Sensör teknolojileri, Endüstri 4.0 ve dijital dönüşümün adeta sinir sistemi konumunda bulunuyor. Fiziksel dünyadan verileri toplayarak dijital sistemlere aktaran sensörler, üretim süreçlerinin otomatikleşmesini, izlenebilirliğini ve gerçek zamanlı analizini mümkün kılıyor. Akıllı fabrikalarda sıcaklık, basınç, nem, titreşim, ışık, mesafe, hız gibi pek çok parametreyi ölçen sensörler sayesinde makineler birbirleriyle iletişim kurabiliyor, üretim süreçleri optimize ediyor ve hatalar anında tespit edilebiliyor. Bu da enerji verimliliğinden kalite kontrolüne, bakım süreçlerinden kaynak kullanımına kadar birçok alanda iyileşme sağlıyor. Kısacası sensör teknolojileri, dijital dönüşümün veri odaklı yapısını besleyen ve sürdürülebilir üretimin temel taşlarından biri.
DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE EŞSİZ ENSTRÜMAN
Tüm bu özellikleriyle Türkiye sensör pazarında da varlık gösteren SICK, 1946 yılında Almanya'da kurulduğu günden bu yana endüstriyel sensör teknolojileri alanında dünya çapında öncü firmalardan biri. Otomasyon teknolojilerinde uzmanlaşan şirket, özellikle fabrika, lojistik ve proses otomasyonuna yönelik çözümleriyle tanınıyor. SICK; akıllı sensörler, güvenlik sistemleri, mesafe ölçüm cihazları, barkod okuyucular ve görüntü işleme teknolojileri gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip. Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm süreçlerinde önemli bir rol üstlenen SICK, özellikle üretim hatlarının verimliliğini artırmak, güvenliği sağlamak ve veri temelli karar alma süreçlerini desteklemek amacıyla gelişmiş çözümler sunuyor. Dünya genelinde çok sayıda ofis ve iş ortağıyla faaliyet gösteren şirket, inovatif yaklaşımıyla sektör liderliğini sürdürüyor.
SICK Türkiye Genel Müdürü Mehmet Kahveci, sensör teknolojilerinin endüstri 4.0 ve dijital dönüşümdeki yeri hakkında değerlendirmesini şu sözlerle aktarıyor: "Sensörlerin dijital dönüşümde çok öncelikli bir yeri var. Sensörler olmazsa şayet veri toplayamıyorsunuz. Veri toplayamazsanız zaten siz endüstri 4.0 dediğiniz kavramın içerisine girmiyorsunuz. Özellikle otomasyon sürecinin bilişim teknolojileriyle birleştirilmesi ve bulut bilişimle birlikte otomasyonun farklı bir evreye taşınması söz konusu. Endüstri 4.0'ın temel amaçlarından bir tanesi bu. Ve esnek üretim mantığını yerleştirmek çok çok önemli. Bunların hepsini oluşturabilmek için önce veriye ihtiyacınız var. Toparlamış olduğunuz verilerin de işlenmesi aynı zamanda bunun içerisine yapay zekayı da entegre ederek bu almış olunan verilerin frekansları tekrar süreçleri bunları analiz edip onun üzerinden de yapay zekanın bazı konularda kendiliğinden karar verebilmesine olanak sağlamak için sensörlere ihtiyaç var."
"İnsanların beş duyu organıyla hareket etmesi gibi sensörler de aynı şekilde otomasyon dünyasının duyu organları. Bunlar olmadan da endüstri 4.0 yahut da endüstrinin herhangi bir versiyonunda sensörün olmadığı bir süreci hayal etmek mümkün değil." diyen Kahveci, sözlerini şöyle tamamlıyor. "Dijitalleşen endüstride sensörlerin yeri çok daha hızlı bir şekilde artmaya devam edecek."
