Nil Tiritoğlu İnşaat Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı / Mimar- YESU, Leed GA Nil Tiritoğlu
Tüm Dünya’da ve Ülkemizde hızla artış gösteren nüfus aynı oranda hızlı kentleşmeyi beraberinde getirmektedir. Sunduğu imkanlar nedeniyle kentlerde yaşam insanların öncelikli tercihi olmaktadır. Kentlerin sunduğu imkanlar daha çeşitli olsa da kentlerde yaşayan insan sayısı arttıkça aslında sunulan imkanların kalitesi nüfus artışı ile ters orantılı olarak düşmektedir. Hızlı ve kontrolsüz kentleşme ve kentlerdeki nüfus artışı akla gelebilecek birçok problemleri beraberinde getirmektedir. Trafik, hava kirliliği, sıcaklık artışı, eşitsizlik, alt yapı yetersizliği hatta ve hatta şiddet gibi olumsuz olayların, kentlerin kontrolsüz büyümesinden kaynaklı olduğunu düşünebiliriz. Kentsel dönüşüm işte tam da bu konularda yani şehirlerin yeniden planlanmasında, mahallelerin daha doğru tasarlanmasında çok değerli bir fırsattır. Mahallelerin şehirleri, şehirlerin de vatanımızı oluşturduğunu düşünecek olursak 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Planı amaçlarına ulaşabilmenin yolu da sürdürülebilir kent tasarımı ile mümkündür. Kentsel dönüşüm sürdürülebilir kalkınma amaçları ile beraber çözümlenmelidir.
TANIMLI TOPLAM 17 SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AMACI (SKA) VAR
Tüm dünyada kalkınmanın yönünün daha sürdürülebilir bir rotaya çevrilmesini öngören 2030 Gündemi kapsamında, toplam 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) tanımlanmıştır. Bu 17 amacı tekrar hatırlayacak olursak; 1. Yoksulluğa Son, 2.Açlığa Son, 3. Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam, 4.Nitelikli Eğitim, 5.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, 6.Temiz Su ve Sanitasyon,7. Erişilebilir Temiz Enerji, 8.İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme, 9.Sanayi,Yenilikçilik ve Altyapı, 10.Eşitsizliklerin Azaltılması, 11.Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, 12.Sorumlu Üretim ve Tüketim, 13.İklim Eylemi, 14.Sudaki Yaşam, 15.Karasal Yaşam, 16.Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar, 17.Amaçlar için Ortaklıklar.
ÜÇ BOYUTTA İNCELENMELİ
Sürdürülebilir kent tasarımı üç boyutta incelenmelidir. Ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlar. Kentsel dönüşüm dendiğinde akla öncelikle fiziksel olarak yapıların, binaların yenilenerek çağdaş üretimi gelir, doğrudur ancak unutulmamalıdır ki kentsel dönüşüm çevreyi koruma ve kentsel kalkınma için fırsatlar oluşturmaktadır. Bu fırsatlar da sürdürülebilir kentlerin tasarımı ile mümkündür. Deprem kuşağında olan ülkemizin yapı stoğunun sağlıklı binalardan oluşması şarttır. Ancak hızla artan nüfus ve kentlere göçlerle insanların çarpık kentleşme içinde hapsolduğu, yeşil alana ulaşamadığı bir afet durumunda toplanma alanlarının yetersizliği ve plansızlığı her zaman gözlemlenir. Ekonomik boyut olarak iş olanaklarına ve sosyal boyut olarak eğitim olanaklarına uzak olma durumu işe veya okula gelip gitmek şehir içinde sürekli seyahat halinde olma sebepleri ile trafik yoğunluğunu gündelik hayatımızda her daim yaşıyoruz.
YAPILARA VERİLEN ÖNEM, MAHALLE PLANINA DA YANSIMALI
Çevresel boyut olarak binaların sıkışık planlama sebebi ile günışığından faydalanamaması sonucunda, karanlık iç mekanlarda gündüz vakti ışık yakılır, binalar arasında hava sirkülasyonu olmaması sebebi ile ısı ada etkisi meydana gelir ve şehirlerde sıcak ve kirli hava oluşur. Sıfır Atık planlaması ve atık ayrıştırma için ulaşılabilir atık kutuları da kentlerde insanların ulaşabileceği lokasyonlara konumlandırılması gerekmektedir. Yapılara verilen önem, mahalle planına da yansımalı, ikinci plana atılmamalıdır. Mahalleler kentleri oluşturur ciddi bir şehir planlaması da mahalle tasarımı ile başlar, sürdürülebilir kent tasarımı için bu çok önemlidir.
İŞ OLANAKLARINA YAKINLIK ÖNEM ARZ EDİYOR
Ekonomik, çevresel ve sosyal boyutların aynı anda ele alınması sürdürülebilir mahalleler ve kentler oluşturmada önem arz etmektedir. Ekonomik sürdürülebilirlik olarak kentsel dönüşümde dikkat edilmesi gereken hususular arasında iş olanaklarına yakınlık önem arz etmektedir. Yerleşmelerin planlamasında yaşayan/yaşayacak kişilerin hayat standartlarını yükseltmek ve refahını arttırmak aynı zamanda sosyal alanda da kentlerin sürdürülebilir gelişmesine olanak sağlayacaktır. Eşitsizlik ve şiddet konularının azaltılmasına olanak sunup huzur ve güven ortamı sağlanması için katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda konutların dönüşüm sürecinde veya yeni tasarlanan kentlerde kentsel altyapının toplu taşıma ile uygunluğunun sağlanması, insanlara güvenli ve rahat ulaşım imkanları sunulması ile taşıtlardan çıkan karbon emisyonları da düşecektir ve sürdürülebilir kentsel dönüşümde önem arz eden çevresel boyut da çözümlenecektir. Güvenli, engelsiz yürünebilir sokak tasarımlarına yer verilmelidir. Özel araçla yapılan yolculukların en aza indirilmesi sağlanmalı ve bisiklet kullanımını destekleyecek bisiklet yolları yapılmalıdır. Bina yükseklikleri, konumları ve binalar arasındaki mesafeler hava akışına izin vermeli ve yer döşemelerinde ısı ada etkisini azaltacak malzemeler kullanılmalıdır. Açık alan ve yeşil alanlarda artış sağlanmalı, yeni tasarlanacak mahallelerde afet yönetim planı kapsamında afet anında toplanma alanı ve gerekli donatılar belirlenmelidir.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER OLARAK TASARLANMALI
Sonuç olarak değinmek istediğim konu; kentsel dönüşümün fırsata çevrilip ekonomik, çevresel ve sosyal olanaklarla donatılmış sürdürülebilir şehirler olarak tasarlanmasıdır. Çağdaş muasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmek sürdürülebilir şehirler ile mümkündür. Hem 2030 hedeflerimizi gerçekleştirmek hem depremde ağır hasar alan 11 ilimizin tekrar yapılanması hem de tüm şehirlerimizin yenilenmesi için bu fırsatı değerlendirmemiz gerekmektedir.