European Welding Society (EWA) verilerine göre Türkiye’de kaynak makineleri pazarı yaklaşık değerinin 60 milyon Euro olduğunu ifade eden Vega Makina Genel Müdürü Serdar Selim Zengin, mevcut pazarın yaklaşık yüzde 70’ini yerli üreticilerin imal ettiği eski teknoloji konvansiyonel makinelerin oluşturduğunu belirtti. Zengin, “Geriye kalan kısımda yaklaşık 20 milyon Euro’luk pazar ise yeni teknolojiye haiz ithal makinelerden oluşuyor. Lazer kaynak makineleri henüz Türkiye özelinde yeni olduğundan bu pazardan aldığı pay 2023 yılı itibarıyla yüzde 7 ila 10 civarında olduğunu tahmin ediyoruz” diye konuştu.
İŞLEMLER ALTI KATA KADAR DAHA HIZLI
Serdar Selim Zengin, klasik kaynak yöntemlerinin yeni teknolojilere rağmen daima varlığını koruyacak bir teknik olduğunu fakat lazer kaynak makinelerinin pazardaki payını her geçen gün artırdığına vurgu yaparak sözlerine şöyle devam etti: “Lazer kaynak makineleri oldukça teknik bir ürün. Bundan dolayı ticari düşünülerek tedarik süreçlerinde atılan yanlış adımlar, bu teknolojik ürüne karşı zaman içerisinde kullanıcı nezdinde bir direnç oluşturuyor. Fakat bu algı son yıllarda tersine dönmeye başladı ve lazer kaynak makineleri ülkemizde de tercih edilmeye başlandı. Bu makinelerin daha yüksek yatırım maliyeti, teknolojiye ve yeniliğe olan direnç ve diğer makinelerine göre kullanım alanları daha spesifik olduğundan sayıları oldukça az konumda. Buna karşın iş sürecindeki verimliliği işletmelere büyük kolaylıklar sağlıyor. Nitekim altı kata kadar daha hızlı kaynak yapabilme özelliği sayesinde zaman ve enerji tasarrufu sağlaması, bakır, çelik, paslanmaz alüminyum gibi her çeşit malzemeyi kaynak etmesi, uzman bir kaynakçıya ihtiyaç duyulmaması, daha ince malzemeleri kaynak edilebiliyor olması, Düşük ısı girdisinden dolayı ana malzemede kalıcı deformasyon oluşturmaması ve kaynak sonrası ısıl işlem uygulaması gerektirmemesi bu makinelerin en büyük avantajları arasında bulunuyor.”