Endüstri Radyo’da Dr. Hüseyin Halıcı’nın sunduğu Otomasyon Sohbetleri programına BM Makina Grup Genel Müdürü Kenan Bebek ve BM Makina Grup Elektrik Otomasyon Müdürü Şener Abanoz konuk oldu. Bebek, makine ve otomasyon sektörünün geldiği noktayı değerlendirdi. 

Türkiye’deki makina sektörünün yerini ve konumunu değerlendirebilir misiniz? 

Kenan Bebek: Türkiye’de makineleşme anlamında yatırımlar artarak devam ediyor. Eskisine göre çok daha önem gösteriliyor. Sanayi üretim verimliliğini, hızını ve kaliteyi artırmak adına makineleşme önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu makineleşme sürecini teknolojinin ilerlemesi, otomasyonun hızlanması olumlu yönde etkiliyor. Bu sayede sistem daha verimli hale getirilmeye çalışılıyor. Bu çalışmaların artarak ilerleyeceğini düşünüyorum. 

Türkiye’nin otomasyon sürecini geçmişten günümüze kadar kısaca özetleyebilir misiniz? 

Şener Abanoz: Otomasyon denildiği zaman aklımıza önce nelerin geldiğini konuşmamız gerekiyor. Makina otomasyonu denildiği zaman endüstride birlikte çalışan makina topluluğu akla geliyor. Son dönemlerde hayatımızın birçok noktasında otomatik işletim sistemi hayatımıza oturmuş durumda. Kırmızı ışıkta durup yeşil ışıkta geçmemiz, hız sınırını aştığımızda ceza bilgisinin cep telefonuna mesaj olarak gelmesi, evdeki elektronik aletlerin ayarlanması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Dolayısıyla evimizden yaşamımıza kadar giren bu otomasyon sistemine her gün bir yenisi daha ekleniyor ve hızlı gelişmeler yaşanıyor. Çağı ve teknolojik gelişmeleri yakından takip edip makinalar üzerinde en optimum şekilde hayata geçirmek gerekiyor. 
Otomasyonun bize kazandırdığı en büyük olaylardan biri, makinanın tüm sonuçları doğru bir şekilde vermesidir. Girdiğiniz girdilerle aldığınız sonuçların yüzde 100 örtüştüğü, sonuçları önceden bildiğiniz makinalar ay ve yıl bazında sonuçlarını net olarak görebiliyoruz. 

BM Makina Grup olarak çok başarılı bir performans gösteriyorsunuz. Başarınızı neye borçlusunuz? Özellikle Ar-Ge çalışmalarınızdan ve yeniliklere açık olmanıza yönelik tutumunuzdan bahsedebilir misiniz?  

Kenan Bebek: Dünyadaki teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmak zaten belli bir zaman sonra şirketin küçülmesine hatta yok olmasına neden olacaktır. Onun için mümkün olduğu kadar kendi sektörümüzdeki gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz. Elimizden geldiği kadar bu tutumumuzu kendi ürünlerimize, projelerimize yansıtmak için gayret gösteriyoruz. 
BM Makina Grup, 1999 yılında kuruldu. Alanında öncü olan iki tane Alman firmasının Türkiye pazarında temsilciliğiyle faaliyetlerine başladı. Bu markalardan biri elektrikli zincirli vinç üreten Liftket iken diğeri enerji iletim sistemleri üreten ve baranın mucidi olan Vahle firmasıydı. Bu markaların geliştirdiği ürünler zamanda bize örnek oldu ve teknolojik gelişmeleri de yakından izlememize vesile oldu.  Bu yurt dışı markaların temsilcilik görevi zaman içerisinde partnerliğe dönüştü. İlişkilerimiz sayesinde Avrupa’daki gelişmelerden haberdar oluyoruz. Bunu da artırarak sürdürmek istiyoruz. 

Türkiye’de makine sektörü oldukça önemli bir konumda yer alıyor. Çalışmalarını takip ettiğimiz zaman hem çeşitli verilerde çalışmaları önümüze geliyor hem de ihracatta önemli bir rol oynuyor. Siz makine sektörünün geldiği noktayı nasıl buluyorsunuz? Daha çok gelişmesi için sizce neler yapılabilir? 

Kenan Bebek: Biz de makine sektöründe üretim yapıyoruz. Bu anlamda sıkıntılarını da görüyoruz. Ben sektörün sıkıntılarından çok başarılarına odaklanıyorum. Makine sektörünün son 10 yıl içerisindeki ihracat rakamları artarak devam ediyor. Ben bunun artarak devam edeceğini düşünüyorum. Birçok kıtada özellikle Afrika’da önemli bir yoğunluğumuz bulunuyor. Birçok pazarda ihracat rakamlarının artırarak devam ettirebileceğimizi düşünüyorum. 
Sektörde yaşanan sıkıntıları değerlendirdiğimizde ise kalifiye eleman sorunu öne çıkıyor. Üretim yapan tüm sektörlerde bu sorun kendini gösteriyor. Bu soruna kısa vadede çözüm getiremeyecek gibi görünüyoruz. Bu beni biraz üzen ve ürküten bir konu… 
Teknoloji anlamında ise dünya standartlarına yakınız. Sektörde çok iyi mühendislerimiz ve çok iyi çalışan arkadaşlarımız bulunuyor. Yapılamayacak gibi görünen birçok şeyi başarıyoruz. Makine sektörünün çok daha iyisini yapabileceğini düşünüyorum.