Otomasyonun geleceği hem Türkiye'de hem de dünya genelinde dijitalleşme, yapay zeka ve sürdürülebilirlik ekseninde şekilleniyor. Türkiye’de sanayi 4.0 uygulamalarıyla dijital dönüşüm hızlanırken, yerli otomasyon teknolojilerinin geliştirilmesi rekabet gücüne katkı sağlıyor. Özellikle KOBİ'lerin otomasyonu benimsemesi ve yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda enerji verimliliği sağlayan çözümler öncelik kazanıyor. Küresel ölçekte ise yapay zeka destekli otomasyon sistemleri, robotik entegrasyon ve insan-makine işbirliği sağlık, tarım, lojistik gibi sektörleri yeniden tanımlıyor. Asya ülkeleri otomasyon liderliğini sürdürürken, artan siber güvenlik riskleri ve veri yönetimi ihtiyaçları yeni fırsatlar ve zorluklar doğuruyor. Otomasyon, iş süreçlerini dönüştürmekle kalmayıp, sürdürülebilir ve verimli bir gelecek için temel bir yapı taşı olarak konumlanıyor.
OTOMASYON PROJELERİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE ENTEGRE EDİLİYOR
Otomasyonun yükselişi, yalnızca teknolojik gelişmelerle sınırlı kalmayıp toplumsal ve ekonomik yapıları da etkiliyor. İş gücü piyasasında, tekrarlayan görevlerin otomasyonla yer değiştirmesiyle nitelikli iş gücüne olan ihtiyaç artarken, eğitim sistemlerinin bu değişime ayak uydurması kritik hale geliyor. Aynı zamanda, otomasyonun sürdürülebilirlik projelerine entegrasyonu, karbon ayak izini azaltarak çevresel hedeflere ulaşmayı kolaylaştırıyor. Küresel iş birlikleri, standartlar ve regülasyonlar bu teknolojilerin etik ve sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlarken, ülkeler arasındaki dijital uçurumun kapanması için de stratejik adımlar atılması gerekiyor. Otomasyonun, yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda küresel bir dönüşüm aracı olduğu bilincine ulaşılması gerekiyor.
DÜNYADA OTOMASYONUN YÜKSELEN BİR EĞRİSİ VAR
ST Endüstri Radyo'da Otomasyonun Seyir Defteri programına katılan CMD Yazılım ve Otomasyon Kurucu Genel Müdürü Fatih Dinçelli, otomasyonun Türkiye’deki ve dünyadaki geleceğine ilişkin öngörülerini şu sözlerle paylaşıyor:
"Biz ülke olarak otomasyon ve yazılım anlamında çok büyük gelişmeler yaşadık. Çok başarılı projelere imza attık ve bunun devam edeceğini düşünüyorum. Aslında genel olarak Dünya’da otomasyonunun yükselen bir eğrisi var. Çünkü bir şeyi otomatikleştirirsek ondan alacağımız verim artar ve bu bize katma değer olarak geri döner. Önümüzdeki yıllarda PC tabanlı çözümlerin, 3D teknolojilerin, robotik entegrasyonun ve özellikle yapay zekanın çok daha fazla derinleşeceğini düşünüyorum. Bunları hep birlikte yaşayıp göreceğiz."
Otomasyonun her koşul altında pozitif bir rol oynayacağını söyleyen Dinçelli, sözlerini şöyle tamamlıyor: "Hayatımıza yapay zeka gibi bir kavram girdi son birkaç yıl içerisinde ve hızla ilerliyor. Önümüzdeki yıllarda bunun etkisini daha da fazla göreceğiz. Önümüzdeki yıllarda robotlar çok daha fazla işletmelere girecek. AGV ile taşıma çok daha aktif kullanılacak. Günümüzde artık verimli olmamız gerekiyor. Kazançlar ve gelirler artık eskisi gibi değil. Bir ürünü otomasyon ile ürettiğiniz zaman hem daha hızlı üretebiliyorsunuz hem de hata payı daha da azalıyor. Ayrıca ürün kalitesi de artıyor. Hatta artık otomasyonu yapılmış makinelerin tekrardan otomasyonu yapılabiliyor verimi arttırmak için. Otomasyon, yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda küresel bir dönüşüm aracı ve bu dönüşümün başarısı, teknolojik ilerlemelerin yanı sıra insanların ihtiyaçlarına duyarlı ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesine bağlı."