWh/m² olarak belirlenmiştir.

Günümüzde pasif ev standardı dünyanın pek çok ülkesinde konut, okul, fabrika, ofis binaları gibi birçok yapı türüne uygulanabilmektedir. 
Pasif Evler enerji tasarrufu ve sera gazlarının azaltılması konusunda azımsanmayacak derecede öneme sahiptir. TS 825 yönetmeliğine uygun yapılmış düşük enerji kullanan bir binanın yıllık m² başına yaydığı karbondioksit emisyonu 25-27 kg’dır. 
Yalıtılmamış bir binada bu değer 68 kg’a çıkarken, pasif evin yaklaşık yıllık m² başına yaydığı karbondioksit miktarı 4kg’da kalmakta ve yalıtılmamış bir binaya göre 17 kat daha az karbondioksit yaymaktadır. 
Yıllık m² başına kullanılan ısıtma enerjisi düşünüldüğüne yönetmeliğe uygun yapılmış bir binanın ısıtma enerji ihtiyacı yılda m² başına 70-80 kWh iken yalıtılmamış binalarda bu değer yaklaşık 250 kWh civarındadır. Buna karşılık pasif evin m² başına yıllık maksimum enerji gereksinimi 15 kWh olarak belirlenmiştir. 
Bütün bu değerler göz önüne alındığında bir pasif evin ısı yönetmeliğine uygun yapılmış bir binadan %80 daha az ısıtma enerjisi tüketmekte olduğu ve 6–7 kat daha az karbondioksit emisyonu verdiği görülmektedir.

Önemli Pasif Ev Kriterleri:
•    Isı köprüsü ve ısı kaybı yok
•    Mükemmel duvar, çatı ve zemin yalıtımı
•    Yüksek verimli havalandırma sistemi

Pasif Enerji Katkıları:
•    Pencere ve diğer şeffaf alanlardan içeri sızan güneş ışınları
•    Aydınlatma ve elektrikli cihazlardan yayılan ısılar
•    Bina içerisindeki insanların vücut ısısı

Konforlu Havalandırma:
•    Buradaki hedef, çevre kirliliği ve sağlık üzerindeki olumsuz etkileri mümkün olduğunca minimum tutmaktır.
•    Normal hareket halinde, bir saatte her bir kişi başına 30 m3 temiz hava gerekli olmaktadır.
•    Konforlu havalandırmalar tüm bu gereklilikleri yerine getirmekle birlikte konforunuzu artırarak sıhhî ve temiz bir hava sağlamaktadırlar.
•    Daha az toz oluşumu.
•    Alerjik yapıya sahip olanlar için herhangi bir polen etkisi yoktur.
•    Kötü kokular ve sigara dumanı emilip tüm eve yayılmayı önler
•    Cereyan oluşmaması

Pasif evlerin özellikleri:
•    Yüksek miktarda yalıtım sağlaması,
•    Yalıtımı yüksek pencere ve kapı sistemlerinin kullanılması,
•    Bina kabuğunun (dış yüzeyinin) hava sızdırmaz özelliğinin bulunması,
•    Verimi yüksek ısıyı geri kazandıran havalandırma sisteminin olması,
•    Geri dönüştürülebilir, enerji entegrasyonunun bulunmasıdır.

Enerji Verimliliği ve 4 Fayda:
•     Isı yalıtımı ile enerji verimliliği enerji fiyatlarının yükseldiği günümüzde aile bütçesine katkı sağlayacak en önemli tasarruf kalemidir.
•     Enerji konusunda dışa bağımlı ülkemizde dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlar.
•    Dünyamızın doğal kaynaklarının korunmasını, yani dünyamızdan bize miras kalan kaynakların daha az harcanmamasını sağlar.
•    Enerji tüketimini azaltarak çevre kirliliği oluşmamasını sağlarken karbondioksit salınımını azaltarak da küresel ısınmaya karşı katkı sağlamış olur.

Isı Yalıtımı ve Sağlık:
Isı yalıtımının faydası enerji verimliliğiyle sınırlı kalmaz. Isı Yalıtımı aynı zamanda bina içindeki sabah-akşam ısılarından dolayı oluşan ısı değişikliklerini minimuma indirerek sağlıklı ve konforlu bir yaşam sağlar. 
Ev hiçbir zaman aşırı ısınmaz ve hiçbir zaman aşırı soğumaz. Cam ve duvar önlerindeki ısının evin diğer yerlerinden farklı olması engellenir. 
Değişik mevsimlerde hep istediğimiz ısıyı tasarruf ederek elde etmemizi sağlar.

Pasif Evin Projelendirme ve İnşaatı:
Pasif yapı standartlarına uygun proje yaratmak, uzun ve zor bir süreçtir. 
Pasif bina uygulamacısının bu konu hakkında bilinçli ve deneyimli olması, bu süreci hızlandırabilir. Yeni pasif yapı inşaa etmenin yanında, mevcut yapıları da iyileştirilerek de uygulanabilir. 
Fakat eski yapı iyileştirirken oluşan olumsuzluklar sebebi ile 2012 senesinde Pasif Ev Enstitüsü, iyileştirme projelerinde enerji verimliliği standardı olarak EnerPhit’i oluşturmuştur. 
EnerPhit ise eski yapının PHPP programı ile enerji tüketiminin, mimari, elektrik ve proje çizimlerinin Pasif Ev Enstitüsü’ne modellenmesi şartıdır.

Pasif Binaların Avantajları: 
Pasif binalar, diğer binalara oranla daha az miktarda enerji ile soğutma ve ısıtma yapabildiği için %90 oranında enerji tasarrufu sağlamaktadır. Pasif evler, ısıtma ve soğutma için metrekarede 15 kilowatt saat enerji harcamaktadır. 
Ayrıca; ısıtma,soğutma, elektrik aydınlatma ve havalandırma tüketimini kapsayan premier enerji için120 kilowat saat enerji harcamaktadır. 
Pasif evler, enerji verimliliğinin en temel noktasını oluşturmaktadır. Pasif yapılar, geri dönüşümlü havalandırma sistemiyle yapı içine devamlı temiz hava sağladığından, binada yaşayan kişilerin konforunu da arttırmaktadır. 
Uzmanlara göre pasif evler, bu özelliklerinden dolayı 21. yüzyılda daha çok tercih edilecektir. 
Türkiye’de pasif ev çalışmaları ise 2012 senesinden bu yana Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) tarafından desteklenmektedir. Ayrıca “Sertifikalı Pasif Ev Tasarımcısı/Danışmanı Eğitimi” ve yapılarda sertifikalar vermektedir.

Pasif ev koşullarının nicel olarak tanımlanması:
Din 1946-6 normuna göre konutlarda iyi bir iç mekan hava kalitesi sağlamak için kişi başına ihtiyaç duyulan temiz hava miktarı, saatte 30 m³’dür. Normal basınç altında ve yaklaşık 21 °C sıcaklıkta havanın özgül ısısı yaklaşık 0.33 Wh / (m³ K)' dir. Biriken tozun sıcaklık etkisiyle yanmasının önlenmesi için temiz hava sadece 50 °C ye kadar ısıtılabilir. Bütün bunlar göz önüne alındığında ısıtma performansı şu şekilde özetlenir:
P= V. ρcp . ∆ϑ 
P: Güç (W) 
V: Temiz hava miktarı (m³/h) 
pcp: Özgül ısı (Wh/(m³K))
 ∆ϑ: Sıcaklık farkı (K)
30 m³/h (kişi) . 0.33 Wh/(m³K) . (50 - 20) K = 300 W (kişi) 
Temiz hava ısıtma sistemi ile kişi başına 300 Watt’lık güç elde edilmektedir. Kişi başına yaşam alanı 30 m² kabul edilir ise maksimum ısıtma yükü iklimden bağımsız olarak 10 W/m² olarak hesaplanır. 
Şekil 1.1’de pasif ev ve geleneksel ev tipinde gerekli maksimum ısıtma yükleri görülmektedir. Simülasyon programları ile yapılan hesaplamalar ve deneyler sonucu maksimum 15 kWh/(m²a) değeri, Orta Avrupa için ortak bir değer olarak belirlenmiştir. Ancak, farklı iklim koşulları için bu değerler değişebilmektedir. Örneğin Stockholm’de 20 kWh/(m²a) civarında olabilirken; Roma'da 10 kWh/(m²a) gibi düşük bir değer olabilir.

Pasif ev standardı temel olarak aşağıda açıklanan üç unsura dayanmaktadır; 
•  Isıtma ve soğutmada kullanılan enerji sınırlaması 
•  ISO 7730 normuna göre iç ortamda ihtiyaç duyulan termal konforun sağlanması 
•  Enerji sınırlamasını ve yeterli iç ortam kalitesini maliyet etkin şekilde sağlayan pasif sistemlerin kullanımı 
Şekil 1.2’da da görüldüğü gibi, pasif ev standardına uygun tasarlanan yapılarda uyulması gereken 5 ana ilke bulunmaktadır. 

Bunlar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır. 
1-     Opak kabukta yüksek ısı yalıtımı 
2-     Isı köprüsüz tasarım 
3-    Hava sızdırmaz yapı 
4-    Isı yalıtım direnci yüksek pencereler 
5-    Yüksek verimlik özelliğine sahip ısı geri kazanımlı havalandırma sistemi (Pasif evde doğal havalandırma yapılmamaktadır.)

Pasif Ev Standardı İlkelerinde Kabul Edilen Referans Değer ve Prensipler Aşağıdaki Gibidir;

✓    Isıtma ihtiyacı: Net yaşanabilir alanda ısıtma için metrekare başına yıllık gerekli maksimum enerji ihtiyacı 15 kWh (4755 Btu/ft²/yr) dır.

✓    Soğutma ihtiyacı: Net yaşanabilir alanda soğutma için metrekare başına yıllık maksimum enerji ihtiyacı 15 kWh (4755 Btu/ft²/yr) dır.

✓    Birincil enerji ihtiyacı: Net yaşanabilir alanda binanın ısıtma, sıhhi sıcak su, soğutma, elektrik ve aydınlatma sistemleri için metrekare başına gerekli maksimum birincil enerji ihtiyacı 120 kWh (38039 Btu/ft²/yr) ‘dır.

✓    Kompakt form ve yüksek yalıtım: Bina kabuğunun tüm bileşenlerinde yapılacak olan yalıtımın U değeri maksimum 0.15 W/m²K (0.026Btu/h/ft²/°F)’ dir.

✓    Güneye yönlenme ve gölgeleme durumu: Güneş enerjisinden pasif olarak yararlanmak pasif ev tasarımında önemli bir faktördür.

✓    Bina kabuğunun hava sızdırmazlığı: Hava değişimi DIN EN 13289 normuna göre ±50 Pa basınçta saatte %60‘ı (0,6h-1) geçmemelidir.

✓    Temiz havanın pasif yolla ön ısıtılması: Temiz havanın toprak altı kollektöründen geçirilmesi ile kış koşullarında bile en az +5 derece ısıtılarak eve ulaşması sağlanır.

✓    Kirli havanın temiz havayla ısı değişimini sağlayan yüksek verimli ısı geri kazanım sistemi: Bu sistem sayesinde kirli havada bulunan ısının büyük bir kısmı gelen temiz havaya aktarılır (ısı geri kazanım oranı %80'in üzerindedir).

✓    Yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak sıcak su elde edilmesi: Sıcak su için gerekli enerji, güneş kollektörleri veya ısı pompaları ile sağlanır.

✓    Enerji tasarrufu sağlayan ev aletleri: Düşük enerji harcayan buzdolabı, fırın, dondurucu, aydınlatma elemanları, yıkama ve kurutma makinası, vb. ev aletleri pasif evin vazgeçilmez unsurlarıdır.

✓    Kış mevsimi oda sıcaklığı konfor kriteri: Kışın yukarıda belirtilen enerji miktarı kullanımıyla oda sıcaklığı 20°C ve üzerinde tutulabilir. Yaz mevsiminde ise iç ortam konfor koşullarının sağlanması için istenen değer maksimum 25°C‘dir.

Bina kabuğunun hava sızdırmazlığı hava basıncı testiyle (Blower Door Testi) ölçülür. Hava basıncı testi ya da n50 değeri bina kabuğunda ölçülen toplam sızdırmayı ifade eder. 

N50 değeri 50 Pa diferansiyel basınç altında saat başı hava değişim oranıdır. Hava basıncı testiyle DIN EN 13829 normuna göre bina içi ile dışı arasında 50 Pa basınç farkı yaratılarak hava değişim oranı belirlenir.

Şekil 1.3, 1.4 ve 1.5’de görüldüğü gibi ölçüm yapabilmek için; Blower Door – Ventilatör dış kapıya veya binanın bir camına monte edilir. 
Ölçüm sırasında iç kısımdaki oda kapıları dışında bütün dış kapı ve pencereler kapatılır. Blower Door Ventilatörü ile binadan evin içindeki bütün hava çekilecek, hissedilen düşük basınç 50 Pa değerine ulaşacaktır. 
Bina kabuğunda bulunan kaçaklar hava hızlandırma ve kızılötesi termografi aletiyle tespit edilir.


Pasif evlerde istenen konfor koşullarına ulaşılabilmesi için hava sızdırmazlık testi sonucu bina kabuğunda ölçülen hava değişim oranı (n50) ±50 Pa basınçta %60‘ı (0,6 h -1 ) geçmemelidir. 
Pasif ev olarak inşa edilmiş yapılarda ölçülen bu değer genel olarak 0.2 ve 0,6 h-1 arasındadır. 
TS 825 standardına göre konutlarda iç ve dış ortamlar arasında 50 Pa basınç farkı varken, oluşan hava sızdırmazlık değerlerinin pasif ev olarak inşa edilmiş yapıların sızdırmazlık değerleri karşılaştırılması verilmiştir.
Binalarda yeterli iç ortam kalitesinin sağlanabilmesi için bina kabuğu sızdırmazlığı planlama aşamasında tasarlanmalı aksi taktirde binada oluşacak sızdırmazlık hasarları için yapıda iyileştirmeler gerekecektir. Bina kabuğunda yeterli sızdırmazlık sağlanan yapılar ise yoğuşma ve küflenme gibi yapısal hasarlara karşı mutlaka havalandırma sitemi ile kontrollü havalandırılmalıdır.

Pasif Evlerin Tasarım İlkeleri Nelerdir?
Pasif evlerin, tasarım ilke ve ögeleri açısından incelendiğinde birçok avantajı olduğu görülmektedir. 
Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir.


•    Pasif ev kavramı, sıcak ve soğuk aylarda, ekonomik ve ergonomik inşaat maliyeti ile birlikte maksimum konfor düzeyini bir araya getirmektedir.
•    Normal yapılara oranla daha çok enerji tasarrufu yapar. Az miktarda enerji kullanarak ısıtma ve soğutma yapar.

•    Yüksek miktarda yalıtım sağlar ve geri dönüştürülebilir, enerji entegrasyonuna sahiptir.
•    Yüksek performanslı ve yalıtımlı pencere, kapı sitemleri kullanılmaktadır. Pasif evler, güneye bakan üçlü veya ikili camlar vasıtasıyla güneş enerjisini toplayarak, hemen ya da ileri de kullanılmak üzere saklamaktadır.
•    Çevre kirliliği ve sağlık üzerindeki olumsuz etkileri mümkün olduğunca minimum tutmaktır. Sigara vb. kötü kokuların emilimini sağlarken, daha az toz oluşumu oluşturur. Böylece alerjik reaksiyonların oluşmasını engeller.

•    Yapı içerisindeki pencere ve diğer şeffaf alanlardan içeri sızan güneş ışınlarını, aydınlatma ve elektrikli cihazlardan yayılan ısıları, bina içerisindeki insanların vücut ısısını tutarak yeniler ve pasif enerjiye katkı sağlar.
•    Ekoloji ve Sürdürülebilirlik açısından çevre dostu bu evlerin amaçlarından biri de son derece birincil enerji kullanması ve herhangi bir çevresel zarara neden olmadan tüm gelecek nesillere yeterli enerji kaynağı bırakmasıdır.

Dünya’dan Pasif Ev Örnekleri;

1-) Hudson Pasif Ev Projesi (The Hudson Passive Project)- ABD
Hudson Pasif Projesi, BarlisWedlick Architects tarafından prototip olarak tasarlanmış ödüllü bir tasarımdır. New York Eyaletindeki ilk sertifikalı pasif ev olmuştur ve enerji verimliliğinde ulusal rekor kırmıştır.
Hudson Pasif Projesi, konut mimarisinin enerji tasarrufu potansiyelini gösteren yarının evi prototipi olan bir enerji tasarrufu projesidir. Tasarım, zanaat ve teknolojinin birlikte kullanıldığı bir projedir. Kırsal çevresiyle güzel bir uyum sağlayan üç yatak odalı, iki banyolu pasif bir evdir.

Ön Üretimli Çerçeve (Çapraz) Elemanları: "Burkulması Önlenmiş Çaprazlar" Ön Üretimli Çerçeve (Çapraz) Elemanları: "Burkulması Önlenmiş Çaprazlar"

2-) Equinox Pasif Evi (The Equinox Passive House) – Bulgaristan
Doğa ile denge içerisinde olan küçük bir pasif evdir. Güneş hareketini izleyebilen ve çevre ile hassas bir etkileşime giren mütevazı ama sofistike bir mimari yapı ortaya konmuştur.
Güneyde muhteşem deniz manzarasına sahip ve güneş enerjisini bünyesine aktarırken kuzeyden gelen rüzgarlar ile de enerji üretimini desteklemektedir. Yerel bitkilerle oluşturulan yeşil çatı, tüm evi kaplayarak % 95 oranında peyzaj onarımı sağlar.


Geri dönüştürülebilen ve güneş panelleri ile entegre havalandırma sistemi pasif ısıtma ve soğutma sağlamaktadır. Yüzme havuzu, yaz aylarında güneş kolektörlerinden gelen ekstra gücü kullanmaktadır. Ayrıca yağmur suyunun toplanmasını ve atık suyun yeniden kullanılmasını zorunlu kılan bir sisteme de sahiptir. Küçük biyoaktif atık su arıtma ünitesi ile atıkları kuru biyo-kompost ve sulama suyuna dönüştürmektedir.


3-) Bambu Evi (Bambou House) – Fransa
Karawitz Mimarlık tarafından 2009 yapılan tasarım, enerji kaybını sınırlandırmak için kuzey tarafından kapatılan ve güneş ışığından yararlanmak için güneyde açılan çift yüzlü pencereleri olan ve enerji tasarrufu sağlayan bir tasarımdır.
Bu proje, Fransa’daki en iyi performansa sahip düşük tüketimli pasif ev olarak adlandırıldı. Ayrıca Fransa’daki PHI “Passivhaus Institut” sertifikasını alan ilk tasarım olma özelliğine de sahiptir.


4-) Ekolojik Bina (The Ecological Building)– Türkiye
PassivHaus ve LEED Platinium kriterlerine uygun olarak hayata geçirilen ve PassivHaus sertikası ile Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan Gaziantep Ekolojik Bina, asgari düzeyde karbon salınımı yapan ve yenilenebilir enerji sistemlerini kullanan bir örnek yapı olarak kente kazandırıldı. 
Gaziantep Üniversitesi ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ortak çalışmalarıyla tamamlanan ve İpekyolu Kalkınma Ajansının desteğini alan bina, İnsan Kaynakları Merkezi olarak işlevlendirilirken, yenilenebilir enerji teknolojilerinin tanıtıldığı bir merkez olarak da kentlilerinin hizmetindedir.

Gaziantep Ekolojik Bina Projesi Türkiye’de PassivHaus sertikasına sahip ilk yapı olma özelliğini taşıyan ve LEED Platinium sertikasına aday “Gaziantep Ekolojik Bina”, Gaziantep Üniversitesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ortak yürüttüğü çalışmalarla 100.Yıl Atatürk Kültür Parkı içerisinde inşa edilmiştir. 
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteğini alan ve İnsan Kaynakları Merkezi olarak işlevlendirilen Ekolojik Bina, ayrıca örnek bir yapı olarak, yenilenebilir enerjilerin anlatıldığı ve tanıtıldığı bir merkez olarak da hizmet vermektedir.

Sunum ve eğitim alanları;
Ekolojik Bina’nın içerisinde 60 kişilik bir konferans salonu bulunmaktadır. Enerji tasarrufu ve sürdürülebilir enerji kaynakları hakkında yeni fikirlerin paylaşılıp geliştirilebileceği bu alan dışında, binanın girişinde gerek turistlerin bilgi toplamaları, gerekse öğrencilerin çalışma alanı olarak kullanabilmeleri için bir bilgisayar odası, onun devamında ise esnek kullanım imkânı olan dinlenme, bekleme ve sergi alanı tasarlanmıştır. Yapı içerisindeki mevcut sistemler ise ziyaretçilere tanıtıcı filmler ve bina maketi üzerinden tanıtılmaktadır.

Ekolojik Bina’nın teknik özellikleri;
İhtiyacı doğrultusunda boyutlandırılmış olan Ekolojik Bina’nın inşasında kaynak kaybı ve atık oluşumu engellenmiş, kompakt mimari tasarımla gereğinden fazla enerji tüketiminin de önüne geçilmiştir. Binanın gereksinimlerine yönelik olarak, asgari düzeyde enerji sarfiyatına ihtiyaç duyan ve bu doğrultuda düşük karbon salınımını destekleyen çeşitli sistemler uygulanmıştır.

Binada kullanılan enerji nasıl sağlanmaktadır? 
Güneş pilleri: Binada ihtiyaç duyulan tüm enerji, yapının bahçesinde bulunan güneş pillerinden sağlanmaktadır. Fotovoltaik adı verilen bu sistemler, güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürmekte ve elde edilen enerji yapıya aktarılmaktadır.

Binanın ısıtma, soğutma ve havalandırması nasıl sağlanmaktadır? 
Havalandırma ve ısı / nem dengesi sistemi: Yapıdaki “ısı geri kazanımlı havalandırma santrali” ile içerideki ısı, nem ve hava kalitesi ideal seviyede tutulurken, evdeki konfor şartları tam olarak gerçekleştirilmektedir. Bu sisteme destek amacıyla oluşturulan “Kanada Kuyusu” adı verilen bir uygulamayla, toprağın 1.70 metre altında tesis edilen borularla kışın sıcak, yazın serin hava havalandırma sistemine taşınmaktadır. 

Sudan suya ısı pompası sistemi: Ekolojik Bina’da gerçekleştirilen bir diğer uygulama da “Isı Pompası” sistemidir. Bu sistemde, derin kuyulardan pompalar vasıtasıyla emilen su ısı pompasına gönderilmekte, enerjisi alınan su tekrar deşarj kuyusuna boşaltılmaktadır. Isı pompası kullanılarak yazın soğuk su (7/12˚C) ile soğutma, kışın ise (55/45˚C) sıcak su ile ısıtma sağlanmaktadır.
Bina kabuğu yerden ısıtma, serinletme ve havalandırma santralleri yardımıyla 12 ay boyunca ideal sıcaklık, nem ve hava kalitesinde tutulmaktadır. 

Yalıtım: Ekolojik Bina’nın en önemli özelliği, yüksek seviyede ısı yalıtımı sağlayarak enerji gereksinimini minimum seviyeye indirmesidir. Yapının dış kabuğunu sarmalayan 40 cm kalınlığındaki “cam yünü ısı yalıtım levhaları” bina içerisindeki ısıyı dengede tutmaktadır.
 
3’lü pencere sistemi: Binada uygulanmış olan ısı geçirgenlik katsayısı düşük olan 3 camlı pencere sistemleriyle de ısı kaybının önüne geçilmektedir.


Düşük enerji sarfiyatlı aydınlatma sistemleri nelerdir? 

Bina konumu / ışıktan etkin yararlanma: Yapı, doğal ışıktan en yüksek düzeyde yararlanılması amacıyla, güneye bakan bir konumda inşa edilmiştir. 
Cephe duvarındaki açıklıklar: Binanın güney cephesine yönelik olarak tasarlanmış geniş pencerelerle gün ışığından yüksek verim alınması planlanmıştır.
Led aydınlatmalar: Binadaki yapay aydınlatma elemanlarında ise enerji tüketimini minimum düzeyde tutan Led aydınlatma armatürleri kullanılmaktadır.

Suyun etkin kullanımı nasıl sağlanmaktadır? 
Bina bahçesindeki yağmur suyu depolama ve su arıtma sistemleriyle, suyun etkin kullanımı sağlanmıştır. Gri suların yeniden kullanılması amacıyla tasarlanan arıtma sistemiyle geri kazanılan su, klozet rezervuarlarında; yağmur suları da peyzaj sulamasında kullanılmaktadır. Düşük debili, basınçlı armatürler ve susuz pisuar kullanımı ile de su tasarrufu sağlanmaktadır.

“Yeşil Çatı” sistemi nedir? 

Ekolojik Bina projesinde, çevre dostu yapı çözümlerinden biri olan “Yeşil Çatı” sistemi uygulanmıştır. “Yeşil Çatı” kısaca, bina çatısına klasik kaplama malzemelerinin yerine, izolasyon ve yalıtım malzemeleri ile desteklenmiş yeşil bitki ve çiçeklerin ekilmesiyle oluşturulmaktadır. 
Bu sistem, bina içerisindeki nem miktarının ve karbon salınımı düzeyinin dengelenmesine de katkıda bulunmaktadır
Sonuç olarak; Ağırlıklı olarak Almanya, Avusturya gibi kuzey Avrupa ülkelerinde uygulanan ve daha çok soğuk iklim bölgesine uygun tasarım kriterleri geliştirilerek oluşturulmuş pasif evler enerji etkin tasarım parametreleriyle, uygulandığı ülkelerde oldukça yüksek enerji performansı sağlamaktadır. 
Pasif ev kavramı yüksek ısı yalıtımı, ısı köprüsüz tasarım, hava sızdırmaz yapı, ısı yalıtım direnci yüksek pencereler ve yüksek verimlilik özelliğine sahip ısı geri kazanımlı yapma havalandırma sistemi ilkelerinden oluşmaktadır.
Pasif ev kavramı, ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli düşünüldüğünde binalarda yüksek enerji verimliliği elde edilerek ülkemizin enerji kaynaklarının korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. 
Ülkemiz iklimsel bölgeleri, iklimsel ihtiyaçlar, yenilenebilir enerji potansiyeli temel alınarak geliştirilecek enerji ve maliyet etkin seçenekler ile oluşturulabilecek pasif ev standartlarının ülkemiz gündeminde büyük bir yeri olan enerji etkinliği çalışmalarına önemli bir destek sağlayacağı açıktır.


KAYNAKÇA:
1-) PASİF EV UYGULAMASININ TÜRKİYE İÇİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK BİR ÇALIŞMA
https://polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8145/1/13379.pdf
2-) Pasif Ev
http://www.atermit.com/Sayfalar/pasif-ev
3-) Pasif Ev (Passive House) Nedir?
https://peyzax.com/pasif-evler-ve-3-onemli-ornegi/
4-) Pasif Ev Nedir? Neden Önemlidir?
https://www.austrotherm.com.tr/bilgi-servisi/pasif-ev-nedir-neden-oenemlidir
5-) Pasif Ev Kavramı Hakkında Merak Edilenler
https://ekolojist.net/pasif-ev-kavrami-hakkinda-merak-edilenler/
6-) Pasif Ev 
https://passivehouse.com/ 
7-) Sıfır emisyona giden yolda Pasif Evler önem taşıyor
https://yesilgazete.org/sifir-emisyona-giden-yolda-pasif-evler-onem-tasiyor/?doing_wp_cron=1632509214.2577679157257080078125
8-) Pasif Ev
https://sepev.org/
9-) GAZİANTEP Büyükşehir Belediyesi Ekolojik Bina
https://www.gastroantep.com.tr/files/ekolojik-bina-projesi.pdf

Semih ÇALAPKULU hakkında;

2002 yılında, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği bölümü mezun olup, Makina Mühendisi lisans programını tamamlamıştır. 
Evli, Dilara ve Furkan isimli iki çocuğu var.
Meslek hayatına sırasıyla; Aydın Grup, Ciner Grup ve 2006 yılından itibaren Kuzu Grup’ta Mekanik Grup Şefi olarak, çalışma hayatına devam etmektedir. 
Kuzu Grup, 1943’ten bu yana 500’ün üzerinde projeye imza atarak, 100.000’den fazla konut, hastane, okul, avm, arıtma tesisleri vs. teslim etmiştir. 
17 yıllık Kuzu Grubundaki çalışma hayatında; İnşaat sektöründe, toplamda 12.000 adet konutta, okul, otel, avm ve hastane işlerinin bulunduğu 15 adet ayrı projenin farklı zaman dilimlerinde yer alma şansı almıştır. 
Güncel olarak, SeaPearl Ataköy Hastane Projesinde görev almaktadır.
2019 yılından itibaren; teknik yazıları, teknik makaleleri ve serbest yazıları 60’ı aşkın yerden yayınlanmıştır. 
Bunların bir kısmı: MMO, TTMD, MTMD, MÜKAD, TMMOB, Sanayi Gazetesi, Sektörüm Dergisi, Mechanic Dergisi, Termoklima Dergisi, İnşaat Tedariği Dergisi, Medya Siirt, Baret Dergisi, Akıllı Binam, Ankaranın Sesi, , DTK, Termodinamik Dergisi, Birleşim Dergisi, İlkses Gazetesi, Siirt Gazetesi, ESSİAD, TMMOB  Dergileri, B2B Dergileri’dir.
2020 yılından itibaren, ZeroBuild’te yönetim sekretaryası içinde olup, ZeroBuild Summit’te Makina Mühendisleri Ağı Lideri olarak faaliyetlerini yürütmektedir.
2021 yılından itibaren, Fırat Üniversitesi Makina Mühendisliği Danışman Kurulu üyesidir.
2022 yılında kurulan, Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği’de kurucu üyelerinden biridir.
Yirmi seneyi aşkın sürede; inşaat sektörü başta olmak üzere, maden sektörü, prosesler, petrokimya tesisleri, üretim başta olmak üzere birçok alanda çalışarak, ilgili sektörlerde tecrübe sahibi olmuştur.


 


 


 


 


 


 


 


 

Editör: Haber Merkezi